• 30. istanbul film festivalinde gösterilecek yönetminliğini larysa kondracki'nin yaptığı monica bellucci'nin de oynadığı film. imdb'den c/p yaparsak

    a drama based on the experiences of kathryn bolkovac, a nebraska cop who served as a peacekeeper in post-war bosnia and outed the u.n. for covering up a sex scandal.
  • dün akşam festival kapsamında seyrettiğimiz, monica belluci'nin inanılmaz yaşlı gözüktüğü, rachel weisz'in bir kez daha tezcanlı aktivist rolüne soyunduğu (bkz: the constant gardener) yer yer klişe amerikan film diyalogları barındıran bir yapım olmuş.
  • --- spoiler ---

    kadın kaçakçılığıyla ilgili çarpıcı gerçekler içeren , dikkat çekici ve merak uyandıran bir film.

    izlemesi hiç de kolay olmayan filmlerden.

    --- spoiler ---
  • filmde adı democra olarak geçen şirketin* gerçeği için: http://en.wikipedia.org/wiki/dyncorp
  • böyle filmler izlenmeli izletilmeli

    --- spoiler ---

    erkeklerimizin yarısı savaşlarda öldu, bu kadınlar kim icin kaçırılıyor ?

    --- spoiler ---
  • kathryn bolkovac adli amerikan polisinin bosna' daki gercek deneyimlerine dayaniyor filmin konusu.

    anlamadigim sey; bu hikaye ile nasil olup da yer yerinden oynamadi, oynadi da biz mi duymadik ya da duyduk da zaten o kadar normaldi ki olanlar da onemsemedik?

    klise amerikan film diyaloglari barindiriyormus falan, bos verin bunlari ve izleyin. izlerken de; siddet, seks koleligi, cinsiyetcilik, cikar ugruna gercekleri gormezlikten gelme vb bazi seylerin ne kadar normallestirildigi uzerine dusunun, ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksiniz.
  • birleşmiş milletler'e olan inançları, umutları yerle bir etmiş film... kurtarılmayı, demokrasiyi bekleyen insanlara yaşatılan işkence, cinsel istismarı görmek rahatsız edici. özellikle bunların hepsinin gerçek olması filmin etkisini arttırıyor.

    --- spoiler ---

    the united nations was formed from the ashes of auschwitz. the united states led the way, and it's a point of honor with me that the u.n. is not remembered for raping the very people we must protect.

    --- spoiler ---
  • ilginç bir konuyu yavan bir şekilde anlatması ve anlatımdaki kopukluklar nedeniyle film kalitesi olarak çok başarılı bulmadığım ama yine de imkanı olanların seyretmesi gerektiğini düşündüğüm film.

    bosna'yı çok daha başarılı anlatan filmler var ama başta bm olmak üzere uluslararası örgütlerin "çıkar" algılamalarını cesurca göstermesi açısından çok başarılı.

    rachel weisz hala çok güzel ve hala hak ettiği yerde değil.
  • filmin sonunda yapanların yanına kalmayacağını basın işin içine girince yer yerinden oynayacağını falan sanıyorsunuz, bu umutla filmin sonuna kadar tahammül ediyorsunuz ama belli ki basın da dahil hem birleşmiş milletler hem de suçluların ait olduğu ülkeler olayları görmezden gelmiş, bunu farkedince hükümetlerin ve basının daha neleri görmezden geldiğini düşünüyorsunuz... gerçekten korkutucu bir hikaye, mutlaka izlenmeli
  • film klişe, sıradan, normal falan da filan da feşmekan da... diyenler olmuş. yüzlerce filmim var arşivde, 2 terabyte harici belleğin tamamı dolu, amerikan filmleri içinde hiç de bahsedildiği gibi olan bir film değil. amerika, kanada ve almanya yapım.yaşanmış olaylara dair yapılan filmlerde konunun her şeyden önemli olduğunu düşünürüm, özellikle konunun temasının ne olduğu. genç kızların kaçırılarak pazarlanması olayı; insan haklarını, dünya barışını, hukukunu ve güvenliğini koruyan, destekleyen uluslararası bir kurumun ve uluslararası şirketlerin, güvenlik güçlerinin çalışanları ile gerçekleşiyor. bu olaylar gerçek ise niye biz duymadık ve niye bu kadar duyurulmadı, niye haberimiz olmadı, oysa ki amerika'da yaşıyorduk, bbc muhabiriydik de... fair game diye bir film var, yaşanmış bir olay ve cia çalışanı olması lazım, çalışan kadın amerika'da yargılanmış bush zamanı, amerikanın ırak'ı işgali ile alakalı bir film. kaç kişi bu olayı duydu, film olmasa duymayacağız. dünya üzerinde satılan anti-depresanların ve psikiyatrinin işe yaramadığını söyleyen dünyaca ünlü bilim adamları, doktorlar var. türkiye'de bunlarla ilgili yayınlar var, dünya üzerinde binlerce neşriyat ortada,peki kimin haberi var, yüzde bir anca... türkiye'de ensest ilişkiler, cinsel istismarlar tavan yapmış durumda, kaç tanesi biliniyor, medyaya yansıyor? karakollara gidip suç defterlerine bakarsanız aklınız hayaliniz durur. bu tür filmleri çekenlerden allah razı olsun, sinemanın ve sanatın kof ve egoist çıkarlara hizmet etmesi dışındaki işlevini yerine getirdikleri için. birleşmiş milletlerin nasıl pislik ve aşağılık bir kuruluş olduğunu zaten biliyoruz, küresel güçlerin malı olduğunu da biliyoruz, suriye savaşı kaç senedir var, ne yaptılar, ne yapıyorlar? aynısı bizim başımıza gelse bize de kimse yardım etmeyecek. bosna'da avrupanın ortasında kıyım yaşandı, katliamlar oldu kimse gıkını çıkarmadı, kosova'da oldu... the whistleblower, man on fire, michael clayton, hotel rwanda, fair game, brave heart, enemy of the state gibi filmler bence izlenmeli... bu ülke'nin lozan'dan haberi yok bunları niye duymamışmış. hâlâ lise kitaplarından kalanlarla yaşanırsa normal.
hesabın var mı? giriş yap