• z'sinin tepesindeki tek noktadan oturu jubruvfka diye okunan ve ismi bizon anlamina gelen jubrdan * turetilmi$, $i$esinin uzerine fiyakali kucultulmu$ boy portresi konu$landirilmi$, icine sozu edilen bizon otundan cimrice yahut da el karari bir adet birakilmi$ leh votka ce$idi.
  • z nin üzerindeki noktadan o nun da üzerinde vardır, bu sebeple jubruvka okunmasının caiz olduğu belirtilmiştir.
    1 ölçek votkaya 2 ölçek elma suyu önerilen biçimdir.

    şişenin içindeki otu sarıp içmeyin diyorum ek olarak.
  • "aromasinin kaynagi olan ot sisenin icinde olduguna ve icilerek tuketilmedigine gore acaba bitmis zubrowka'nin sisesine altinbasak doldurup bekletsek..." tarzi tuhaf fantezilere neden olan sivi.
    (bkz: tursusunu kurmak)
  • ilk iki sisesini futursuzca tukettigim; sonraki iki sisesi tukenmesin diye icmeye kiyamadigim ancak yudumlayabildigim; biri evimdeki dolapta, digeri ofiste arkamdaki dolapta ikamet eden (ayni yerde durmasinlar, yangin felan cikar, telef olurlar); asmis; muhtesem; dadindan yinmeyen vodka. adini genel kaninin aksine ictikce adami bizon etmesinden almaktadir (kaynak: kicim)
  • olduğu gibi sevdiğim, kimselere ikram edemediğim votka.
  • rusların bile dünyanın en iyi votkası dedikleri süper bir polonya votkası.
  • polonyadan gelen arkadaşlar bir şişe getirmiştir, şişeyi açmadan sıkı sıkı tembihlerler "çok serttir bizim vodka adamı çarpar o yüzden elma suyuyla seyreltip (!) içiyoruz". bardaklara doldurulur herşeyi koklayan bünye vodkayı da koklar, sonra içine elma suyu koydurmadan tadına bakar, gözleri dolar, "sert dimi biz sana söyledik çarpar valla" diye atıp tutan polonyalılara boş gözlerle bakılıp "bu sanki şey gibi kokuyor yani nasıl desem böyle hımmm cennet gibi" denilir, elma suyu için diretirlerse hadi ordan neresi sert siz hiç tekel vodka içmediniz tabii denilerek baştan savılır.. zubrowka ile aşkınızı istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz ama bence benim yaptığımı yapmayıp bütün şişeyi bir günde bitirmek yerine günlere bölebilirsiniz, yoksa insan çok pişman oluyor, günlerce elinde şişe koklayıp duruyor.
  • tek geçerim, sek içerim..
  • yer izmir, bornova. mekan allahsız bir tekel bayii.

    istanbul'dan 1 haftalığına gelmiş olan 2 adet genç ve izmir ahalisinden olduğu bilinen 2 genç vodka içmeye karar verir.
    tekeldeki litrelik smirnoff'un fiyatı karşısında afallayan ve büyülenen söz konusu kahramanlarımız smirnoff'u alır ve dükkandan çıkmaya yeltenirler. o sırada içeriye giren diğer bir müşterinin sorusuyla birden önceki rüyadan uyanırlar: "zubrowka var mı x abi?"
    aynı anda kafalar tekelciye döner, kafasını iki yana sallayan tekelciyi görünce hayal kırıklığının doruklarına ulaşırlar. alınan smirnoff'la beraber tekelden çıkarlar.

    tanım: ucuza smirnoff içilse bile üzüntüye neden olan allahsız vodka. hastasıyız.
  • avrupa kıtasının en eski ormanı polonya ile beyaz rusya arasındadır.(bkz: bialowieza ormanı) bu ormanda basbayağı avrupa bizonları yaşar. (bkz: wisent)

    zubrowka vodkasına da bu ormanda yetişen bizon otu katılır, şişenin içinden çıkan bu ottur.

    türkçe karakterlerle "jubrovka" diye okunur. elma suyu ile süper gider. damak tadı kişiden kişiye değişir ama aromasız vodkaları**** bir yana koyarsak, bence içimi en güzel vodka budur.

    polonyalılar bunun zaten farkındaydı, o yüzden dünyaya tanıtmak istiyorlardı. sanırım bir girişimde bulunmuşlar, şişesini allamış pullamışlar, fiyatını da 4 katına çıkarmışlar artık havaalanlarında satıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap