• ce-ha-be?
  • keşke öyle olsa dedigim teori.
    adamın türk'e alerjisi var
    arap de baska bişey deme ona bence.

    hiç zannetmem rte ve türk yanyana bana garip geliyor.
  • rte'nin stratejisi mi dersiniz bilmem ama şöyle bir tablo olursa (öyle seziyorum nedense) tekrar başkan seçilmemesi için hiçbir sebep kalmaz;

    seçimlerin ne zaman olacağı açıklanır. partiler teker teker adaylarını veya ortak adaylarını açıklar.

    mhp-akp: recep tayyip erdoğan
    sp: temel karamollaoğlu
    buraya kadar okey.
    iş buradan sonrada saklı.
    iyi parti: ya mansur yavaşı başkan adayı yapalım.
    chp: yok yok ekrem imamoğlu olsun.
    iyi parti: öyle mi?
    vee mutsuz son;
    chp ve iyi parti ayrı ayrı aday çıkarır.
    bu sırada yeni ortaya çıkan partiler de birleşir.

    genel sonuç;
    tüm oylar bölünür ama birinin hariç? kim o? evet bildiniz. tekrar başkan.

    böyle bir tablo hazırlanmaya çalışılıyor gibi. ekrem imamoğlu'nun hdp yakınlığı ve mansur yavaş'ın ısrarla o partiden uzak durduğu aşikar. bu sürede bir sürü olaylar oldu, olacaktır da... böyle bir tablonun olmasını kesinkes istemiyorum bununla birlikte buna sürükleniyor gibiyiz.
  • ekonomileri beş para etmez devletlerle ne iş birliği yapacağız? tek işimiz türkiye’yi geliştirmek olmalı. onlar rusları yalamaya devam edebilirler.
  • daha çok vergi
  • sanki bir stratejisi vardı, herkes ne olduğunu biliyor, al eline mektubu uygula
  • her zamanki strateji.

    (bkz: taktik maktik yok bam bam bam)
  • işte budur:

    "...pragmatizm, bu gezegenin yüzeyinde bütün hayali malzemelerini bulabilen, ateşli zihinlere hitap eder; bu zihinler ki gelişiminden memnuniyet duyarlar ve insan-dışı sınırlamaların insan gücüne olan etkisinden bihaberdirler; savaşı ve ona bağlı bütün riskleri severler çünkü zaferi kendisinin kazanacağından çok emindir; dini, tren yollarını veya elektriği arzuladığı gibi arzular, dünyevi işlerde kendisine yardım edip rahatlığını sağlamak için, mükemmelliğe olan açlığı yüzünden değil. fakat bu gezegendeki yaşamın, dışarıya açılan pencereler olmaksızın, hapishaneye dönüşeceğine; insanın sonsuz mutlak güce sahip olmasının, narsist bir düşünce olduğuna; arzularına hakim olup tarafsız bir özgürlüğü, bütün krallıkların ayaklarının altında olduğunu hissettiren napolyoncu baskıya-tek kelimeyle, bir insanı ona tapınacak kadar kutsallaştırmayan kişilerde, pragmatiklerin dünyası dar, önemsiz, hayata değer katan her şeyden mahrum ve evrenin bütün ihtişamını inkar ettiğinden insanı da küçülten bir his uyandıracaktır."

    (bkz: bertrand russell)
    (bkz: bilimin toplum üzerindeki etkileri)
hesabın var mı? giriş yap