• sessiz, sakin, ama mutluluk verici yer yer hüzünlü, güzel insan portreleri sunan bir bagimsiz amerikan (hatta amrikadan öte vermont) filmi.

    usa sinemasinda vermont ekolunun guzide temsilcilerinden miranda july ın bu filmi aynı zamanda bu yılki rotterdam film festivalinin açılış filmi olarak secildikten sonra festival seyircilerinin de oylariyla en begenilen 3 film(den) biri oldu. pek de guzel bir web sitesine sahip filmin (hazirlayan miranda july) filmin internet sitesi de oldukca zengin ve guzel; filmde oyunculuk (bas oyuncu), senaristlik, yonetmenlik, web sitesi tasarimi, dekor, kostum gibi akla ne gelirse bizzat el atan miranda july web sitesine kendi blogunu oymayi da ihmal etmemis ve "her seyi ben yaparim" olayina son noktayi koymus

    tam bir kendin pişir kendin ye örneği; aynen devam diyoruz
  • izleyenin içinde sıcacık duygular bırakan muhteşem bir film. her biri birbirinden özgün, ilginç ve şaşırtıcı karakterleri ile sade; ama bir o kadar da farklı duyguları yaşamasını sağlıyor insanın. yalınlığından ve doğallığından hiçbir şey kaybetmeden, teker teker ve adım adım karakterlerin iç dünyasına giriş yapıyorsunuz ve gerek şeker gibi müzikleriyle, gerekse tekrar tekrar dinlenesi diyalogları ile sizi bambaşka bir dünyaya taşıyor. oyunculuklar derseniz, çocuklar başta olmak üzere hepsi rollerine cuk diye oturmuş. naifliği yüz ifadesinden, sesinden, davranışlarından belli olan, filmin aynı zamanda yönetmeni olan, üzerinde me and you yazan ayakkabı şovu ile izleyeni gülümseten christine; aslında gösterildiğinden çok daha karmaşık bir iç dünyaya sahip olduğuna inandığım, çocukları da dahil olmak üzere insanlarla iletişim kurmaya çalışan ve bunu genelde pek beceremeyen richard; cinselliğe merakla yaklaşan ve birbirleriyle rekabet içinde olan iki kız; sapık modunda kendinden küçük kızlara sulanan adam; inceden göndermelerle dolu sanat galerisi sahibi yalnız kadın; boşanmanın etkisindeki iki küçük çocuk; 70 yaşında aşkı bulmuş adam; ev kurma merakında çeyizini çoktan hazırlamış ufacık bir kız.... ama her şeye rağmen sonunda birbiri ile çakışan hayatlar, hayaller ve duygular.

    christine jesperson: but she's the love of your life, you're just going to let her go?
    michael: no, she's just going...
  • son zamanlarda izlediğim en uyuz,amaçsız,anlamsız film.bir buçuk saat boyunca ne oldu ne bitti,niye oldu, hiç bilmiyorum.sadece birileri çekmiş ve bize bunları festival kapsamında izlettiler.o ufak zenci çocuk da olmasa gülemeyecektik.film cannes dan ödül almış-ki buna hiç şaşırmıyorum.
    (bkz: entellikten içim yandı baklavalar pek yamandı)

    zamanın ötesinden ekleme:ah siz enteller yok musunuz.woody allen bile ne demiş 'entellektuel gozukmek istiyorsaniz kimsenin seyretmeyecegi birkac film yapin'.
    (bkz: genç enteller rahatsız)
  • hayati bir sokakmis gibi yasayan bir kadin, askta daha fazla birsey isteyen ve rituelimsi bir ayrilik icin elini yakan bir adam,dogru kadini yetmis yil sonra bulan bir adam ve nevi sahsina munhasir bir grup insanin belki unluk gibi gozuken ama ilginc, yaratici arayislarini konu alan film.
  • ifistanbul 2006'da izlediğim en güzel film...
    (bkz: pooping back and forth)
  • fotografik sahnelerle dolu harika bir film ve bana kalırsa da bu yılki bağımsız filmler festivalinin en iyi filmi.diyalogları ezberlenmek istenecek cinsten ama aforizmalar da değil.aslında o kadar gündelik cümleler ki, yeni tanıştığımız birine ancak aylar sonra söyleyebilecek cesareti bulduğumuz.celikmetre önemli bir anahtar kelimeyi unutmuş bana kalırsa, eklemek istiyorum : "macaroni"

    güzel bir yaz günü 6. kez izlenmeli bu film.

    edit: şimdi o diil de; 2. kere izlemedim ben bu filmi yahu. yalancı mıyım neyim. 2 yaz geçti üstünden nerden baksan.
  • filmi izlemedim lakin
    fragmani izledikten sonra kil kaptigim film olmustur.

    fragmanda blonde redhead'den messenger'i kullanmislar muzik olarak, deliye dondum desem yeridir. kurdugunuz siirsel tamlamalarin baska sairler tarafindan onceden yazildigini anlamak gibi bir icinde patlamislikti hissettigim, "ben calacaktim arkada ulan blonde redhead film cekseydim" dedirterek elimden elma sekerimi almis fragmanin filmidir.
  • bileği düşük diye çektiği acıyı yasal sananlar için..
  • buyuk beklentilerle ekranin karsisina gecip ciddi hayal kirikligi yasadigim film....
hesabın var mı? giriş yap