• 5000 - 6000 yıl öncesinin orta ve güney-batı amerikasının verimli arazilerinde uygulanan bir tarım tekniğidir. avrupalı göçmenlerin kıtaya gelmesinden bin yıllar önce amerikanın yerli halkları yani başka bir değişle kızılderililler tarafından geliştirilmiş ve kanada'ya doğru bile uygulama örneklerine rastlanmıştır.

    teknikteki üç kız kardeş mısır*, fasulye, kış kabağı*dır. bu üç bitkinin birbiriyle kurduğu simbiyotik ilişkiden yararlanılır. görsel

    - mısır koçanları, fasulyelerin üzerinde tırmanarak büyüyebileceği 'çit' görevi görür,

    - fasulye havadaki azotu bağlayıp toprağı azot açısından diğer bitkiler için zenginleştirirken, sert rüzgarlara karşı mısır koçanını sararak sağlam durmasını sağlar,

    - kış kabağı büyük yaprakları sayesinde toprağı nemli tutarken yabani ot büyümesini de engeller. ayrıca tümsek oluşturacak şekilde dikilirse rakun gibi zararlıları da engeller.

    toprağın verimsiz olduğu yerlerde balık kalıntıları veya sebze çöpleri toprağa gömülerek gübreleme çalışması yapılabilir. bu ekim şekli toprağı besiyer madde açısından zenginleştirirken, toprak erozyonunu önler. monokültürel ekim ile karşılaştırıldığından bu polikültürel ekim aynı miktar kaloriye karşın daha fazla protein içerir. üç kızkardeş birlikte tüketildiğinde 9 esansiyel aminoasitlerin hepsini karşılar. bu tarım tekniğinin uygulandığı yerlerde verim yüksek olduğundan insan nüfusu kuzey amerikanın diğer bölgelerine göre çok daha fazladır.
  • aman allahım. eee bu sistem tam olarak bizim köyde uygulanıyordu. adapazarı köylerini kastediyorum.

    mısır, fasulye (sırık fasulyesi) ve kabak üçlüsü aynı anda ekilirdi.. kabak o meşhur adapazarı balkabağı değil, karakabak tabir ettiğimiz, genelde çekirdekleri alınıp hayvan yemi olarak kullanılan kabaktı.

    mekanizasyon ilerledikçe bu sistem terkedildi. sonra zirai ilaçlar ve bilinçsiz gübreleme ile toprak öldü.. allah rahmet eylesin. buna anız yakma vandallığını da ekleyin.. sonuç; bugün gazeteler yazıyordu. toprakta organik madde artık yüzde 3'ün altına inmiş.

    köylüler artık tarlalarının yolunu unuttu. bugün en küçük ilçeye bile tırlar dolusu monsanto şirketinin zirai ilaçları geliyor. ve bunlar havaya suya karışıyor. kuskus görünümlü gübreler kullanılarak kuşlar bile yok edildi. tarım bakanlığı sanki tarımı yok etmeye programlanmış bir bakanlık haline geldi.
hesabın var mı? giriş yap