• bence oyun başında geçen zamanın artık ömründen azaldığını farkettiğin içindir bu. çünkü artık yokuş çıkmak yerine iniş yapıyoruz. bunun bilincinde hareket edilmesidir ürküten..
  • yaşıtları torun sahibi olmuş adamların dramıdır.
  • bir önerme. birçok parametreye göre değişkenlik gösterebilir, göreceli bir durumdur. benim yaşım 32, hala don't starve, this war of mine oynayabiliyorum. gelin, size neden oyunlardan zevk alamadığınızı anlatayım.

    oyunlardan zevk alamıyorsunuz çünkü bireysel alanınız daralıyor, çünkü zaman konusunda sıkıntı yaşıyorsunuz, çünkü zevk eşiğinizi çok yükseltiyorsunuz. ilk olarak bireysel alanınız nasıl daralıyor? evleniyorsunuz, erken evleniyorsunuz, tabakhaneye bok yetiştirir gibi hemen çocuk yapıyorsunuz, yetmiyor 1 tane daha çocuk yapıyorsunuz. o aile ve çocuk ortamında oyun mu oynanır zaten lan çocuk yapan insan diğer her şeyi unutacak aga. bık bık bık ötmeyecek. o sorumluluğu aldığın anda oyun oynamaktan zevk alamazsın tabi. sonra ev almak araba almak için olmayacak kredilere giriyorsunuz. akabinde kafanı toparlayıp oyuna konsantre olamazsın, bu durumda zevk de alamazsın.

    sonra zaman konusunda nasıl sıkıntı yaşıyorsunuz? kimse farketmiyor, farketse de dikkate almıyor ama kariyer denilen saçmalık insanların hayatlarını karartan yekpare bir gudubettir. iş gücü demek işverene zamanını satmak demek. hepimiz çalışıyoruz ancak bazılarımız inanılmaz bir şekilde günde 12 saat falan çalışabiliyor ya da haftalık izin almadan çalışabiliyor. ev için araba için tatil için çekilen krediler veya gereksiz harcamalardan şişen borçları kapatmak için extra işlere gidenler var. taksiye çıkanlar mı ararsın, evde örme işi yapan mı ararsın? bunun dışında aile olduktan sonra insanlarda bir yumuşama oluyor. daha çok ziyaret daha çok misafir kabulü ve kimseye hayır diyememe durumları oluşursa kendinize ayırdığınız zaman ve alan daralıyor.

    son olarak zevk eşiğini nasıl yükseltiyorsunuz? beklentilerini düşüren insan mutlu olur. ben bunu bilir bunu söylerim. standartlarınızı düşük tutun ki düşük standartlarla karşılaştığınızda mutsuz olmayın. oyun konsolları da sürekli gelişiyor, grafikler de gelişiyor ama belki de sizi mutlu eden eski oyunlardır. ya da şöyle de örnekleyebilirim: sürekli oyun oynarsanız oyunlardan alacağınız keyif bir müddet sonra düşmeye başlayacaktır.
    (bkz: marjinal fayda)
    oyun oynamaya bazen ara vermek gerekir. geçen yıl sürekli fifa oynadım ps4 konsolunda. bu sene fifa görünce tiksiniyorum. geçen yıl yaptığım şey hatalıydı.

    diyeceksiniz ki sen sanki süpersin aaaaamnagoim! haklısınız dostlarım. aynı dertlerden ben de muzdaribim. çocuk haric diğer saydıklarımı birebir yaşıyorum esasında. hadi öptm.
  • yeni nesil oyunlardaki daha basit hikayeler, daha kolay çözümler ve kafanızı kullanma hissinin azalması ile açıklanabilir durum. çok eski duke nukem 3d oyunundaki atmosfer ve puzzle tarzı yol bulma durumu, half life'daki o güvensizlik hissi, yeni dönem single player oyunlarda yok gibi. ilk medal of honor oyunundaki normandiya çıkarma sahnesi kafamıza kazınmış iken, şu andaki oyunlarda böyle ikonik anlar yok.

    evet red dead redemption 2 de atınıza yem verip fırçalamazsanız at yavaş koşuyor, ama ben hiç kafamı kullanmak zorunda değilim arkadaş. diyeceksiniz ki konsept farkı var oyun bu tarz bir oyun değil, ama eskiden olan oyunlardaki anahtarı bul, kapıyı aç modeli bile bir eğlenceydi. şu anda hiç taktik yapmadan, en kısa sürede oyun bitirme videoları dönüyor youtube'da. demek ki sadece hızlı oynayarak kafamızı kullanmadan bir oyunu bitirebiliyoruz?

    ya da basitçe yaşlandık ve hiç bir şeyin eski tadı yok. *
  • bilgisayar oyunu oynamayı çok severim, eskiden hardcore mmoprgler, mobalar, online fpsler falan sabahları geceleri birbirine bağladım. sonra insan şunu soruyor kendine, bunlara harcadığım vakitte kendimi nasıl geliştirebilirim?

    profesyonel müzisyenim, 20 yıla yakın yıldır gitar çalıyorum. tahminimce, etrafın da dediğine göre iyi çalıyorum. şimdi günde 5 saat oyun oynamak yerine 2,5 oyuna 2,5 gitara ayırsam çok daha verimli olur değil mi? bu şekilde başlıyor bu beğenmeme süreci. sonrasında madem değerli vaktimin hatırı sayılır bir kısmını bu oyunlara vereceğim, buna sonuna kadar değmeli diyor insan.

    ek olarak oyun endüstrisinin de diğer bir çok medya gibi insanları etkisi altına alıp boş vakitlerini kendilerini geliştirip, daha ileriye taşımalarını sağlayacak faaliyetlerde bulunmak yerine vakitlerini çalmak üzerine kurulu olduğunu bilerek hareket etmekte fayda var. kendini geliştiren, ilerleyen insan doğal sonuç olarak sorgular. sorgulayan insan ise iktidarların tercih etmeyeceği insan profilidir.

    benim için bu eşik 3-4 yıl kadar önce bilgisayarımdan son kez ve kalıcı olarak lol'ü silmemle gerçekleşti. ciddi söylüyorum tüm hayatıma olumlu yansıdı bu. demiyorum ki oyun oynamak kötüdür, tüm oyunları silin. sadece sizi çok kitleyen ve vaktinizi gereğinden fazla çalan oyunlarla aranıza mesafe koyun.
  • 33 yaşında olarak katıldığım önerme ancak şöyle yaşıtlarımla discord üzerinden sohbet ederek ve biramı içerek e-sports tadında organizasyonları olan bir oyun olursa pc mi düzenli olarak açmayı düşünebilirim.onun dışında single olayını doom 2016 dan itibaren bıraktım onda da müzikler gaza getiriyordu.
  • ben oyunlari gerçeklikten kaçmak için oynarım. kendi evreni olan içinde serbest takilabilecegim oyunlari severim. world of warcraft takılıyorum mesala. canimsikiliyo fishing kasiom, kah eski raidlerden binek düşürmeye calisiorumm kah battle grounda girip pvp takiliorum, kah raid ve zindanlarda girip pvp takiliyorum. bazen proffession takılıp auchtion da para kasiyorum. başka bir evrende takılıyorum kisaca. her şeyi hemen 1 günde yapmaya çalışmayın zamana yayiorum. kendimi kasmiyorum. fazlada sikilmiyorum. yas 32 bu arada.
  • yaş 36 ve ufaktan da olsa var böyle bir durum. zaten 2 sene geriden takip ediyorum oyunları ortalama. bir oyunca çok sarınca bitirmesi 2 ayı geçiyor. ve 2 oyun arasına 3-4 ay boşluk girebiliyor.

    her türlü imkan da müsait ama hikayesi çok saran bir oyun değilse cidden devamlılığı çok zor oluyor.

    assassin's creed mesela, altyapısı sağlam. ya da en başlarda sağlamdı diyelim. geç te oynasam ne yapıp edip bitirmeye çalışıyorum.

    tomb raider'ı ilk oyunundan beri oynarım. tomb raider 1'i üç-dört arkadaş ortaklaşa 25 disket (evet floppy disk) olarak almıştık. herkes sırayla yüklemişti. benim bilgisayar o dönem pentium-75 falandı sanırım. cd çok pahalıydı. oyunu oynadıkça yaşadığım hayranlığı anlatamam. yani işte bunun da nostaljik tarafı ağır basıyor, bir şekilde oynayıp sonunu getiriyorum.

    the last of us gibi adeta film izleme havasında bir oyun olursa yine zevkle oynatabiliyor.

    ama o eski heyecanı yakalamak, o tadları almak bu saatten sonra galiba zor. büyüdük mü lan yoksa?
  • ' geç fark ettim taşın sert olduğunu
    su insanı boğar, ateş yakarmış'
    cahit sıtkı tarancı
  • eski oyunların kalitesindendir o. eski oyunlara yıllar sonra dönün, ne kadar keyif aldığınıza kendiniz bile şaşıracaksınız :)
hesabın var mı? giriş yap