• aralık ayında burada çalışmaya başladım. türkiye'ye özetle iyidir, avrupa ülkelerine özetle kötüdür. herkes ırkçısı veya dincisi çoktur yazmış. öyledir fakat bu ırkçılar veya dincilerin dertleri sizi sikmek değildir. kendi hallerinde mutludurlar ve öyle takılırlar.

    lehler iyi insanlardır. kötülük nedir çok bilmezler. gece hayatı cuma - cumartesi oldukça hareketlidir. pazar günleri insanlar güç tasarruf modunda enerjilerini haftaiçi tekrar çalışmak ve haftasonu yine eğlenmek için toplarlar.

    türkiyeyi baz alırsak nüfusuna oranla ekonomisi bizden çok daha iyidir. emlak fiyatları pahalı, dışarıda yemek yemek pahalıdır. içkisi ucuz, meyve - sebzeleri ucuzdur. polonya'nın köyüne de gitseniz insanlar medenidir. medeni olmak da budur zaten. kendi ülkemi kötüler gibi görünmek istemiyorum ama burda eşşek sikmezler mesela.

    işini yapan insanlara saygıları vardır. "ben bu malı 3-5 saat daha çalıştırıp parasını vermeden yırtarım" mentalitesi yoktur. aldığınız her bir hizmetin parasını sizden çıkartırlar. genel olarak gündelik yaşamları çok sakindir ve bizim gündemle kıyaslanınca kaos ortamından söz etmek bile mümkün değildir.

    havası çok soğuktur. kışın sokakta yürürken -10, -13 derecelerde beyninin içinin üşüdüğünü hissedebilirsin. ben ağzı üşümesin diye sokağa çıkarken ağızlık takan adam gördüm kışın burda. hak veriyorum.

    kızları aşırı güzeldir. fakat büyük bir çoğunluğu bizim tabirimizce 'kezo'dur. dil bilmiyorsanız eğer işiniz zor. yabancı olduğunuzu anladıklarında ingilizce bilmelerine rağmen sizle iletişim kurmayabilirler. yatak performansları türk kızlarına göre çok daha iyidir. (sorry-not sorry)

    bizde olduğu gibi yaşlı kesimde ingilizce bilen sayısı çok azdır. devlet dairelerinde hele hiç ingilizce bilen birine rastlayamazsınız. dilleri çok zordur. özellikle slavic bir dil olduğu için ne ingilizceye ne de türkçeye benzer. o nedenle bizim için öğrenmesi biraz daha zordur. yani bugün ingilizce denilen dili dizi/film izleyerek bile öğrenebilirken bu dili bu yöntemlerle öğrenemezsiniz. kelimeleri bilseniz bile kelimelerin kendi içerisindeki değişimler fazladır ve kuraldan çok istisnaları vardır.

    yabancı öğrencisi çoktur. çünkü ucuz bir avrupa ülkesidir. euro bazında değerlendirildiğinde erasmus için parası olmayan adam tabiki de burayı seçer. fakat ucuz bir avrupa ülkesinde yaşıyor olmak demek schengenin yok - almanya'ya gidemezsin demek değil. ben çalışmaya başladığımdan beri avrupa ülkesini gezdim. bu da bir avantajdır.

    buraya gelen kafasını dinler. çok net. hele ki istanbul gibi kaosun başkentinden geliyorsanız burası size ilk başlarda fazla bile sıkıcı gelebilir. birkaç ay sonra ortamınızı kurduğunuzda işlerin "aslında böyle olmalıymış lan" noktasına gelirsiniz. 25 senedir türkiye'de sözüm ona süründükten sonra 5 aydır kafamı dinliyorum. mutlu ama hüzünlüyüm. bu başlıkta çomarland diye bok atılan noktaya gelmemiz için doğru yola girdikten minimum 15 sene aralıksız büyümemiz gerektiği gerçeğini göz ardı edemem.
  • chopin abimizin doğduğu yerdir, ayrıca polonya deyip geçmeyin ucuz ve yaşanabilir bi memlekettir.
  • 3 aydır yaşadığım ve gelmeden önce okuduğum saçma yorumların asılsız olduğunu anladığım ülke. avrupa’nın orta doğusu olduğu klişesi nerden çıktı bilmiyorum ama aşırı kuralcı ve disiplinli olduğu konusunda hak yedirtmez bu güzel ülke. insanları gayet sıcakkanlı yardımsever ve diğer avrupa ülkelerine göre ingilizceleri düşük seviyededir. 2 ay sonra terk edeceğim için şimdiden yas tutuyorum

    edit: krakow şehrine aşık olunur
  • soyle entrylere bir goz gezdirdimde sozlugun yarisi polonyada yasiyor , yasamis veya erasmus bagi var . eksisozluk zirvesi yapsak spor salonu kiralatmak zorunda birakacak ulke.

    ayrica kotudur , irkcidir , gelismemistir , pistir , ekonomisi batik falan sakin gelmeyin *
  • hatunları daş daş
  • 4 sene önce gittiğimde 1 tl yaklaşık 1.5 zlotydi o zamanlar baya sevmiştim her şey güzel ve ucuzdu.
    şimdi başlığı görünce merak ettim baktım tam tersi olmuş 1 zloty 1.5 tl yine güzeldir her şey ama eskisi gibi ucuz değil ekonomi iyiye gidiyeaaah.
  • hakkında bu kadar entry girildiğini görünce kendisine bişey olduğunu sandığım ülke.

    cennet diyecek kadar övmek de, berbat bir ülke diyecek kadar yerin dibine sokmak da saçma. kendince artıları ve eksileri olan gelişme çabasında bir ülke. gelişmiş bir ülke olmadığının altını çizelim. almanya ve ingiltere gibi ülkelerle kıyaslama hatasına düşmeyelim yani boşu boşuna.

    bir ülkeyi ülke yapan en önemli şey o ülkenin insanlarıdır bence. polonya insanları ise genel olarak mütevazidir, saygılıdır, hadlerini bilirler. mesafelidir de bu yüzden yüz göz olmazsın kimseyle. ama birçoğu aklınızın alamayacağı derecede geri kafalıdır. aklın almaz çünkü senle konuşmazlar ketumdurlar. ha senin hayatına karışmazlar bu iyi bir şey. ama içlerine girdikçe ve zihinlerini öğrendikçe rahatsız olursun o geri kafalılıktan bir zaman sonra. sen kendi ülkendeki geri kafalılıklardan bunalıp buralara kaçmışken, buradaki yobazlığı hoşgörmen mümkün değil.

    genç nüfusun ülkeyi terketmesinin en büyük sebeplerinden biri bu. baştaki muhafazakar yönetimin politikalarıyla kutuplaşmanın artmasıyla birlikte gençlerle orta ve ileri yaşlılar arasında iyice uçurum oluştu. üniversiteyi bitiren ülkeyi terkediyor. zira genç nesil çok farklı. o içine kapanık, korkak, muhafazakar polonyalı profilinin tamtersi bir genç nesil geliyor. ama yaşlı kesim hala tutturmuş bir kilise de kilise gidiyor.

    kilise demişken, en son paskalya zamanındaki bir ayinde rahip'in cemaate verdiği vaazı aynen yazıyorum: "çocuk sahibi olabilmek tanrı'nın bir lütfudur. eğer bir kimse çocuk sahibi olamıyorsa (yani hamile kalamıyorsa vs) önce inancını sorgulamalıdır. iyi bir dindarın çocuk sahibi olmasının önünde hiçbir engel yoktur. bundandır ki tüp bebek ancak dinsizlerin, yoldan çıkmışların düşünebileceği bir icattır"

    kilise böyle sapık sapık konuşmaya devam ettikçe ülke iyice yaşlılar huzurevine dönecek. gerçi zaten döndü sayılır. dünyada nüfus büyüme oranı eksi olan tek ülke polonya. doğum yapacak yaştaki kadınlar ülkeyi terkettikçe oran daha da düşüyor.

    fakat günün sonunda nüfustaki bu düşüş, eleman açığını, bu da göçmenler için oluşacak imkanların artacağını gösteriyor. belki de bu sayede polonya, korkulu rüyası olan "çok kültürlülük" kavramıyla eninde sonunda barışmak zorunda kalacak.
  • türkiye cumhuriyeti’nin gelişmesini çok yürekten isteyen biri olarak diyorum ki polonya’nın şu anda bizden iyi olmayan hiçbir şeyi yok. gerek ulaşımı gerek ekonomisi olsun gerekse temel göstergeler olsun katbekat yaşamaya daha elverişlidir. bakmayın siz türkiye daha iyi veya polonya çok kötü bir yer diyenlere , gitmeden görmeden durduk yerden laf atan bir güruhun üyeleri onlar.

    tanım : avrupa’da gelişmekte olan bir ülke.
  • lehçe zor dil.
  • avrupa’nın yozgat’ı
hesabın var mı? giriş yap