• birincisi hikaye anlatımı ve oynanışı öyle bir çıtaya çıkardı ki ikincisinin onu yakalamasının pek şansı olduğunu düşünmüyordum. fakat her anlamda ilerlemeyi başarmışlar. hikayenin gittiği noktayı beğenmesemde işleniş şekli ve oynanış olarak başyapıt.

    hikaye konusunda ise sabaha kadar konuşuruz.
  • çok sevilen ilk oyunun ardından çıkardıkları ikinci oyunda hayran kitlesinin yarısını kaybetmiş oyundur. bu cümle bile her şeyi açıklamaya yetiyor. seçtikleri yol cesur ama aptalcadır. hikayesi haricinde eleştirilecek pek bir yanı da yok tabii. detaylar, animasyonlar, gameplay vs. üst düzeydir. tek sıkıntı şu ki, ilk oyunun sevilme sebebi hikayesidir. ikinci oyunda bunun tam tersi olmuştur... sevilmeme sebebi hikayesidir.

    bir diğer ilginç nokta da, ikinci oyunun hikayesini beğenen tiplerin %80'inin sjw denilen terör örgütünün mensubu olmasıdır. beğenmedim dediğin an şu
    tipe bürünürler. mantıklı düşünebilme kabiliyetleri olmadığı için otomatikman homofobik, transfobik veya kadın düşmanı ilan edilirsin. halbuki hikayenin beğenilmeme sebebi bunların hiçbiri değildir. (bkz: #110611810) şunu tee 2 yıl önce yazmışım uzun uzun.

    franchise killer bir oyundur part ii. neil druckmann denilen dolandırıcı herif ileride üçüncü oyunu çıkarırsa, üçüncü oyunun satış rakamları ikinci oyunun satış rakamlarının yarısı bile etmeyecektir. ki zaten ikinci oyunun satış rakamları da beklenenin çok altında kalmıştır. o kadar yaptıkları aldatıcısı reklamlara ve ilk oyunun verdiği tüm hype rağmen ikinci oyunun açıklanan resmi satış rakamı 4.5 milyondur. diğer tüm veriler uydurmadır. iddia edildiği gibi 10 milyonluk satış yapsa 'çatlayın patlayın haterlar!!1' diye billboard'lara asardı naughty dog.
  • eğer ilk oyunda joel ve ellie karakterleri ile değil de, abby ve babası olarak oynasaydık, bu sefer ellie ve joel'dan nefret edecektik. bu yorum hikayeyi beğenmeyen ve ateş böceklerinden nefret edenler için çünkü ben abby'i de, joel'u da çok seviyorum.
  • ilk oyunda joel ve ellie yerine abby ve babasının hikayesini görseydik benim için yine hiçbir şeyin değişmeyeceği, doktor baba kişisine aynı şekilde nefret besleyeceğim oyundur. çünkü bu olay, hangi tarafı tutuyorsun/hangi tarafı oyun sana daha iyi tanıtıyor mevzusu değil, dünyaya bakış açısının farklılığından kaynaklanır.

    tamamen şahsi olarak konuşuyorum, öylesine boku çıkmış dünyada babam olacak şahıs gelip de "yav mysterious, dünya sapıklıktan kırılırken benim götüm durmuyor, illa yapacam bu aşıyı - ama aşırı kirli, steril olmayan ortamda - ama bunun uğruna küçük bir çocuğun (öncesinde onlarca çocukla beraber) beynini yarmam gerek ki dünyada kalan eser miktarda kalbi temiz kişiye ha şu aşıyı - sevkiyat problemlerini yok sayıp - ulaştırabilelim" derse, o feda ettiği çocukların ebeveynlerinden/sevdiklerinden biri bir gün gelip babamın alnının çatısından vurduğunda en fazla bir gözyaşı dökeceğimi, fakat içten içe bok yolunda aşırı mantıksız kararlar verdiğini düşüneceğimi çok iyi biliyorum.

    ne derseniz diyin, nasıl düşünürseniz düşünün şu bir gerçek ki, etik olarak, hiç kimsenin kendi başına nelerin geleceğinden habersiz şekilde bayıltılıp kendi rızası dışında hayatına son verilemez kardeşim.

    bu oyunun anlatım şeklindeki saçmalıklardan biri de şu ki, o pandemi dünyasında karşılaştığımız insanların istisnasız %99'u tam bir piç, ve safi şekilde birbirine zarar vermek istiyor. bakın hayatta kalmak için kendini savunmak değil, ulan yan karakterlerden biri çocuk yaşında yaşlı bir büyüğüne gelin gidecekti töre uğruna amk (evet pandemide insanların düşündüklerine, pislik zihniyetlerine bakın). e ama ağzına sıçtığımın o zaman niye abby'nin babasının davasını kutsalmış gibi gösteriyorsun, niye ellie'ye vicdan yaptırtıyorsun da asıl gerçeği anlatmıyorsun? koskoca yerleşkede kimse şu kızı bir kenara çekip "hayatın piç olacaktı, hiçbir yararı olmayacak şekilde bok yoluna gidecektin çünkü iyileştirilecek bir insanlık yoktu ortada, daha çocuktun kendini önemli hissediyordun ama bak asıl önemli olan birbirimizi kollamamız" diyemedi mi lan?

    bu problem, oyunun hikayesi içindeki binbir farklı problemden sadece biri, yukarılardaki entrylerde bununla alakalı birkaç şey gördüm diye karalamak istedim. oyuna o kadar doluyum, o kadar nefret hissediyorum ki, sabaha kadar anlatabilirim hikayesinin ne kadar amatörce yazıldığını ama şimdilik bu kadarla kalsın.
  • oyun güzel de yeni yaptığı hiçbir şey yok, o seneler içinde çıkan oyunlara kıyasla son derece sıradan da. death stranding ayarında bir sinematografisi yok, the division 2 ayarında level dizaynı, detay yoğunluğu, teknik başarı da yok, ghost recon breakpoint ayarında mocap(elbette script sahneler değil oyun içi hareket şemasını kastediyoruz) ve akıcı kontroller yok. ki onda sinematik oynanış, gizliliğin kalitesi-combatın kasıntı olmaması ve de düşman ai'sinin sunduğu challenge daha iyi ve zevkli(not: bazı youtuberlar en kolay ayarda ve normal modda oynayıp bok attılar, bakmayın buna, çok fena heyecanlı sızma bölümleri var, en zor ayar no hudla az önce oynayıp geldim, tlou part ii bunun çeyreği kadar zevkli değil).

    yani tüm oyun abby kısımları kadar iyi olsaydı bile bu oyun 8.5/10 barajını geçemezdi. kısacası yazdığımız gibi 7.8/10'luk oyundur, bir oyun hakkındaki en net notumu vermişim cidden.
  • allah belanı versin naughty dog.
  • şu yaşıma geldim, halen daha koca koca insanların neden belli başlı şeylere dikkat çekmenin sağlıklı yolunu anlamakta zorluk çektiklerini anlayamadım. hele hele bu denli basit bir olguyu koca koca firmaların senaristlerinin, yapımcılarının, yöneticilerinin dahi anlayamamış olmalarını gerçekten anlamlandıramıyorum. ya bilerek yapıyorlar ya da gerçekten iş bilmiyor bu insanlar. dikkat çekilmek istenen toplumsal defönün insanların gözlerinin içine sokula sokula yapılmasının neden büyük bir hata olduğunun nasıl farkında olmaz bu elemanlar harbiden kafam almıyor. azınlıkların haklarını savunmak yanlış veya kötü bir şey değil, hiçbir zaman da olmadı zaten. bunda hiç kimsenin sıkıntısı yok.(en azından sağlıklı kafadaki insanların diyelim.) bunun insanlara göstere göstere, göze sokarcasına yapılmaya çabalanması problem aslında. netflix için de aynı şey geçerli. insanlarla alay edercesine bu tarz unsurları alakasız bir ürüne eklersen elbette ki tepki çekersin. bunun homofobiklikle veyahut faşizmle falan hiçbir alakası yok. bu kelimelerin arkasına sığınarak neden bu denli basitleşir bu insanlar harbiden anlamıyorum. bu oyunun senaryosunu batıran en büyük unsur, literal anlamda bu. bu gibi azınlık mensuplarınca yaşatılan unsurları ağır, yorucu ve mide bulandırıcı sahnelerle insanların zihnine nüksettirmeye çalışmaktansa bu sahnede görülebileceği üzere bu gibi entiteleri, zorlayarak ve çarpıcı şekilde değil de ürünün doğal akışına angaje bir şekilde insanlara nüksettirmek her zaman daha doğru ve çarpıcı bir yol. koca koca senaristlerin, insanların the last of us part 2'deki sahneleri izleyerek azınlıklara sempati besleyeceklerini veya bazı sözde gerçeklerle yüzleşip empati kazanacaklarına nasıl inandıklarını harbiden anlamıyorum. bu oyundaki sahneler ve karakterler sadece mide bulandırıyor. abby denen karakter her anlamda insanların midesini bulandırıyor ve bu karaktere insanları saatlerce maruz bırakmak nasıl bir aymazlıktır, nasıl bir iş bilmezliktir ulan. abby karakterini cinsiyetsiz vücut hatlarıyla tasarlamak yerine ellie gibi bir genç kız formlarında, hatlarında tasarlanmanın nesi yanlıştı ki? gerçekten ne yapmaya çalıştın ki sen be "dr. uckmann"? şu saçma tercihi yapan bir insanın "braini" gerçekten nasıl 100 olabilir ki acaba? bu oyunun senaryo anlamında çizdiği ve müntesip olduğu yol gerçek anlamda ve yalın tabirle utanç verici. baştan sona mantık hatalarıyla dolu bir senaryo bu. inandırıcılıktan tamamen uzak onlarca sahneye sahip bu gerçekçilik kaygısındaki oyun. şu hikâyeyi yazarken hiç mi utanmadı bu koca koca insanlar gerçekten anlamıyorum. güzel bir serinin nasıl mahvedildiğine hep beraber şahit olduk ve muhtemelen bu güzel serinin de sonuna geldik. naughty dog çevrimiçi the last of us oyunu geliştiriyormuş. evet, çevrimiçi the last of oyunu. ışıklar içinde uyu the last of us serisi. fazla söze gerek yok. ilk oyun hep kalbimizde olacak. umarım bu oyun diğer firmalara ders olur da böyle saçma sapan işlerle, tercihlerle bir daha karşılaşmayız. tüm bunları bir kenara bırakırsak, oyun oynanış, ses dizaynı, immersion gibi unsurlarda kelimenin tam anlamıyla bir mühendislik şaheseri ancak ne yazık ki bu bir the last of us oyunu ve bir the last of us oyununun hikâye departmanında başarısız olması yaptığı tüm iyi şeylerin doğrudan yadsınmasına neden oluyor. çünkü, ilk oyun hikâyesi yüzünden çok sevilmişti. hikâyesini ve lore kalitesini bir kenara bıraktığımızda elimizde sıradan zombili tps aksiyon macera oyunu kalıyordu. lafın özü, suni ödüller ve puanlarla başarısızlığı örtbas edilmeye çalısılsa da oyuncuların çıktığı dönem verdikleri tepkilerin sonucuyla tarihin tozlu sayfalarında yer almış olan harcanmış bir potansiyelden fazlası olamadı bu oyun. oyun ödüllerinde rakibi olan düşük bütçeli bir indie oyun olan hades dahi kendisinden kat kat daha iyi bir oyundu. oscar'ın oyun sektöründeki imitasyonu olan tga, bu oyunu aklamak, azınlık çığırtkanlığına ortak olmak adına zamanında hades'in hakkını yedi. christopher nolan gibi kalmıştı garibim.

    7/10
  • öncelikle oyunu indirimden kutulu versiyonunu 150 liraya aldım mediamarkttan. oyunun kapağı ters yüz tasarımı içeriyor ve ben çok sevdim. ps4 pro'da oynadım oyunu performans olarak 30 fps çalışıyor oyun çok belirgin bir fps düşüşü yaşamadım. grafikler olağanüstü resmen. bir sürü detay barındırıyor. animasyonlar çok gerçekçi özellikle silah upgrade animasyonları. mekaniklerde neredeyse gerçek hayatla bire bir uyarlanmış. oyunda çok az yerde kullandığımız kablo mekaniğini görünce şok oldum bu kadar gerçekçi olamaz dedim ama toplamda 3-5 dakika ya görüyoruz ya görmüyoruz bu mekaniği. akıcı bir oynanışa sahip. gelelim oyunun en önemli noktasına: hikaye. oyunu bitirdiğim zaman hikayesini pek sevmemiştim ama sonradan üzerine düşününce ve tekrar bitirince oyunu resmen bayıldım. hikayede sevmediğim kısımlar ise sjw kısımları. neden bu kadar fazla olmak zorundaydı anlamıyorum. sony bu oyunun bu şekilde yayınlanmasına nasıl müsaade etmiş ona da çok şaşırdım. bir playstation exclusive'i olarak gereğini yerine fazlasıyla getirmiş bir oyun bence. 9/10 puan verilebilir.
  • oyunu muhtemelen 6 ayda falan bitirdim. haftada anca bir iki saat oynayabilen biri olarak bayıldım. zaten ellie hikayesi bitince bi ay ara verdim ki yeni bir oyun gibi geldi. alip 2 günde oynayanlara da imreniyorum açıkçası.

    --- spoiler ---

    yok nasil lezbiyen olurmuş, yok nasil kötü karakteri oynarmışız yok nasil abby cinsiyetsizmis yok nasil her toplumsal kesimden tip varmış falan filan. ya bi siktirin gidin yemin ederim.
    oyunun açıkça verdiği tek bir mesaj var, intikam peşinde koşarken hayatı kaçırıyorsunuz. ve bunu harika vermis bence. ellie ile oynarken abby'i oldurmek isterken, abby ile oynadığımda bunu yapmak istemedim. sonunda da yapmak istemedim ki hikayenin amaci da buydu zaten bence.
    --- spoiler ---

    bir romana göre basit ama bir oyun için yeterliydi bence. birkaç yıl sonra yeniden oynarim ben bunu.
  • hakkında laflar hazırladığım oyun. daha doğrusu film zira daha önce hiç bir oyunda karşılaşmadığım kadar çok ve uzun sinematik vardı bu oyunda.

    öncelikle kendisi ile ilişkim sancılı ilerledi. 2020 temmuz ayında yani daha ilk çıktığı haftalarda 700 küsür lira (yanlış hatırlıyor olabilirim ama ilk çıktığında bu şekilde idi sanırım fiyatı.) verip büyük bir hevesle aldım zira ilk oyunun yeri başkadır bende.
    o dönem hiç oynayamadım zira standart kasa ps4'üm vardı ve jet motoru gibi fan sesi çıkıyordu bu ve bunun ayarında oyunları takınca. neyse gel zaman git zaman 2021 temmuz ayında ps4 pro aldım. cuh-7016b. meğer onunda üst versiyonları varmış ve 7016 larda kronik fan sesi sorunu varmış. hay böyle işe dedikten sonra bir süre daha rafa kalktı kendisi ile münasebetim. en sonunda aralık 2021'de cihazıma kaliteli termal macun ve pad uygulaması yaptıktan sonra ses sorununu geçici de olsa aşarak oyunu oynamaya başladım. yarısından uzun bir kısmını aralık-şubat 2022 arası oynadıktan sonra cihaz tekrar seslere başladı sonra en son geçen hafta tekrar bakım yapıp sesi kestikten sonra bu hafta nihayet bitirebildim.

    bu kadar boş bilgi yeter, gelelim oyuna...

    bir defa oyun grafik, oynanış ve atmosfer açısından gerçekten ama gerçekten muhteşem. daha önce hiç bir oyunda bu kadar gerçekçi yüz detayları görmemiştim.
    dublajı çok kaliteli baya bir içine alıyor insanı.
    ancak...senaryo, ah o senaryo yok mu o senaryo...
    maalesef oyun ciddi derecede lgbt+sjw propagandası yapıyor ve bütün zevkin içine ediyor bu durum. yani bu insanlarla hiç sorunum yok ama ne gerek var amk? son yıllarda oyun,film ve dizi sektörü ciddi şekilde bu akımlara esir olmaya başladı.
    bunun dışında da hikaye genel olarak yüzeysel bana kalırsa. yani tamam, intikam kötüdür sanada zarar verir ayarında bir mesaj veriyor, karakter gelişimleri olaylar yaşandıkça yaşadıkları değişimler, o tip bir kaos ve kıyamet ortamında insanların içinde bulunduğu psikolojik sıkıntılar filan bunlar güzel aktarılmış ancak yinede kurtarmıyor. çünkü illa mesaj verecek illa bir şeyleri empoze edecek. bu da oyunu samimiyetsizleştiriyor açıkcası.
    abby'yi kaslı erkek gibi bir kız yaptınız, eyvallah tamam. yani babası ölünce intikam için kas yapmış kendine bakmış bilenmiş. buna lafım yok.
    ellie ve dina lezbiyen tamam ulan bunu en başından biliyorduk buna da eyvallah. ama abby'nin yanında takılan karakteri illa eşcinsel yapmak zorunda mısınız amk?
    hani her netflix yapımı dizi filmde illa bir den fazla eşcinsel çift-karakter olur ya. bu da öyle. ellie ve dina neyinize yetmedi amk?
    oyunun finali de koca bir oyunu boşa oynamış hissi yaratıyor. yani eyvallah mesaj güzel ama yinede boşuna oynamış hissi veriyor.
    ayrıca bu kadar fazla ve uzun sinematik olması da oyunun o 'oyun' hissini çok baltalıyor. lan tam gazı alıyorsun ısınıyorsun keyifleniyorsun pat sinematik çat sinematik. bir yerden sonra yeter lan diyerek sinematikleri atlamaya başladım.

    oyun biter bitmez sildim. 100 gb yer kaplıyor ve bir daha oynayacağımı sanmıyorum. belki çok ileride ilk oyunu ve bunu arka arkaya oynamak istersem oynarım.

    neyse efendim pek beceremedim ama kısaca grafik,oynanış ve atmosfer bakımından şaheser, hikaye bakımından netflix bir oyundur.

    şimdi sıra rdr2'yi oynamakta...
hesabın var mı? giriş yap