• arkadaşlarım. insanın sokak kedilerini arkadaş edinmesi neden kötü biliyor musunuz? hayır bana deli damgası vurduğu için değil (umurumda değil). şundan kötü: bir gün bir bakarsınız bir arkadaşınız ayaklarını sürüyor. tekme atmışlar çünkü, sakatlamışlar. gidip yapan orospu çocuğuna bir yumruk bile çakmaya hakkınız yoktur. bir gün başka bir arkadaşınızı feci şekilde yaralı bulursunuz. başka bir gün bir tanesi kaybolur. öbür gün biri ölür. ağlamanız bile yasaktır. kimse kabul etmez onların arkadaşınız olduğunu. orospu çocuklarının arkadaşlarınızı incitmesi, sakatlaması, öldürmesi mübahtır. sizin ağlamanız yasak. onları arkadaş edindiğiniz için siz deli olursunuz, yavru kedileri öldüren insan piçleri sadece normal çocuktur.

    çok şey istemiyorum, doğanın kanunları geçerli olsa başımla beraber. bir hayvan yer, öbürü yenir. bu kabul. ama insanoğlu gibi bile isteye eziyet eden hayvan yok.

    sokak kedilerini arkadaş edinmeyin. onların her biri apayrı bir karakter, bambaşka bir dünya, her biri bir kişi. bunu öğrenmeyin, bunu farketmeyin. hayat sizin için çok daha kolay olur.
  • 3 lira 50 kuruşa karınlarını doyurabileceğiniz hayvanlardır. şöyle ki; 12'li et bulyon 1.25 lira, 3 tane ekmek 2.25 lira. 2 adet bulyonu yaklaşık 1 litre suda eritip içine 1 ekmeği doğrayıp sokağa bıraktığınızda afiyetle yiyorlar, karınları da güzelce doyuyor bu güzelim hayvanların. sizin belki de yüzüne bile bakmayacağınız 3.50 lira bir sokak dolusu kedinin ziyafeti haline dönüşüyor ki yapmanızı tavsiye ediyorum. açıkcası o hayvanların hemen her akşam sokağa indiğimde yemek için bana doğru koşması ve hatta artık bazılarının akşamları apartmanın önüne gelmesi bence saatine 100 dölar vereceğiniz dünyanın en iyi üniversitelerini bitirmiş psikologlarla yapacağınız terapilerden daha çok rahatlatıyor insanı. kaldı ki en fazla 10 dakikanızı alıyor.

    hiç bir şey yapamıyorsanız apartmanın önüne bir tas su koymanız bile onlara her gün yeni bir hayat bahşetmeniz anlamına gelmektedir.

    edit: psyc rumuzlu yazar dostum güzel bir soru sormuş. bulyondaki tuz kedilere zarar verir mi? bir iki danıştığım hayvan sever arkadaşım mama ile beslenen ev kedilerine yan etkileri olabilir ancak sokak kedileri alışkındır genelde çöplükten beslendikleri, artık yemekleri yedikleri için dediler. tabi emin olamasam da aç kalmalarına da gönül razı gelmiyor... haftaya kedimi veterinere götürdüğümde ben de bu soruyu sormayı düşünüyordum aslında... bilgilendirebilecek veteriner bir arkadaş varsa bana mesaj atarsa sevinirim gerçekten...
  • - bunlarin hastasiyim ben..
    siklemezler kimseleri, acliktan nefesi kokar ibnelerin burunlarindan kil aldirmazlar, gururlarindan odun vermezler.
    sevgi gosterisi de yapsaniz, zarar vermeye de kalksaniz.
    dik bakarlar adamin yuzune.
    dunya yikilmis umurlarinda olmaz.
    iki gun ac, bir gun tok kafalarina gore kendi koyduklari kuralar ile siklerine gore sokaklarin krali ve kraliceleri..
    bunalimli, sisko entel karilarin kendilerine benzettikleri obez ve yalaka kedilerinden ne kadar nefret etsem, bu picozlari o kadar cok seviyorum.
    bulasmadiginda kendi halinde, kuyruguna dokunmaya kalktiginda adamin amina kor.
    en sevdigim ve saydigim hayvanlar, sokaklarin dort ayakli apacileri..
    bazen;
    bu obez ev kedilerini denk getirdiklerinde kutur kutur, bagirta bagirta sikiyorlar ya...
    canlarim benim.. belinize kuvvet.
  • sokak kopeklerine gore daha sansli olan, sokakta yasayan kedi guruhu.
    bunlarin kasap, cigerci, lokanta turevi dukkanlarin kapilarinda yasiyanlari gayet semiz olur. apartman bahcelerinde yasiyanlar da gayet yuzsuz olur.

    ama sonucta evsiz barksizdirlar, yazik onlaradir :(
  • dişilerinin kafaları daha küçük olur, yürüyüşleri de daha zarif. tüyleri üç renk olanları da kesin olarak dişi oluyormuş. erkek kedilerin yürüyüşünde, cüssesinden daha ileride bir tehditkarlık bulunur. 'buralar benim, yakarım ulen!' der bakışlarıyla. insanlara alışkın olanlar, aç olduklarında üste başa sürünebilir. ama yabaniler daima kaçma ve kendini koruma eğilimindedir. bunlar hiçbir zaman bir arabanın peşinden köpeklerin yaptığı gibi bağıra bağıra koşmazlar. yüzgöz olmazlar öyle. bölgelerini daha farklı şekilde savunurlar, insanları bölgelerine giren tehdit olarak görmezler ve kovalamazlar. hayatta kalmak için savaşırlar, köpekler kadar rezil bir sokak yaşamı da sürmezler. nispeten daha küçük şeylerle karın doyurabilirler.

    ve final; kargalarla araları çok kötüdür.
  • burunları siyah olan kedilerdir bunlar. sokakta çöp karıştırmaktan dolayı burun uçları her daim kirli olur. sabırla beklerler. onları hayata bağlayan tek şeydir çöpten çıkacak ekmek parçaları, sıyrılmış tavuk kemikleri (şanslılarsa), makarna kırıntıları, nasıl da önemlidir onlar için.
    uzağınızda değiller, akşam saatlerinde görebilirsiniz onları. o çöp kutusu senin bu çöp kutusu benim hepsini tek tek gezerler.

    yaşama azimleri, sabırları, cesaretleri, aramaya inanmaları hayranlık vericidir.
  • kışın sokaktan alıp evime yatağıma getirdiğim kedilerdir. yazın ise isterlerse özgürlüklerini alabilirler.
  • evde ki burjuva kedilerime göre her gördüğümde emekçi kediler olarak tabir ettiğim pisilerdir. bizimkiler ekmek elden su gölden yaşıyorlar, ara ara söyleniyorum az kıymet bilin dökmeyin o mamaları yere şu yağmurda sokakta kaç kedi çöplerde yemek arıyor diye söyleniyorum ama kime diyorum napak yea seviyosun ama bizi bakışları arasında kalıyorum. ama ara ara çöpün yanına marketten mama alıp koyuyorum. vicdanımı böyle rahatlatıyorum züğürt tesellisi gibi bişe benimkisi..
  • düzenli mama seansına başladım. parayı bir şekilde buluyorum bütçeme dokunmadan. ha keza dokunurum da sorun olmaz.

    haftada 1-1.5 kg yaş mama veriyorum. 4 müptezel kedi var, birisi hamile. dördü de birbirinden sevimli. birisi tam canavar, severken ulan çırmıklasam mı diye düşünüyor ama yapmıyor.

    türkiye’de belediyenin işini biz yapıyoruz. ancak oy dilenmeyi bilen yarısından çoğu rantçı kesim.
  • uzun zamandır bunlarla bir bağ oluştu aramda. sayıları bir artıp bir azalıyor. bazıları çok güzel, bazıları çok çirkin ama hepsi sevgiye muhtaç. benim sokaktakiler artık beni tanıyor, hemen beni okşa dercesine bacaklarıma sürtünüyorlar. ara sıra denk geldiğim yavrular oluyor bazen, onları özellikle beslemeye çalışıyorum. artık sokaktaki temizlik işçisi bile benimle kediler arasındaki bağı biliyor. seninkilerden birisini yine araba ezmiş yukarıda diye, dün sabah hemen bir kara haber verdi. çok ta güzel bir yavruydu. ne korunmayı ne beslenmeyi biliyordu. annesi terk etmişti, eve aldım evde sıkıldı kapıyı tırmaladı gitceeem gitçeeeem diye miyavladı. akılsız; halbuki bu gün hayatta olacaktı. bende üzülmeyecektim.
hesabın var mı? giriş yap