• otobüsün amortisör sistemi iyi olmalidir; cukurlara girilmesi durumunda fazlaca sallanan harddisk dellenebilir, titre$im kurbani olabilir. diz ile leptop arasina konacak hareket emici bir sünger bunu engeller.

    bir de, hala bu olaya "denyoluk, saygisizlik" diyenlere ithafen: 1800'lü yillarin sonlarinda ford'un ürettigi dört tekerlikli alete binenlere de, atseverler "ibnelik bu, reziller!" demekte idi. agiz ve el dilinizde gereksiz atp israfindan kacininiz.
  • çağlar turizm kalitesiyle yaptığım ankara-uzunköprü seferinde yapma gafletine dustugum eylem. muavin eheh telezyonun varmıs deyip kafasını kafam ve ekran arasına sokma gırısımlerınden sonra hatamın farkına varıp durumu buruk bir gulumseme ıle kabullendım.benim buruk gulumsememı farkeden muavin ne oldu abi bi kola daha vereyim mi diyerek yerini garantilemeye calısırken buruk gulumsememı muhafaza edip tesekkur ederek bu nazık ikrama karşı koyamadım. muavinimiz bana kola getirmek için yerine gittiği sirada laptopu 3 hamlede toplayıp kaldırıverdim. kolayı buyur etti. gazı epey kacmıs , abdest suyu kıvamına geldıgınden kelli kolayı bir dikişte içip tekrar teşekkur ettim. abi telezyon ne oldu dedi. şarjı bitti dedim. durdu hiçbirşey demeden baktı , yuzunde sadece buruk bir gulumseme vardı.
    (bkz: sozlukte umut sarıkaya etkileri)
  • technoezik bir millet oldugumuzdan teknolojik her$eyin ba$ka yan etkileri olduguna ili$kin $ehir efsaneleri yuzunden, binilen $ehirlerarasi otobuslerde hicbir mantikli aciklamasi olmadan forbidden kilinan aksiyon, otobus $ofor ve firmalarinin dallamaligi (bkz: etc)
  • abs'li otobuslerde, tabi eğer kullanan kişinin cep telefonu ile internete bağlanmak gibi bir düşüncesi yoksa, hareket halindeyken discman ya da walkman dinlemek, el atarisi ile oynamak kadar zararsız bir davranış. sonuçta laptop'ın ekranının radrasyonu dışında, dışarıya yaydığı herhangi başka bir elektriksel akım bulunmadığından, chipsetli herhangi bir fren sistemine zarar vermesi söz konusu değildir. uçakta kullanımı serbest olan bir şey, nasıl bir şekilde abs gibi uçaktaki elektronik zerzavatların yanında basit bir sistem olarak kalan bir fren sistemine zarar verebileceği gereksiz, konuşulmaya değmez bir konudur. ama uyuyanların gözünü alabilecek ışık, ya da kulaklık kullanmadan dinlenen müzik biraz ahlaksızlık eylemlerine girebileceği gibi olmayan insanların da size kıl kıl bakmasından dolayı başınıza geleceklere karşı sigorta edilmemiş bir ferrari'den farksız kalabilmenize neden olabilmektedir.
  • taksim - bostanci otobusunde (112) en arkada yanima oturan sahsiyetin ninni dinlemek icin yapmis olduu eylem... adam acti laptopi, takti kulagina kulakliklari, basini da omuzuma (benim omuzuma!!) koyup uyudu!!!!! ben inmesem daha uyuyacakti sanirim...
  • -winamp agent türü programlar hariç system tray'daki programların çoğu idle beklemez imho

    -kamil koç, antalyalılar gibi şirketler laptopları yasaklamaya çalışmaktadır, yaşadım.

    - gördüğüm kadarıyla centrino olmayan laptopların fanları aşağıya doğru, mantıksız evet. (bkz: toshiba p10-720) p4 mobile işlemciler daha fazla soğutmaya ihtiyaç duyduğu için aşağıda olabilirler( herhalde daha geniş bir yüzeyden soğutma yapılıyordur) hoş gerçi centrino olmayan laptop kalmadı.

    - çantalar laptopu korumak amacıyla genellikle sert ver kalın kumaştan yapılır, dolayısıyla gömülmesi pek olası değildir.ayrıca laptopun çantasını dizinizin üstüne koymanız, hem diz hem boyun rahatlığınız açısından(bakış açısı) oldukça rahatlatıcıdır.

    - thy, pegasus, onurair ve flyair uçaklarda wireless kullanılmasını kesinlikle yasaklamıştır ve bunu kalkışta yapılan anonsta anlayan/anlamayan herkese türkçe ve ingilizce olarak özellikle belirtmektedirler.bunun imholuk tarafı olmadığı gibi, şakaya alınacak bir şey de değildir. (bkz: can güvenliği)

    - uçaklarda kalkış ve iniş dışında laptop yasak değildir, lakin yurtiçi uçuşlarda(ki maksimum bir buçuk saat civarı sürerler) kalkış sonu ile iniş başlangıcı arasındaki süre büyük ihtimalle 45 dakika civarında olacaktır(istanbuldan kalktığınızı varsayıyorum), 45 dakika için de daracık yerde acil bir işiniz yoksa laptopla debelenmenin de bir anlamı yoktur, zira havayolu şirketlerimiz koltuk aralıklarını komik mesafelere düşürmüşlerdir, kolunuzu bile kıpırdatamazsınız, sikerler. ayrıca, doğuya olan/doğudan gelen uçuşlarda yurdum insanının 'la la la napıyon la düşcek uçak bah kapat la' şeklinde tepkisiyle karşılaşmanız olasıdır, hostesi çağırmayı ya da kapatmayı seçebilirsiniz, lakin bir iki adamın gözü mutlaka sizde olacak, rahatsız edecektir. imho

    - tümceleri iki nokta ile bitirmek ergenliğe delalettir, komiktir. yapmayınız, kullandırtmayınız.
  • bir zamanların sokakta cep telefonu ile konuşanlara karşı duyulan antipatiye benzer duygular yaşatmaktadır.

    sebebi aslında türklerin genel olarak çalışmayı pek sevmemesinden kaynaklanmaktadır. hatta bu olgu reklam filmlerine bile konu olmuştur. bir başka etken de ben yok sende niye var, sende de olmasın duygusudur. ama bilmezler karşısındakinin ekmek teknesidir o, taksicinin taksisi neyse o da onun için odur.

    dizüstü bilgisayar almak o kadar da zor iş değildir aslında. kredi kartları ve ekonominin iyileşmesiyle başlayan uzun vadeli taksitler furyası sayesinde orta halli insanlar da artık rahat rahat dizüstü bilgisayar alabilecek durumdadır. ayda 200 milyon taksitle, rahatlıkla bir dizüstü bilgisayar alınırken, onu almış altına bir de 20 milyarlık araba çekseydi demek ne kadar mantıklıdır, tartışılır. üstelik arabanın yaptığı işin aynısını, otobüste yapabilmektedir. yani araba, bilgisayardan çok daha lükstür. bilgisayar ne kadar lüksse artık.

    ancak teknolojinin bile ne anlama geldiğini bilmeyen kitlelerin sokakta dolaştığı bir ülkede, değil otobüste taksimin göbeğindeki kafelerde bilgisayar açıldığı zaman, o ne içecek peki diyebilen garsonlar çalışmaktadır.

    teknoloji ile iyi geçinmek, ve ülkeyi kalkındırmak mümkünken, bu bakış açısı gavur icadı konseptinin yeni bir versiyonundan öte değil.
  • ilk yaptigimda, (isteyerek diil zorunda kalarak yaptigim icin) cok utandigim bi eylemdir. ne o oole gormemisin... deseler yeridir demistim ama baktim sallayan olmuyo, sonraki seferlerde arkadaslarla kulakliklari takip film izlemeye kadar gitti gorgusuzlugumuz. pisman deilim yine olsa yine yaparim.
  • akıllı telefonlarla birlikte tarihe gömülmüş aktivite.
  • $ehir içinde belediye otobüsü ile seyrederken müzik dinleme a$kı ile laptop-pil ili$kisinden azami surette faydalanma aksiyonudur. garip olan ise çogu otobüste açık tutulması yasak olan "diz üstü" bilgisayarın otobüs aksamına zarar verip vermediginin anla$ılamamasıdır. sıkıntıdan kurtulmak ve popüler $arkılara e$lik etmek, aynı zamanda $oför korkusu ile ara sıra sesi kısmak bu aksiyonun birimlerindendir.
hesabın var mı? giriş yap