• bugün ilk kez adamakıllı konuştum kendimle. aldım karşıma kendimi, gözlerimin içine baka baka konuştum.
    aslında konuşmadım. anlattım kendime.
    gerçekleri.
    her gerçekte nasıl yanacağımı, korktuğum her şeyin acısının denizdeki damlasını gördüm yüzümde.
    göreceksin dedim,
    aynı annen gibi bir yatağın üzerinde yatan ölü babanı,
    ve göreceksin deden gibi anneni, anneanneni.
    ve belki de göreceksin kardeşin dediğin kızın bedenini.
    hiç sözlük.
    hiç.
    bu kelime, bana huzurdan ağladığım bir mekanda öyle dokundu ki.
    artık söylerken çok daha dikkat ediyorum.
    acaba huzur ile keder iç içe midir?
    yoksa böyle darlanamazdım.
    sormak geldi içimden gözlerime baka baka
    dedim ki "sen keder ne bilir misin?"
    dedim ki "sen sevgi ne bilir misin?"
    dedim ki "sen yaşamak nedir bilir misin?"
    hiç birine ağzımı açıp tek cevap veremedim.
    "herkesin ölümü kendi rengindedir" demiş rumi.
    rumi, rumi...
    benim en sevdiğim renkler, ölümde bana nasıl görünecekler? onları yitirdiğimde ne yapacağım?

    öyle unutturuyoruz ki kendimize şu ölümü, herhalde en başarılı olduğumuz konu budur.
    hani azra derler hiç dokunulmamış kuma, ama bir deniz dalgasına bakar bambaşka bir şekil alması.
    bir insan; o dalganın gücünü, yarattığı değişimi, götürdüğü taneleri nasıl taşır? buna nasıl tahammül eder, kabullenir?

    bu acı nasıl bir acıdır? korkusu nasıl bir korkudur ki nefesi zehir eder onunla ruhu içinde tutan bedene?
    ne kadar vazgeçer insan?
    bir nefesle her gün gülümsediğine erişebilme umudu varken?

    acaba yaşadığımda bu denli acı hissedecek miyim?
    yoksa hayat denen zehir bunu da mı alıp götürecek benden kuruyan yaşlar gibi?

    umut kelimesini bu denli hayatında barındıran namıdiğer polyanna marjinal, bakın bu gece ne inciler döktü.
    kağıt kaleme yazmak zor geliyor artık, buraya daha kolay karalanıyor, ben de yazıyorum.
    bir çırpıda silinebilecek, zırnık ölümsüzlüğü olmayan, bir leylaya bakan bir platform burası.
    kimin nasıl kullandığı, benim hakkımda ne düşündüğü, neler bildiği ya da bilmediği umurumda değil.
    bence kimsenin de olmamalı.
    ben yalnızca dökülüyorum ve eğleniyorum.

    bir hiç uğruna.

    (başlık gidişata göre "hiç" olarak değiştirilmeliydi ama gerek görmedim, çünkü böyle gelişti.)
  • ekşi sözlüğü referans koduna boğmak için gelmiş yazar.
    referans kodlarının arasına sıkıştırılmış içerik de yok değil hakkkını yemeyelim.
hesabın var mı? giriş yap