817 entry daha
  • güzel bir alıntı...

    seni tanıyordum.
    elinde silah, komünist avına çıktığın ta o ilk günlerden beri seni tanıyordum.
    önce ankara'da sonra istanbul'da ve tüm bir ülkede kana bulamadığın sokak, kahvehane, okul avlusu, fabrika önü kalmamıştı.
    ...
    ev baskınları yaptın, kör karanlıklarda.
    boğarak öldürdüğün arkadaşlarımın üstüne, kurşun yağdırmak marifetlerin arasındaydı.
    bahçelievler'de yedi canıma sen kıydın.
    ellerine bulaşmış insan kanıyla, yüzünü yıkıyordun her sabah.
    sarkık bıyıkların, yaz kış üstünden çıkarmadığın kara ceketin, korkak - hain sinsi, kan oturmuş bakışların, gözümün önünden hiç gitmedi.
    16 mart katliamında kardeşlerimin üstüne kurşun yağdıranların başında sen vardın.
    1979 kışında, ankara ziraat fakültesi öğrencisi, kayınbiraderim sabit torun’u balgat'da evinin önünde pusu kurup, yaylım ateşine tutanların başında sen vardın.
    kalbura çevirdiğiniz o körpe bedendeki, yirmi bir kurşunun dört adedi, senin cinayet aletinden çıkmıştı.
    maraş’ı kana sen buladın.
    annelerimizin karnındaki bebeklerimizi katlettin.
    bir değil, beş değil, on değil yüzlerle canımızı ateşe verdin.
    yozgat, çorum ve 93'te sivas'da yine sen vardın.
    bir dağ başında, elinde silahın uluyan resimlerini anımsıyorum,
    madımak ateşe verildiğinde, “tahrik var” diyen yine senin ölüm kokulu sesindi.
    korkağın tekiydin.
    uçan kuştan, akan sudan, kararmış geceden, gündüz güneşten ve insan sesinden ödün patlardı.
    bu yüzden olsa gerek seni yalnız başına kimse görmedi!
    kuyruğunu kıstırıp, sokak köşelerine pusu kuran, uyuzluk misali yaşadın.
    ardında iş ortağın onca ‘tosuncuk’ varken, hep güvencede hissettin kendini.
    bu ülke katillerini seviyor ya, seni daha çok seviyorlar!
    bahçeli de seviyor seni, baykal da, tayyip de, erbakan da.
    halen arkan sağlam.
    ardından methiyeler düzülüyor!
    yazık oldu sana yazık. ölümün böyle olmamalıydı!
    ateşe verdiğin o maraş yolu, canını aldı!
    çakılıp kaldın bir dağın başına.
    beş santim buz tutmuş bedenin.
    zavallı ürkek yüreğin donmuş!
    üzülmedim.
    hiç unutmayacağım söz!
    aklıma faşizm düştüğü her an, önce seni anıyordum, yine seni anacağım.
    (orhan aydın-2009)
  • öldükten sonra kahramanlaştırılan bir diğer adem oğludur. fiilen siyasetin içindeyken memleketinde dahi birinci parti olamamış farklı bir fraksiyon ülkücü partinin kurucu lideriydi.
  • (bkz: biji muho)
  • kendisine olan saygi bir davasi olmasi ve o davasina sahip cikarak siyaset yapmasi idi. yoksa takiyye yaparak doneklik yaparak once hayir deyip oylari toplayip sonra evet demeyi secimden once abd yi ziyaret edip bunlarla iktidara gelmeyi falan o da bilirdi.
  • yaşamında yaptığı şeylerin sorumluluğunu bilemem. kötü şeyler yapmış olması kim tarafından olduğu belli olmayan bir suikaste kurban gitmesini haklı çıkarmaz.
    o yüzden size göre ne kadar iyi veya kötü bir insan olursa olsun ölümün arkasındaki sır perdesi mutlaka kaldırılmalı ve onu öldürenler hesap vermelidir.
    uğur mumcu, hrant dink cinayetleri nasıl tamamen detaylarıyla aydınlatılmalıysa bu suikast de aydınlatılmalıdır.
    buna kimse göz yumamaz arkadaşlar, kendinize gelin.
  • kendisini tanımam. politikayla aram zaten yok. pis birşey politika. ama hakkında bu kadar itham olan, şaibe olan bir insanın halk kahramanı gibi anılması çok garip geliyor. sanırım sadece türkiye'de olabilecek bir durum bu.
  • ölüm yeri ibretliktir.
  • kendisini tanımam ancak beyefendi biri olduğunu düşünürdüm diğer siyasetçiler ile karşılaştırıldığında. bugün yaşasaydı evet derdi diye düşünmeden de edemiyorum
  • malum zatın emriyle öldürülmüştür. peki malum zata emri kim vermiştir?

    tanım: vakti zamanında derin devletin kullandığı maşa.
  • amerika'nın akp ve bilumum islamcı ile birlikte maşalığını yapmış eli kanlı vatan satıcısı. dağ başında nalları dikmiştir. kar, çamur ve pislik içinde, hak ettiği şekilde..
630 entry daha
hesabın var mı? giriş yap