• arkadasla konusuyurum tr"den hisse tavsiyesi ver diyorum, zaten dolarin artis beklentisi %40 diyor. kendi beklentisine gore dolar 25 tl olacakmis.

    diyorki etrafima sesleniyorum, emlaginizi satip dolara geçin. neymiş, evler çok artacakmış, ama alım gücü düşecekmiş.
    diyorum ki e adamlar emlaklarını tutsunlar artınca satsınlar.

    diyor ki ama alıcı gelmeyecek. mantığını anlamadım. 100bin avrodan aylık 4 bin avro kazanç çıkaracak adamım diyor.
  • bir yatırım işlemi, titiz ve kapsamlı bir analizden sonra anaparanın güvenliğini ve hoşnut edici bir getiriyi vaat eder.
  • ben bunu yapayım diye seneler evvel azıcık bir dolar aldım, zirveden, dolar düştü. seneler sonra aldığım değerine ulaşınca sattım doları altın aldım. oh dedim, bir daha öyle zirvelerde gezmeyeyim.
    sonra altın almaya başladım. noktalı gramlarla yavaş yavaş aldım azıcık. ilk aldığımdan, doları bozup altına yatırdığım gün, bu yana kâr etmişim. ama ara dönemlerde aldıklarımdan doğru düzgün kar ettim sayılmam. zaten son zamanlarda da altın iyice düşmeye başladı. eğer o gün altını bozmayıp dolarda kalsaydım çok daha fazla kar etmiş olacaktım. geçenlerde de azıcık bir gümüş fonu alayım dedim. o da aldığımdan beri düşüyor.
    kısacası; ne alsam düşüyor, ne bozsam yükseliyor. söyleyin piyasada hangi parayı/madeni dengelemek istiyorsunuz, el atayım.
  • kisinin yasina, risk algisina ve amacina gore farkli yatirim teknikleri vardir. mesela buyumeye oynayacagim diyorsaniz daha spekulatif hisselere yonelebilirsin. ya da param degerini korusun cok ucup kacmasina gerek yok derseni deger yatirimini dusunebilirsiniz. ya da kendinize pasif gelir kaynagi olusturmak isterseniz temettu hisselerine ya da genel adiyla gelir yatirimina yonelebilirsiniz

    cicegi burnunda youtube sayfamda farkli yatirim teknikleri uzerine video yayinladim. ılgilenirseniz buyrun

    https://youtu.be/33-nj4cdafi
    buradan izleyebilirsiniz
  • yatirimin ilk hamlesi birikimdir. sanirim sadece geliri arttiginda harcamalari artmayanlar zengin olabilir. maasli calisanin finansal ozgurluk yolunda tek secenegi birikimleri ile yatirim yapmaktir.
  • yatırım yapılabilmesi için gelir-gider makasında gelir fazlasında tasarruf oluşması, bu tasarrufun enflasyon üstünde getiri elde etmesi için finansal enstürmanlar satın alınması.
  • bu sene fena dayak yemis amerikan borsalarinda gelecegi parlak olabilecek buyume hisseleri baya indirimde. buyume yatirimi yapanlar dusunebilir

    hangi büyüme hisseleri takibimde? bölüm 1
    https://youtu.be/dl8tl3zmale
  • yatırımlarınızda riski yayın. zaman içerisinde piyasalardaki dalgalanmalar sizi mutlaka tedirgin edecektir. bazı yatırımlarınız iyi giderken diğerleri zaman zaman kötü performans göstereceklerdir. bu nedenle yatırımları belirli enstrümanlara yoğunlaştırmayın. birikimlerinizi mevduat, döviz, yatırım fonları, hisse senetleri, sabit getirili menkul kıymetler ve altın, gümüş gibi emtiaların getirisine endeksli fonlar arasında paylaştırın.
  • yatırım başlangıcı için önerilerde bulunacağım bir tuğla giri geliyor.

    ilgilli giride faizler, borsa, piyasalar, krizler ve yatırım hakkında karışık bir derleme olacak. işin uzmanlarını bağlamayan, kendime notlarımı içeriyor yazdıklarım. ve hiçbir yatırım önerisi de bulunmuyor yine içinde.

    yatırımın bir çok aracı var. gayrimenkul, emtia(değerli madenler, gıda, petrol), borsa, mevduat, eurobond ve tahvil, kripto para, döviz ve nakit bunlardan bazıları.

    favori yatırım aracım şudur demek için iki koşul var. ya kişi bu işe gerekli vakti ve enerjiyi ayıramayacağını düşünüyordur veyahut konu hakkındaki bilgisi kısıtlıdır.

    aslında mesele şöyledir. enflasyon delicesine arttığında merkez bankaları faiz arttırırlar. enflasyonun %20, faizin %2 olduğu bir yerde insanlar paralarını enflasyonun artışı ile koordineli olarak artacağını düşündükleri şeylere yatırır; bunun için de gerektiğinde rahatlıkla kredi çekerler.

    bir noktada faizler %6'ya çıkarıldığında insanlar risklerini yaymak adına bir miktar daha paralarını mevduata yatırıp çektikleri kredileri azalttığında, piyasada dönen para azalır. dolayısıyla azalan alım gücünden dolayı fiyatlar düşer, yerinde sayar veya en azından yükseliş hızı yavaşlar. dolayısıyla enflasyon da %16 olur mesela.

    faiz arttırma iradesi devam ettiği taktirde bu iki oran birbirini bir yerde yakar; mesela her ikisi de %10 olur. işletmelerin çoğunun kredi ile ayakta kalması nedeniyle faizler bir gecede arttırılamaz. bu bir süreçtir. mesela bu faiz artırımı global bir durumsa veya rezerv para sayılan büyük paraların devletleri yapıyorsa artırımı; altın da tıkır tıkır aşağı iner. dolayısıyla faiz artırımına gidecek olan bir piyasada elinde emtia olan adam kısa-orta vadede para kaybeder.
    faizler arttıkça evet enflasyon düşer; lakin insanlar para da harcamamaya başlarlar. dolayısıyla bu durum abartıldığı taktirde resesyon gerçekleşir. bu durgunluk da haklın mutluluk seviyesini aşağı çeker.
    aslında faiz arttırıldığında gerçekleşen şey: paranın halktan merkez bankalarına ve diğer bankalara transferidir. bu transfer sonucunda toplanan paralar kısa vadeli faiz borçlarını eritip; doğru noktalara yatırım olarak geri döndüğünde uzun vadede ülkeler kazanırlar. öte türlü yüksek faiz yükü uzun vadede merkez bankalarının ve diğer bankaların sırtında yük olmaya başlar.

    bu faiz artışı bir noktada durduğunda veya faiz indirimleri başladığında insanlar kredi çekip alışveriş yapabilmeye ve diğer yatırım araçlarını da makul görmeye başladıkları için emtialar artış gösterir. farklı bir yasal düzenleme gerçekleşmediği taktirde gayrimenkul alıp temel ihtiyaçları olan barınma ihtiyaçlarını karşılarlar.
    temel ihtiyaçları karşılandığında kripto para, borsa ve arsa gibi hayat standartlarını uzun vadede yükseltecek şeyler almaya başlarlar. artan para arzı nedeniyle halkın harcama limiti doğal sınırlarına geldiği; fiyatların çok arttığı fakat halkın bir kısmının bu durumu tolere edemediği noktada yeni bir kemer sıkma politikası devreye girer.

    dolayısıyla bu bin döngüdür. dükkan, arsa veya nitelikli hisse alıp hiç dokunmadan 25 sene bekleyen kişi tabii olarak kazanır. çünkü her birkaç yılda bir atım şeklinde bu gruplar yükselirler. 25 yılda hisse veya arsa piyasası 6-7 kez yükselmiştir. her birinden sonra yine düşmüş ve yataya geçmiş olsa da her yükselişte zirve tazelemiştir. fakat aynı 25 yılda altın, döviz, gıda emtiaları ve diğer tüm yatırım araçları da 6-7 kez yükselmiştir. lakin bir bireyin tüm yükselişleri anında yakalayıp hep doğru pozisyon alması da mümkün değildir. bu nedenle yatırımları mümkün olan en çok sınıfa dağıtmak; çok yükselen hangisiyse ondan bir miktar alıp en dibe yakın olana eklemek çok daha az riskli ve komplike bir kazanca sebep olur.

    hem bu yükseliş ve düşüşlerin tek sebebi harcama alışkanlıkları ve faiz politikaları değildir. pandemi, büyük depremler, 2008 mortgage krizi benzeri durumlar, savaşlar gibi bazı etmenler piyasalarda ciddi düşüşlere sebep olabilirler.
    spesifik olarak her düşüş belli sektörleri hızlıca düşürür, sonrasında da özellikle bazı sektörleri çok daha hızlı yükseltir.

    şehrin bir bölgesinde bir ev almış olalım ve 20 yıl kirasını alalım. çok akıllı olduğumuz için aldığımız yer de gerçekten en çok gelişecek olan yer olsun. yirmi yılda aldığımız tüm kiralar bir ev parası etsin. evimizin konumu itibarı ile değeri iki kat artsın ama 20 yıllık eski bir ev olduğu için değeri yarıya düşsün. hadi konut sektörü de %20 genişlediği için %20 kar etmiş olalım. 100'e aldık, 120 oldu. hadi enflasyon da doğru açıklandığı için kiradan da bir bu kadar aldık. 100 liramız yirmi sene sonra 240 lira oldu. hadi evin yarısını da kredi ile aldık; onun yarısını da enflasyona erittik; maliyetimiz 75. paramız yaklaşık 3x yaptı 20 yılda. bu evin boş kalım sürecini, vergisini, demirbaş giderini; emlak komisyonunu falan saymıyorum daha.

    diğer taraftan değerleme bilen ve proaktif bir yatırımcı olarak dünyadaki bütün pandemilerin birkaç yıl sürdüğünü okumuş, pandemi sonrası havayolu şirketlerinin tabanda yatay seyrettiğini görüp yarım ev parasına bunlara yatırım yapmış olalım.

    bir yıl içinde paramızı enflasyon bazında 3-4x yaptık bile.

    buradan ev kötü bir yatırımdır sonucu çıkmasın. ev alarak da piyasayı takip etme, risk alma ve enerji harcama gibi şeylerden tasarruf ettik.

    fakat ola ki vaktimiz de var enerjimiz de. iki milyon liramız da varmış meğerse bir şekilde. o durumda sıfır noktasında bu miktarı %10 nakit(döviz+tl), %15 emtia ( altın, gümüş, turib borsası vs), %15 mevduat, eurobond, tahvil, %25 yerli yabancı hisse senedi, %35 gayrimenkul(küçük bir şehirde belki) gibi böldüğümüzü düşünelim. rakamlar rastgele, ilk aklıma gelenleri yazdım.

    ideal yönetilen de bir devlette yaşıyoruz. faizler artmaya başlayacak gibi, enflasyon tepede. emtiaların ve senetlerin mesela bir kısmını sattık, yükselen faizlerden dolayı mevduatı arttırdık. bir noktada faizler düşecek gibi; ters işlemle elimizdekilerin miktarını yükselttik. evler pik yaptı diğerlerine göre; evi elden çıkardık. sonra bir noktada evler yine yataya bağladı; diğer yerlerde değerlenen varlığımızla daha büyüğünü aldık. vs. vs. vs.

    aslında bu balinaların arkasında gezen minik balıkların balinalardan sebeplenmesi gibi. bize gereken balinaların yönünü kestirebilecek verileri algılayabilmek. global dergileri okuyup, merkez bankalarının önemli kararlarını değerlendirmek; bir o kadar da aklımızı kullanıp fırsatları gözlemlemek. hiçbir yatırıma aşık olmadan rasyonel kararlar verebilmek.

    bir diğer anlamı ise para arzı sınırlı olduğu için hangi piyasa düşmüş ise ona el atıp yardım etmek, yükseldiğinde ise karından sebeplenmek.

    veya dediğim gibi tüm bunlara yetecek istek, enerji, bilgi ve zamanımız yoksa herhangi birine yatırıp yıllarca beklemek.

    bu da böyle uzunca bir derleme olsun, başta kendime yazdığım bir hatırlatma notu gibi.
  • günün tanımı: yatırım aynı zamanda "emtialar" diyenleri ciddiye almamaktır.

    edit: şimdi gördüm yukarıda bol favori almış başka bir yazının içinde "bitcoin denen seyin fiyatini, bir sonraki alici belirliyor genel olarak." demiş. ihtisas alanı finans olmayanların paragraf paragraf yazı yazmaları güldürmüştür.
hesabın var mı? giriş yap