• --- spoiler ---

    ayrıca michael polley'in yazmaya yeteneği olduğunu ancak ailesini geçindirmek için sigorta işine girdiğinden bahsediliyor. filmin anlatıcı metninin büyük kısmını onun yazması ve hikayenin dili, akıcılığı ve edebi değeri bence müthiş. yazmamayı seçmesi edebiyat için ciddi kayıp olmuştur.

    --- spoiler ---
  • türkçe altyazı çevirisinin divxplanet çevirmenleri tarafından ortaklaşa bir çeviri aktivitesi ile bitirilmesi an meselesi olan enfes film.
    ama filmden beni haberdar eden barbersadagio 'dur, öncelikle hakkını kendisine teslim etmek gerekir. akabinde film izlenmiş, beğenilmiş ve planet çevirmenlerinin takdirine sunulmuş ve yoğun katılımla çevirisine başlanmıştır. bu çok değerli dostuma müteşekkirim, filmin geniş kitlelere ulaşmasını sağlama yolunda ilk adımı atmış kişidir neticede.
  • hayat, kendimize sakladığımız sırlarla doludur, diyen film.
    bir hikayenin her zaman üç kişisi vardır. ben, sen ve onlar.
    herkesin kendine sakladıkları vardır. bunlar bazen bizimle yaşar ve bizimle ölür. bazen onları paylaşırız.
    fakat, herkes yaşarken ve yorumlarken yalnızdır. herkesin hikayesi başkadır.

    sadece bazen, çok kısa bir an için; aşık olduğumuzda, üç kişi değil iki kişi oluruz.
    biz ve onlar.
  • 2012 kanada yapimi, 2013 if istanbul'da seyirci karsisina cikan film.

    --- spoiler ---
    kim demiş hikâye anlatıcılığı sona eriyor diye! dünyanın en eğlenceli ama güvenilmez hikâye anlatıcılarıyla tanışmaya ne dersiniz? sarah polley, hem yönetmen hem de adeta bir detektif gibi kendi ailesini sorguya çekiyor. geçmiş bilgi kırıntıları arasında kayboluyor, onları birbiriyle çarpıştırıyor. bir süre sonra itirafların, gerçeklerin, aile hikâyelerinin değişik bakış açılarından anlatılınca ne kadar farklılaştığını ortaya koyuyor. bütün duyduklarımız başka yönlere doğru çatallanmaya başlıyor. hayır, bu artık sıkılmaya başladığımız türden bir postmodern anlatı denemesi değil; aksine hakikatin ve belleğin kaypaklık anlarının yakalandığı oldukça yaratıcı ve inanılmaz etkileyici bir belgesel. polley, özünde oldukça kişisel bir meseleden yola çıkıyor ama bunu kendi hikâyelerimizin bizi birey ve aile olma yönünde nasıl şekillendirdiğini araştıran büyüleyici bir yolculuğa dönüştürüyor.
    --- spoiler ---
  • sonunda bana kahkahaları bastırmış film. öyle aman aman, filmlere konu bir aile hikayesi değil aslında sarah polley'inki. fiction olsaymış tutmazmış, çok iyi yapmış belgesel olarak çekerek. kurgusu öyle gerçek ki (e heralde gerçek olacak yaşanmış olay ilahi oinonii demeyin) misafir olduğunuz bir evde koltukta çayınızı almış otururken ev sahibesinin aile öyküsünü anlatmaya başladığını hissediyosunuz baştan sonuna kadar. araya çocuklar giriyor "yok yok önce ben şöyle şaka yapıyordum" diyor, sonra büyük teyzeler yorumunu ekliyor, en nihayetinde baba kaldığı yerden devam ediyor vs.

    iki kelimelik özet; samimi film.
  • dün gece ansızın izlediğim film. müthiş bir hikaye olmasa bile müthiş bir belgesel olmuş. çok samimi ve baba'nın son sözü nefisti. "aşk ne kadar kısa ve unutmak ne kadar uzun" pablo neruda.
  • bir çok ailenin saklamayı tercih edebileceği türden sırlarını tutup belgesel yapmış sarah polley filmi.
    çok keyifli ve çok samimi.
  • insanların hayatlarına ilgimizden midir nedir bilinmez, aile hakkında bilgilerin ilgiyle beklenildiği, dikkati bir an dağıtmadan hikayenin aktarılmış olduğu, zaman zaman duygulandırıp zaman zaman gülümseten bir tempoda ilerleyen, pek güzel çekimleri olan if istanbul kapsamında izlenmiş film.
  • çevirisi bitmiş belgesel. daldırın,
    http://divxplanet.com/…/300650/stories-we-tell.html
  • konusundan ziyade bu kadar dökümantasyonun oluşturulması ile dikkatimi çeken belgesel-film. yani şahıslar bir anısını anlatmaya başlıyor çat olayın görüntüleri. adam diyor bir partide yanaşmaya çalıştım 20 sene önce partide adamın yanaşmaya çalışışı. çocuk diyor annem telefonda gergindi, pat telefon sahnesi. ve çok daha fazlası... bir an acaba çok benzeyen tipler bulup retro görüntülerle yeniden mi canlandırdılar diye düşündüm ama baya baya her şeyi çekmişler. bana kalırsa olayın en ilgi çekici kısmı bu. yoksa pek bir numarası yok diyebilirim.
hesabın var mı? giriş yap