three christs

• yönetmenliğini jon avnet'in yaptığı başrollerini peter dinklage ve richard gere'ın paylaşacağı 2017 yapımı sinema filmi. kendini isa mesih zanneden üç şizofren hastanın hikayesi anlatılıyor.
• sonunda bu sene vizyona girecek olan film.
• 10 ocak 2020'de vizyona girecek dram filmi.
  
  fragman
• 3 ocak 2020'de abd'de gösterime girecek olan, başrollerde (bkz: richard gere), (bkz: peter dinklage), (bkz: walton goggins), (bkz: bradley whitford) oynadığı drama film.
  
  --- spoiler ---
  1959 yılında michigan ypsilanti hastanesinde çalışan dr. alan stone’un üç paranoyak ve şizofren hastanın tedavisinde deneysel yollar kullanmasına odaklanıyor. dr. stone bu hastalıkları elektroşok ve ilaçlar gibi agresif tedavi yöntemleri ile tedavi etmek yerine daha basit bir yol seçer. hastaları aynı odaya koyan dr. stone onların hayallerini yaşamasına müsaade eder ve devrim niteliğinde yeni bir tedavi yolu bulur.
  --- spoiler ---
  
  heyecanla izlemeyi bekliyorum.
• (bkz: state of mind) a. k. a three christs
  
  milton rokeach'in kurgu dışı romanı the three christs of ypsilanti den uyarlanan, yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını jon avnet' in yaptığı 2016 da prodüksiyonu bitmiş, 2017 de 2017 toronto international film festival açılış filmi olmuş ama 2020 sonuna kadar gösterime girememiş amerikan filmi.
  filmin kadrosunda richard gere, peter dinklage, walton goggins bulunmaktadır.
  imdb
• kendini izletiyor fakat öyle kafanızda çok felsefi bir film canlanmasın. filmin konusu ilginç ve güzel fakat film gerçek hayat kadar sıkıcı.
• şu anda izlediğim film. (aka "state of mind" on netflix) kesinlikle izleten bir film. psikiyatri hastanelerinde elektroşok (elektrokonvülsif terapi), insülin koma tedavisi ve prefrontal lobotomi gibi bugün son derece zalimce bulunan, belki gerekmedikçe artık uygulanmayan, tedavi yöntemlerinin uygulandığı 1950'lerin sonunda yaşanan gerçek olaylara dayalı konusu son derece ilginç. amerikada, bir akıl hastanesinde kendini isa mesih sanan üç paranoid şizofreni hastası ve onları elektroşok gibi insanı olmayan metodları kullanmadan tedavi etmeye çalışan dr. stone (richard gere) ana karakterler.
  --- spoiler ---
  filmin başında (23. dakikada) bu üç isa (three christs) aynı odaya konuyor. inanılmaz ilginç bir diyalog başlıyor aralarında...
  --- spoiler ---
  
  filmi bitirdikten sonra, etkisiyle bir süre pek düşünemedim film hakkında. kesin etkilendim diyebilirim. robin williams'ın dr. malcolm sayer'i canlandırdığı "awakenings" (1990) filmi ile doğrudan bağ kurdum çünkü iki filmde de "eski köye yeni adet getirdiği" için, zorluklar yaşayan doktorları ve onların hastalarını merkeze almış. eskinin işe yaramayan, ya da yeterli sonuç vermeyen yöntemlerini değiştirmek cidden büyük cesaret ve çaba isteyen bir süreç. iki filmde de engeller, eleştiriler olsa da kahramanlarımız sonuca ulaşıyorlar.
  
  "three christs" ise daha çok ilaç, elektroşok vb zalim yöntemler olmadan, karşılıklı sevgi, saygı ve anlamaya dayalı çabalarla --kısmen de olsa-- tedavi edilebileceğini çok güzel gösteriyor. özellikle paranoid şizofrenide anlamaya dönük çaba, o insanı kazanmak için atılmış bir çaba olarak çok değerli ve sonunda meyvesini veriyor. bu filmde o kadar ince bir hassasiyetle anatılmış ki, o kendi dünyasında yaşayan sözde "hasta" bireylerin, kendi inanç ve güven dünyasındaki en ufak bir zedelenme, (mektupları kimin yazdığının keşfedildiği sahne) bütün çabayı boşa çıkartabiliyor. o yüzden, bu kadar hassas ruhlarla çalışabilmek, en az onlar kadar hassas ve şefkatli olmayı ama bir o kadar da dirayetli olmayı gerektiriyor. o yüzden joseph'in (peter dinklage) sonuna çok üzülsek de, geriye kalanlar için bir umut olmaya devam ediyor koşulsuz sevgi ve şefkat.
  
  filmde diyaloglar çok iyi yazılmış. özellikle becky ve dr. stone arasındaki diyalogları geriye alıp alıp izledim. bu arada filmin genelindeki "kurumsal" psikiyatriye karşı olan tutumu, becky'nin masasındaki dr. r. d. laing'ın yazdığı "the divided self: an existantial study in sanity and madness" kitabının kadraja girmesiyle daha iyi görürüz. (söz konusu kitap "bölünmüş benlik" adıyla türkçeye çevrildi)
• güzel bir netflix filmidir.
  her yerinden kalite akan bir film, izleyin çok sey kazandırır.
  
  --- spoiler ---
  
  hastalarını önemseyen bir doktorun hikayesini anlatiyor. kendini üç mesih zanneden üç insanın, empati ve ilgiyle nasıl daha iyi bir hale gele bileceklerini anlatiyor. birde eltroşok uygulamanın zararlarini çarpıcı bir senaryoyla ele almişlar
  --- spoiler ---
  
  edit: düzeltme
• fried green tomatoesun yönetmeni jon avnet imzalı güzel bir drama filmi. oyunculuk performansları iyii özellikle peter dinklage ve walton goggins çok iyi. paranoid şizofreni tedavisinde elektrokonvülsif tedavi ve ağır psikotik ilaç kullanımı yerine alternatif tedavi yöntemleri üzerine çalışan dr. alan stone'un yönetici konumundaki insanlarla ve aşılması zor prosedürlerle mücadelesini, mesleğine olan bağlılığını, insana verdiği değeri, eş ve aile babası olarak hayatını izliyoruz. finali çok beğenmedim. hızlandırılmış ve olabildiğince seyirciyi psikolojik olarak tatmin etmek amacıyla gerçeklerden ve profesyonellikten uzak bir sonla bitirdiler. film the three christs of ypsilanti kitabından uyarlanmış, kitap sonu daha gerçekçi olabilir. yeniliğe olan engeller, rol çalmak için atılan cahilce adımlar, insanı sınırlama davranışları, psikiyatri hastalarına yaklaşım, istismarlar ve az da olsa aile hayatına dokunmuş güzel bir film.
• richard gere'in ne kadar yaşlandığını görünce içim bir cız etmedi değil. walton goggins, bradley whitford ve adamım peter dinklage gerçekten de harika oynamışlar. konu olarak da beni biraz araştırma yapmaya itmiştir. 1930'lu yıllardan beri uygulanan elektrokonvülslf tedavisi (ekt) ilk etapta ürkütücü gözükse de beyne zarar verdiğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. bir anestezi uzmanı ve psikiyatristin eşliğinde 5 dakika süren bir uygulamadır. bellek kusurları ise bir yıl içerisinde ortadan kalkıyormuş. ağır depresyon, mani, şizofreninin tedavisinde günümüzde hala uygulanmaktadır. ekt uygulanan hastaların % 80'i tedaviden fayda görmekteymişler.