• rüya sırasında bir şeyden kaçmaya çalışırken koşma eylemini gerçekleştirememek. düşmek, ağırlık basması, olduğu yerde saymak blah blah..
  • uc vakte kadar yalaniniz ortaya cikacagina delalettir ben soliim
  • yorganı kurtarıp pijamayı düzelttikten sonra pekala koşulabilir aynı rüyada.
  • freud'un eline düşse buyuk ihtimalle kendi cinsine ilgi duymadan baslayip, zoofiliye duyulan özleme kadar pek değişik manalarda yorumlanabilecek rüya türü.
  • yorgun uyandığım sabahların rüyası. hep sıkı efor sarfedipte başarısızlıkla sonuçlanıyor yoğun enerjim. öyle sinir bozucu ki sanal dünya normal hızında dönüverirken, büyük adımlar ağır çekim dizilmek durumunda kalır. rüya ertesi tam bir huzursuzluk sebebi "ah yine doyasıya koşamadım dün gece" diyerekten. zaten ya kovalanıyorumdur ya da tavşan yakalamaya çalışıyorumdur fakat hiçte hızlanamıyorumdur.
    sırf bu yüzden lucid dream e niyetli uyuyorum bazen.
  • bilinçaltındaki engellenme korkusunun uykudaki hali.
  • rüyada,tam "allah macera" deyip güneş gözlüğünü takıp koşacakken* bacakların yerden kalkmamasıyla maceranın başlamadan bitmesine sebebiyet veren olay
    (bkz: macerayı seven adam)
  • rüyada hiç bir zaman istediğimiz hızda koşamayız, yumruk atamayız, kafa atamayız, tekme atamayız ama uçabiliriz, bisiklete ya da arabaya binip sürat yapabiliriz. (benim rüyalarımda bisiklet genelde yokuş aşağı olur genelde) ne kadar ilginç değil mi?

    bedenimizin yapması gereken şeyleri yapamazken, direk olarak bedenimize bağlı olmayan eylemleri sonuna kadar yaşayabiliyoruz. acaba rüyada çok hızlı koşarsak beyin fazla sinyal yollayıp gerçekte de koşmamıza, bir anlamda uyurgezer olmamıza mı sebep olur? o zaman beyin bedeni uyandırmamak için o eylemleri kısık sesle mi yapıyor?

    çok düşününce beyni yaktık.
  • sık sık başıma gelen olay. doyasıya koşamıyorum arkadaş. sanki ayda yürüyorum/koşuyorum hissine kapılıyorum. yavaş çekimde koşar gibi. ayaklarıma hakim değilmişim gibi. hızla koşmaya çalışınca da havalanıyorum. çok acayip lan. ama en ilginç tecrübem dünkü rüyamda oldu. beşiktaş - viktoria plzen maçındaydım. sıkı durun furbolcuyum! beşiktaşın vazgeçilmez forveti. gelin görün ki koşamıyorum. hadi koşamamayı geçtim, ceza sahasının önünde top sekti gelişine vurmalık. ben ayağımı zor kaldırdım, sanki bacağım uyuşmuş da 1 tonmuş gibiydi. ee sonucunda da diktim topu üstten auta. güiza gibi melül melül baktım. meğerse rüyada şut çekememek diye bir şey de varmış.*
hesabın var mı? giriş yap