underdog
-
genel olarak orta sinif ve alti amerikan toplumunun sempatisini kazanan kisi/kurum/nesnelerdir bunlar.
(bkz: david)
(bkz: goliath) -
bahiste favori olmayan tarafa denir
-
bir spor müsabakası ise söz konusu olan güçsüz ve biraz da mazlum taraf. underdog'un biraz mazlumu makbuldür. başarılı olması, güçlü olanı yenmesi, olaya taraf olmayan insanları bile mutlu eder. türk toplumunda özellikle daha az güçlü olanın kazanmasına yönelik bir beklenti hep oluyor. tamam bir tek bize özgü bir olay değil, hollywood filmlerinde falan da var. bir ingilizin underdog olayına futbol takımı üzerinden bakışı da şu şekildeymiş;
türkiye a milli futbol takımının avrupa şampiyonası'nda yarı finale kalması sonrasında bir ingiliz, türkiye'nin bu aşamaya gelmesine çok sevindiğini, aynı şekildegalatasaray'ın uefa kupasını almasına ve fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde çeyrek finale çıkmasına da aynı sebeple (underdog bir takımın başarılı olması) çok sevindiğini anlatmıştı uzun bir ne olacak bu premier ligin ve ingiltere milli takımının hali konulu sohbette. -
harika bir boom boom satellites parçası.
http://www.youtube.com/watch?v=erkop1eg0gy
"i wish i'd believe in you, like i feel my gun fires. stop crying. stay alive" -
sony'nin brivia reklamlarında kullandığı şarkı. reklam görüntüleriyle şarkı muhteşem uyum içerisinde.
http://www.youtube.com/watch?v=hfvyi5q-bl4 -
kasabian'ın yeni keşfettiğim şarkısı. sözleri söyledir.
kill me if you dare
hold my head up everywhere
keep myself right on this train
i'm the underdog
live my life on a lullaby
keep myself riding on this train
keep myself riding on this train
love in technicolour, sprayed out on walls
well i've been pounding at the pavement
'til there's nothing at all
i got my cloak and dagger
in a bar room brawl
see the local loves a fighter
loves a winner to fall
feels like i'm lost in a moment
i'm always losing to win
can't get away from the moment
seems like it's time to begin
kill me if you dare
hold my head up everywhere
keep myself right on this train
i'm the underdog
live my life on a lullaby
keep myself riding on this train
keep myself riding on this train
it don't matter
i won't do what you say
you've got the money and the power
i won't go your way
and i can't take for the people
they don't matter at all
and i'll be waiting in the shadows
'til the day that you fall
feels like i'm lost in a moment
and i'm always losing to win
can't get away from the moment
seems like it's time to begin
kill me if you dare,
hold my head up everywhere
keep myself right on this train
i'm the underdog,
live my life on a lullaby
keep myself riding on this train
tell me if you're down
throw your weapons to the ground
keep myself riding on this train
paper on the wire
sold your soul for another one
keep myself riding on this train
keep myself riding on this train -
dokuzuncu nesil yazar.
-
genellikle ya lige yeni çıkmış bir takımdır. ya play-off'lu organizasyonlarda play-off'a son sıradan kalmış bir takım. veyahutta teniste seribaşı olmayan tenisçi, yine veya bir sporda en kötü dereceyle finale kalmış sporcu. kazandı mı cinderella hikayesi olur. kaybetti mi hayat öylece devam eder.
ama genelde bir olayda tarafsızlar varsa underdog'u tutarlar. (türkiye'de çok daha fazla) -
aynı zamanda texas'lı indie-rock grubu spoon şarkısı. enfestir. yanlış hatırlamıyorsam i love you man'in soundtrack'inde de yer almıştı.
edit: bahsettiğim şarkı the underdog'da olabilir -
aynı zamanda new york city li çok eski bir hardcore grubunun adıdır..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap