• tam bir ne yapacağını kestirememe durumu yaratır.
    dışarı çıkmak istersin. önünde koca bir hafta vardır. dinlenmek daha iyi bir fikir gelir.
    oturup ayaklarını uzatmak istersin, pazar akşamı evde oturan ezik insan oluverirsin.
    televizyonda kanallar hep aynı adamın vaazlarını verir.
    bir şeyler okumak kaçış hissi verse de, amma lakin öyle değildir.
  • evin içinde iki çocuk olduğunda gelmeyendir.
  • hafta sonunu iyi değerlendiremediysen içine öküz oturmuş gibi hissedersin.. eh tabi bir de yarın işe gitme sıkıntısı.. pazartesi sendromunun erken hali denilebilir ..şu an o ruh halinin zirvesindeyim.
  • sadece pazar akşamları geliyorsa yine iyisiniz, boşluk hissinin bir de hiç gitmeyeni oluyor. ama iyi yanı, ertesi günün pazartesi olmasının hiç koymaması; zira cuma olunca o da sevindirmiyor. gün işte, ha cuma ha pazar aynı şey, sevinecek üzülecek bir şey yok.
  • pazartesiden daha kötü olan bir şey varsa o da pazardır. pazartesi iyi ya da kötü yeni bir başlangıçtır, pazar boşluk.
  • uyuyunca geçer.
  • hücresinde idamı bekleyen mahkumun hissettiklerine benzer. ya da ben öyle hissediyorum. yani daha önce hiç idam edilmedim ama muhtemelen öyle hissederdim.
    (bkz: pazartesi sendromu)
  • bırakmak istediğin bir yaşam vardır önünde, kaçıp gitmek istediğin "into the wild" daki alexander supertram gibi imrendiğin lakin sadece bir istekten ibaret olabilen bi yaşam,,, biliyorsun dur ki bu sadece hayalidir, yapabiliriten düşüktür, yapacağını şey sabah uyandığında takım elbisenin giyinip öğrencilerine anlamak istemedikleri şeyleri anlatmaya çalışmak.
  • keşke öle bi his gelse
    ordan oraya koşturuyoruz pazar pazar
  • çocukluğumdan beri hissettiğimdir. bu sebeple her ne kadar tatil de olsa, en sevmediğim gün hala pazar günüdür.
hesabın var mı? giriş yap