• yıl 1998, karşıyaka'ya yeni taşınmışız.

    ev çatı katı, ısıtma sistemi kurulmamış. buz gibi soğuk. odada ağzımdan buhar çıkıyor. evde montla geziyoruz. elektrikli ısıtıcının önünde çok durunca yüzüm yanıyor, sırtım üşüyor. çalışır durumda bilgisayar olarak bir tek eski bir amiga 1200 ve bağlı bir harddisk var. bilgisayar 1992 yılına ait olduğu için modern uygulamaların hiçbiri çalışmıyor, internet'e falan da bağlı değil. shov marka 37 ekran televizyonun tepesinde ikili anten var. bir kaç yerli kanal ve kordon tv çekiyor. mahalle henüz bomboş, pek insan yaşamıyor. sokaklar da karanlık.

    eski ama iyi iş çıkartan bir sony kasetçalar var. daha sonradan pasif radyatörlü sony kabinler de ekliyorum. elimde çok kaset yok. kill em all dışındaki metallica'lar var. reload yeni çıkmış. hayal kırıklığına uğramışız. dream theater'ın awake'i var. bir yerlerden metal church'un saçma sapan bir albümü gelmiş. dinlenecek gibi değil. arkadaş karışık kaset yapmış, alan parsons project falan böyle gidiyor. stratovarius'un visions of europe'u yeni çıkmış. çok dinlemekten sonunda bandı kopan therion'ın theli'si miydi? bir tanıdık bantın o kısmını aseton ile yapıştırmıştı. dinlerken tam o bölüm czuyk diye bir ses yapıyordu.

    toplam 15 civarı kaseti döndüre döndüre dinliyorum. belediye otobüsü ile gittiğim yol günde 2.5-3 saat. eve gelince buz gibi soğukta yapacak çok bir şey yok. işte bu ortamda nereden geldiyse bu kaset de gelmiş. içinde çarpıcı tek şarkı bile yok ama albümü açıp arkaya atınca ortama güzel bir hava veriyor. bazen çatıya çıkıp buz gibi havada şarap içip karşıyaka'nın akşam ışıklarına bakıyoruz.

    yıllar sonra aklıma geldi. adını hatırlayamadım, kasedin kapağından buldum. o yılların varlık içinde yokluğuna gitti aklım. ya da yokluk içinde varlık. hatıralar gerçekten müzikle eşleşebiliyor.
  • 1986 çıkışlı black sabbath albümü. vasatın altında sayabiliriz.
    trackleri;

    1. in for the kill (3:41)
    2. no stranger to love (4:29)
    3. turn to stone (3:29)
    4. sphinx (the guardian) (1:10)
    5. seventh star (5:21)
    6. danger zone (4:25)
    7. heart like a wheel (4:25)
    8. angry heart (3:06)
    9. in memory ... (2:34)
  • hatta black sabbath'tan çok hughes iommy albümüdür.
  • black sabbath'tan cok tony iommi albumu gibidir...
  • bu albüm tony ıommi'nin ilk solo albümü olarak düşünüldü ama plak şirketi baskısıyla black sabbath yazar kapakta. bence tony ıommi rainbow ortaya çıktıktan sonra değişti. eskisi gibi stoner tadlarda raw şarkı yazmamaya başladı. bu mükemmel şarkıda da (seventh star) bir stargazer sevdası hissediliyor.
  • tony iommi'nin yine bir öldürücü riff bularak hafızalara kazıdığı parçadır. bu parçanın kesinlikle hakkı yenilmiştir. glenn hughes seslendirdiği her parçayı olduğu gibi parçayı daha da yukarı taşımaktadır.
  • tarzı gereği black sabbath'a uymadığı her ne kadar doğru olsa da kesinlikle ortalamanın epey üzerinde parçalara sahip olan albüm.
  • (bkz: seventh sign)*
  • tonny iommi'nin rainbow tarzını denediği ve gayet de başarılı olduğu albümdür. bu şekilde değerlendirirsek bir neo classic metal efsanesidir bu albüm. glenn hughes gibi muazzam bir vokal en başta. no stranger to love var yahu, daha ne olsun?

    https://youtu.be/lmqzlu-aons?si=ehkjnbpc1uazgxcj
  • black sabbathın kendi tarzına "pekte" uymayan , ama gene de çok güzel bir şarkısı...
hesabın var mı? giriş yap