• (bkz: #123857547)
  • devlet başkanları beşar esad'ın, 26 mayıs'ta 95% oy alarak yeniden "seçilmesi"* vesilesiyle bugün çin başkanı xi jinpin tarafından resmi bir telegramla kutlanan bitap arap devleti.

    sözü geçen telegram iki sebepten çok önemli.

    birincisi, altta vereceğim mesajın xi jinpin tarafından esad'a telegramla, yani yazılı ve açık bir şekilde yollanmasının manası; bu mesajın içeriğinin herkes tarafından duyulup bilinmesinin çin tarafınca isteniyor olması. xi jinpin şayet isteseydi bu telegramdaki mesajı esad'la yaptığı ikili telefon görüşmesinde söyleyip geçer ve özel bir beyan olarak saklardı. ancak, xi yazılı ve açık bir telegram göndererek, üzerine bir de kendi kamu yayın organlarından duyurarak dünya kamuoyuna bir nevi duyuruda bulunmuş.

    telegramdaki mesajın ikinci önemli noktası ise bizzat metnin kendisinde geçen şu kısım;

    "china strongly supports the sovereignty, independence and territorial integrity of syria, will provide all possible assistance in the fight against the covid-19 epidemic, in revitalizing the country's economy and improving the lives of the population, will help to ensure that the sino-syrian cooperation rises to a new level..."
    kaynak sputnik.

    türkçesi;
    "çin, suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü kesin bir şekilde destekliyor, suriye'nin covıd-19 salgınıyla mücadelesinde, ülkenin ekonomisini canlandırmada ve nüfusunun yaşamını iyileştirmede mümkün olan tüm yardımı sağlayacaktır. çin, sino-suri işbirliğinin yeni bir seviyeye çıkmasını sağlayacaktır..."

    rusya'nın, bu dünyada var olduğundan beridir, yani 1200 yıldır falan* bildiğiniz üzre pek bir parası yok ve bu sebeple uzun soluklu olarak ne suriye'ye ne afrika'ya pek bir hayrı yok, olamaz. ancak çin farklı. çin, iktisadi kapasitesi sebebiyle, suriye'den binlerce km uzakta olmasına rağmen, suriye'ye yatırım yaptırarak orayı ekonomik bir diğer uydusu haline rahatlıkla getirebilir. bu dediğim faaliyetin daha çetrefillilerini çin, afrika'daki başka çeşitli iç savaşlardan çıkmış bir çok yıkık ülkede halihazırda zaten yapmakta. aklıma ilk gelen iki örnek demokratik kongo cumhuriyeti ve angola'dır. ilgili iki ülkeye rusya tarafından savaş ekipmanı ve rejimlerine de (suriye'deki gibi bir tam teşekküllü iç savaş olmamasına rağmen) hava desteği akarken, çin ise; ilgili ülkelere burjuvasını yollayarak fabrikalar açılmasına vesile oluyor ve rejimlerine %0.7 faizli ve teşvikli krediler sunarak bu ülkelerdeki alt yapı ve üst yapı sorunlarını hızla çözüyor. çin, afrika'da hayata geçirdiği bu stratejiyi, rusya'nın suriye'yi askeri olarak domine etmesine müteakiben orada da uygulamaya gayet tabii başlayabilir. zaten bu telegramla çin aslında afrika stratejisini suriye'de de uygulayacağını dünya kamuoyuna duyurmuş.

    zaten, rus-sino mena ve afrika stratejisi yaklaşık 15 yıldır böyle işliyor. ilk başta rusya iç karışıklık veyahut iç savaştaki bir rejimi saptıyor. ikinci olarak ilgili ülkeye abd veyahut eski kolonyal gücün (belçika, fransa veya britanya) asker göndermeyeceğinden emin oluyor (ki zaten ırak savaşından beridir sözü geçen batılı devletler tarihi arka bahçelerine çok nadiren askeri güç gönderiyor. hatta, bunu halihazırda yapan da zaten sadece fransa kaldı diyebiliriz.). üçüncü aşamada rusya paldır küldür ülkeye giriyor. gavurların "shock and awe" dediği stratejiyle rusya, ilgili ülkedeki siyasi muhalifleri hızla vurmaya başlıyor. rus resmi ordusu havadan ve wagner ile "gönüllü" birlikler ise karadan ilerliyor ve kısa denebilecek sürelerde neredeyse hiç kayıp vermeksizin ilgili rejim, rus ayısınca devrilmekten kurtarılıyor. rusya bu emekleri karşılığı, ilgili ülkenin kamulaştırılıp ardından hemen yeniden özelleştirilen doğal kaynaklarından, özellikle rus kamu şirketleri ile, ihale kapatıyor. putin bir de ilgili ülkeye 3-5 tane askeri kompleks dikip gidiyor. rusya bu win-win'i yapıp çekip gittikten sonra kadraja çin giriyor. cepleri kabarık xi jinpin ve yeni palazlanan çin burjuvası aç karınlarını doyurmak için ülkeye adım atıyor. sino burjuvalar, bu fakir ve iç savaş silsilesinden yeni çıkmış ülkelerdeki ucuz işgücü ile bedava denebilecek fiyatlardaki ulaşım, pazarlama ve toprak/mülk olanaklarını görmelerine müteakip tüm pis/fazla atık veren ve emek-yoğun üretimlerini bu ülkelerde sıfır kısıtlama ile yapmalarını sağlayacak fabrikaları açmaya başlıyorlar. xi jinpin ise ilgili ülkeye yerleşen sino kapitalini desteklemek için bu ülkenin rejimine (insan hakları, yerli halkın yaşamı falan tabiki umrunda değil winnie the pooh'un) üst ve alt yapı yatırımlarına özel olacak şekilde çinli özel ve kamu bankalarından krediler sağlatıyor. xi, human development index'i ve ppp'si hızla artan ülkesinde başına dert olmaya başlayan avrupa ve abd markalı pis sanayisini bu ülkelere yolluyor. bu sayede xi de ülkesini daha yaşanılabilir, daha medeni ve müreffeh hale getiriyor; bu da rejimini kuvvetlendiriyor. 2021 yılına kadar (kısa bir devrimci cumhuriyet dönemi hariç) bağımsız yargı, güçler ayrılığı, serbest seçim, şeffaf kamu vb. sosyal icatlardan muaf tutulan çin halkı ise xi'ye karşı ağırbaşlı kalıyor. zavallı afrikalılar ise kara dumanların altında, günde minimum 10 saat çalıştıktan sonra televizyonlarından rus askerlerince korunan ve çin kapitalince desteklenen çok sevgili diktatörlerini dinleyip uyuyorlar. rinse and repeat.

    çin; üstte anlattığım, afrika'daki stratejisini kopyalayarak orta doğu'da da, bölgede asıl ihtiyaç duyulan ve iran ile rusya'nın asla sağlayamadığı ve sağlayamayacağı şeyi; finansal desteği ve aç kapitali, suriye gibi iç savaşlarca yıkılan ülkelere yönlendirerek kendine orada da bir alan oluşturabilir. bu dediğim şeyi abd halihazırda ırak'ta yaptı. abd-kuzey ırak arasında olan ilişkinin daha sağlıklısı, daha karlısı ve oturaklısını çin-suriye arasında görebiliriz. esad, rusya'ya iki liman üç askeri üs verip geçerken çin'e komple ülkesini tapulayabilir...

    peki tüm bu olanlar sonucu mena'lı ve afrikalı işçi sınıfına ne oluyor? her zamanki muhabbet, cahillikleri ve bilinçsizleri sebebiyle boku yiyorlar. ilk başta; farklı siyasi ve dini propagandaları kullanan burjuvaziler, onların militanları/askerleri ve sözcüleri birbirleri ile bir güzel bu işçilerin mahallelerinde ve tarlalarında mücadele ediyor. bu ilk aşamada burjuvalar bir güzel tepiniyor, işçiler de bir güzel eziliyor. ardından üstün gelen burjuva kendi fikriyatını egemen kılıp kapitalini ülkeye sokuyor. bu aşamada da işçi sınıfı fikren ezilip bireysel seçimleri perdeleniyor. son aşamada ise, açlıktan ölmek istemeyen işçi sınıfı yeni efendilerinin yeni gri fabrika ve işyerlerinde mesaiye başlıyor. tabii bu mesailerde en minik modern insani haklardan söz edemeyiz ancak eski düzenden daha iyi olduğu için ve işçiler de son derece cahil ve zor durumda kaldıkları için mesut oluyorlar. en azından karınları doyuyor, oğulları siktiriboktan bir iç savaşta ölmeyip torun yapıyor ve evlerinde otururken füze yemiyorlar.

    kısaca; bok gibi dünya anasını satim. bu telegramda bu bok gibi düzenin minimum bir 50-100 yıl daha devam edeceğini perçinliyor.
  • türkiye'nin sınırına duvar örmesi ve çok sıkı güvenlik önlemleri alması gereken ülke.
  • duvar örülüp güvenlik önlemi alınmasından önce şeriatcılardan desteğin çekilip, mültecileri geri alması karşılıgı ve sınır güvenliğinin saglanması şartıyla tazminat ödemek dahil olmak üzere barış yapılması gerekilen parçalanmış ülkedir.
  • elvada suriye, benden aldığın 10 kilo ve yaşattığın anılar için minnattarım. umarım bir gün, her şey bittiğinde, tekrar buluşuruz. ve yine umarım, bu buluşmamızda ikimiz de içindeki kaosu sonlandırmış olur. suyundan içtiğim, güneşinde yandığım, toprağına gözyaşımı bıraktığım ülke, beni unutma olur mu? çünkü ben seni unutmayacağım.
    elveda!
  • büyükelçi ömer önhon'un kitabından yola çıkan prof. ilber ortaylı'dan bir yazı; https://www.hurriyet.com.tr/…zunden-suriye-41868557

    suriye, bir istihbarat devleti. böyle devletlerle ilişki geliştirmek zordur. ondan temkinli ve dikkatli gitmekte fayda var.
  • en kapsamlı afı çıkartmış esed. surie düşmanlarını yendi demiş. bakalım kürtlere nasıl davranacak.
  • gün itibariyle dera şehrinde muazzam gelişmeler yaşanan ülke. rus moderatörlüğünde suriye devleti ve dera'daki militan grupların temsilcileri arasında varılan anlaşma sonucu şehirde 2018'den bu yana suriye ordusuna karşı gerçekleştirilen terörist saldırıları son bulacak. suriye ordusunun dikkatini sürekli olarak dağıtan dera sivilcesi patlatılmış oluyor böylece.

    kardeşler burası yani dera ve çevresi esasen 2018 sonunda suriye ordusunun operasyonları ile büyük oranda teröristlerden temizlenmişti. o zaman da anlaşma gereği teslim olan teröristler aileleriyle beraber yeşil otobüslere bindirilip idlib'e toplanmıştı. bu kanımca bizim için kötü oldu. çünkü ruslar bu teröristleri bizim sınırımızın dibine ittikçe itmiş oldu. idlib'te zaten o zaman da htş baskın bir gruptu. 2019'a gelindiğinde htş ve ortakları, nureddin zengi ve türkiye destekli ulusal kurtuluş cephesi'ni idlib'den deyim yerindeyse silip attı. şimdi bu dera'daki anlaşma neticesinde bölgede kalmak isteyen militanlar silahlarını teslim etmek şartıyla kaydedilerek dera'da yerleşik vaziyete geçecek. anlaşmayı kabul etmeyen militanlar yine ''yeşil otobüslerle'' idlib'e gönderilecek. yani idlib bir kez daha ipten kazıktan kurtulan teröristlerin toplanma mekanı olacak. ayrıca dera'da suriye ordusu yerleşecek ve resmi binalarda suriye bayrağı dalgalanacak. rus askeri polisinin de bölgede hazır bulunacağı anlaşma maddelerinden bir tanesi.

    bu senaryo aslında 2016'da halep'te ve 2018 doğu guta'da yaşananlara benziyor. orada da teslim olmak isteyenler silahlarını teslim edip kalmış, istemeyenler başka bölgelere nakledilmişti. idlib bu nakil bölgelerinin en önemlisi ve son durağıydı. dera da suriye devleti kontrolüne geçince türkiye destekli gruplar dışında tek cihatçı kontrolü idlib'te kalmış oldu. onun dışında fırat'ın doğusu rakka'dan kuzey'de barış pınarı bölgesi, batı'da al bab'a kadar bildiğiniz gibi abd ve ortağı pkk'nın kontrolünde. doğu'da da resulayn'dan doğusu yine pkk kontrolünde. kuzey'de de afrin, bab ve barış pınarı bölgesi türkiye destekli grupların kontorlünde. bizim kontrolümüz dışındaki sınır hattında suriye ordusu, rus askeri polisi ve pkk ortak olarak nöbet tutuyor. aslında barış pınarı bölgesi ve bab doğrudan vali yardımcıları vasıtasıyla yönetiliyor. dolayısıyla fiilen ilhak edildiğini söylememizde bir sakınca yok. türkiye'nin en uç sınırı artık ayn isa'da bitiyor. bunun dışında ülkenin ırak ve ürdün sınırının kesişiminde, al tanf'ta abd üssü bulunuyor ve burada abd özel kuvvetlerinin eğittiği ceyş magavir adlı bir terörist grup var. manzara-i umumiye bu.

    idlib'e gelirsek. 2018 soçi anlaşması ile türkiye'nin üzerine düşen militanların ağır silahlarının toplanması, şam kontrolündeki bölgelerle idlib arasında 15-20 km derinliğinde silahsızlandırılmış bölge tesis edilmesi gibi yükümlülükler yerine getirilmedi hiçbir zaman. türkiye buradan bir göç ihtimalini öne sürerek mevcut statükonun korunmasını sağlamak istiyor. bakın söylüyorum. buraya operasyon er veya geç yapılacak. hemen, bir an önce, hiç vakit kaybetmeden, immediately şam'la anlaşılması gerekiyor. bakın bu insanların derdi artık beşar esad falan değil. sıradan halkın derdi zaten hiçbir zaman bu olmadı. suriye savaşı, içerideki radikal islamcıların dünyanın dört bir tarafından getirilen diğer radikal islamcılarla beraber suriye halkının üzerine saldırtılması sonucu ortaya çıkmıştır. bunun amacı da beşar'ın filistin'e desteği ve suriye'yi iran, hizbullah ve direniş ekseni halkasından çekmekti. daha olaylar başlamadan colani, biz silahlı kalkışma için hazırdık diye beyanat verdi. neyin sivil protestosuna şiddet eyleminden bahsediyor bu foncu namussuzlar ben anlamıyorum. olsun biz yılmadan anlatacağız.

    şam'la anlaşın. bu kadar. bu işin bundan başka bir çözümü yok. şu an rusya, bir yandan da pkk'nın tamamen abd kontrolüne girmesini engellemek için bir denge siyaseti yürütmek zorunda kalıyor. hatta bunun için zaman zaman türkiye'ye operasyon için olur bile verdi. (bkz: barış pınarı harekatı) bunu yapmasındaki muradı pkk'yı sindirerek yüzlerini şam'a dönmelerini sağlamak. hatta bunların 5. kolordu adı altında suriye ordusu'na katılması bile masaya geldi bir ara. suriye ordusu ve rusya idlib'i daha önce de alabilirdi ama ruslar bunun abd açısından bir katalizör etkisi yapacağından ve fırat'ın doğusunda işlerin iyice çığrından çıkacağından çekindiği için operasyonu erteliyor. türkiye'den çekindiği için ertelemiyor. bazı aptal herifler rusya'nın bahar kalkanı harekatı sırasında bizim ihalardan acayip tırstığını ve bu yüzden idlib'e operasyonu başlatmadığını söylüyor. bunlar zır deli lan. tek silah kendilerinde var zannediyor. bunlara istediğin her şeyi yaptırırsın. her yöne çekersin. şu an bir twitter hesabı açıp 5000 yıllık devlet aklı şu bu diye propaganda yapmaya başlasam, bunlar iki günde devletin bekası için laikliğin tasfiye edilmesi gerektiğine, osmanlı'yı yeninden diriltmemiz gerektiğine ve aslında atatürk'ün de nihai amacının bu olduğuna inanabilir. böyledir bunlar. allah aşkına twitter'da kuşçubaşı hesabına bir göz atın. devletin bir kurumunun basın müşavirliği bu hesabı besliyor. içinde sağ'ın bütün hamaset unsurlarıyla bezeli propaganda malzemesi bulunuyor. hap gibi hesap.

    neyse gelelim mevzuya. şam'la anlaşın. dera'dan da bir kez daha görüldüğü gibi, yerel halk suriye ordusunun girişine tepki vermiyor. halep'te de aynısı oldu, idlib'te de aynısı olacak. tek yapılması gereken buradaki cihatçı unsuların temizlenmesi. onun için de türkiye'nin sivillerin buradan şam kontrolündeki bölgelere tahliyesi için açılan koridorları işletmesi, htş'yi buna zorlaması gerekiyor. suriye devleti ile çatışacağınıza bunlarla çatışın. gücünüzü bunun için kullanın. tsk her şeye rağmen caydırıcı bir güçtür. bakın her şeye rağmen diyorum. istese pekala bu söylediğim görevi yerine getirebilir.

    ha bunların hiçbiri yapılmayacak. çünkü işin içinde bir sürü akçeli iş var. zeytinyağı ticaretinden petrole, saraya yakın bir sürü adamın htş ile para ilişkisi ve bu bölgelerden milyon dolarlık vurgunları var. bunları biz sedat peker anlatmadan önce de biliyorduk. göç möç diye size hikaye anlatıyorlar kardeşlerim. libya'da da aynı durum var. bunların paradan başka bir düşündüğü yok. ama biz düşüneceğiz. bunları anlatıyorum ki, ülkemizde halkımızın tsk'ya duyduğu güven ve muhabbetin arkasına kendi pisliklerini gizlediklerini bilin diye. türkiye evlatlarını kutsal davalar uğruna değil, saray eşrafının hak edişi için feda ediyor. bunu bilin bu bana yeter.

    bu düzeni ellerimizle parçalamak, dünyanın içinde bulunduğu yeni dönemde masum yavrularımızı ve milletimizi bu kurtlar sofrasından salimen çıkarmak, halkımıza refah ve mutluluk sağlamak için çok çalışmamız gerekecek.

    debe editi: arkadaşlar kimseyi özel olarak kastetmiyorum. şu yazarı mı kastettin diye soranlara toplu cevap. ben hadiseleri buradan takip etmiyorum. sahalar da dahil bir sürü ayrı kaynağımız var. üstüne benim işim, alanım bu zaten. bunca yıldır bu işlerin içindeyiz. kimlerin ne dediğini, hangi eğilimde olduğunu iyi kötü biliyoruz. fetullahçı ne diyor, kim dedirtiyor, ülkücü ne diyor amacı ne, natocu ne diyor, falan klik ne aldı da ötüyor bunlar bizim işimiz. allah'a emanet olun.
  • butun bati blogunun birlik olup yikmaya calistigi, ancak basarili olamadigi devlet.
  • lübnan'a enerji yardımında bulunmaya başlayan ülke.

    davutoğlu ve akp şürekası kafayı yiyordur.

    link
hesabın var mı? giriş yap