• kaba bir hesapla %30'u 100.000 olan müteahhit popülasyonunun toplamda ne kadar çok olduğunu gözler önüne seren beyanattır.

    80 milyonluk ülkenin 350 bin kişisinin müteahhit olması da ekonominin ne kadar saçma sapan bir şekilde yönetildiğini gösteriyor herhalde.

    marketi olan tekstil atölyesi olan herkes işini gücünü bırakıp daha karlı diye inşaat yapmaya başladı. arsa sahiplerini zengin edip iflas ettiler veya etmek üzereler.

    atadan dededen inşaat sektöründe olan birisi olarak hep temkinli davranma zorunluluğu öğretildiği için ayakta kalanlardan şirketlerden biriyiz. kar etmeyecek işe girmedik, riskli gördüğümüz işten uzak durduk. piyasanın bu hale gelebileceğini öngördüğümüz için kendimizi kurtardık diyebilirim.

    önümüzdeki en az üç yıl da çivi çakmayı planlamıyoruz. o da iyi ihtimalle. keriz silkelemenin bir başka versiyonuna kapılan müteahhitler de batsın bir zahmet. bilmediği işe girip piyasayı yükselten, olmayacak taahhütlerde bulunup yerine getirmeyip insanları dolandıranlar batacak, yıllardır inşaat yapıp işini layıkıyla yapanlar ayakta kalacak bu her krizde böyle olmuştur. bundan sonra krizde de böyle olacaktır.
  • imkon başkanı tahir tellioğlu’nun açıklamasının satır başı olan cümle.

    inşaat müteahhitleri konfederasyonu başkanı (epey ilginç bir tamlama; imkon) tellioğlu, maliyet artışları, kurlar ve durgun piyasa nedeniyle sektörün kilitlendiğini ifade etmiş.

    şu ana kadar sektördeki müteahhitlerin yaklaşık %20’si batmış. böyle giderse de yıl sonuna kadar %30’unun daha batacağını belirtmiş.

    ayrıca, toplamda 700 bine yakın insanın da işsiz kalacağını ifade etmiş. hükümetten de yardım isteyip, kontrollü küçülmeyi önermiş.

    kaynak

    peki kardeşim, neredeyse yüzbinlerce müteahhit var ülkede. avrupa’daki toplam müteahhit sayısının 10 katı kadar müteahhit sadece istanbul’da var.

    durum böyleyken neden çıkıp da “yahu bu işte bir terslik var” demediniz? o zaman fazla değildi de, şimdi işler kötüye gidince mi fazla geldi?

    herkes söyledi, sadece betonla büyüme olmaz dendi, bilen bilmeyen; hatta üretici firmalar kârı fazla diye bu sektöre girdi.

    ne oldu sonucunda?

    üretim terk edildi, elde boş beton yığınları, kucağımızda da bunca yılın faturası kaldı.
  • isler iyi giderken, nargile icmeye giderken kullanmak disinda kullanmadigin arabayi şirket arabası diye vergiden düs, yedigin yemekten, eve aldigin televizyona, cep telefonuna kadar sirket mali diye göster, ayda 2000 tl maasla deneyimli mühendis calistir, ondan sonra da "devlet bizim zararimizi üstlensin :(" diye agla.

    ne güzel dünya yemin ederim, para kazanirken "ben hakettim de kazandim", isler boka sarinca da "biz batarsak herkes batar".
  • türkiye'deki iş adamı anlayışının sadece müteahhitlerden oluştuğunu gösteren açıklama.

    yahu adama sorarlar 100bin müteahhit nedir? toplamda kaç müteahhit var? bu ülkenin yıllık konut ihtiyacı ne ve müteahhit başına kaç daire düşüyor?

    ben bu soruları sormuyorum çünkü cevapları biliyorum ve sektördeki bir mühendis olarak "beter olun" diyorum. adana'lı bir fabrikatör istanbul'da 27katlı bina projesiyle önüme geldiğinde, benim için siz ve sektörünüz komple batmıştınız zaten.
  • aramaya inandım, yoktu. o zaman benden gelsin;

    svihs

    iş ahlakı olan müteahhit batmaz, yani neredeyse boş küme dediğim hede.
  • acımam muteahhite sonra koyuyor götümüze.

    banane amk ben mi dedim bu işi yap diye. batıyorsan bir yerlerde sen yanlış yapıyorsundur. daha geçen devlet baba açıkladı esnafın yuzde 2.9u kapadı dükkanını diye. duyar kasacaksam onlara kasarım sikindirik daireleri 300k ya satanlara değil.
  • 100 bin müteahhit talanlarda çocuklar gibi şendik
    100 bin müteahhit o gün dev gibi bir ormanı yedik.
hesabın var mı? giriş yap