• eniştenin haberi vardı, yetmez mi?
  • dünürün varmış işte ya, size de bir şey beğendiremiyoruz ama haa...
  • 15 temmuz'dan yaklaşık 1990'ların sonlarından beri bu ülkede yaşayan ve azıcık kafası çalışan herkesin haberi vardı. sadece 15 temmuz günü olacağından haberi yoktu insanların.

    ecevit, çiller, yılmaz, akşener, erbakan ve o dönem piyasada olan politikacıların alayı, feto'nun g.tüm g.tüm orduya adam yerleştirdiğini biliyordu. bir tek rahmetli kamer genç, necip hablemitoğlu gibi kişiler tehlikeyi farkedip bunu dile getirdi ama biri itibarsızlaştırıldı, biri de suikast ile öldürüldü. onun dışında islam düşmanlığı ile bilinen üç beş kişi de dile getirdi ise de, halktan tepki gördü, "pis din düşmanı, ne alakası var cemaat gibi temiz bir organizasyona çamur atıyorsun" dediler, dinlemediler.

    ben orta üçüncü sınıfta iken, bir gün sınıfa nöbetçi öğrenci geldi, ben ve sınıfta durumu parlak bir kaç arkadaşımı din hocasının kütüphaneye çağırdığını söyledi. kalktık gittik, din hocamız ve yanında iki kıl kuyruk fetocu abi, her sınıftan parlak öğrencileri toplamışlar, siz fen lisesi sınavlarına girecekmişsiniz biz hayırsever üniversiteli öğrenciler olarak sizleri fen lisesi sınavlarına hazırlamak istiyoruz, ücretsiz filan bizlerden ev telefonlarımızı filan aldılar. akşam pedere anlattım durumu. peder kırk yıllık hayat tecrübesi olan adam hemen anladı mevzuyu. bunlar fethullahçı, bulaşma dedi. bulaşmadım. sonra yavşak bir akraba var feto'dan hapiste şimdi, aradı pederi, ya dershaneler pahalı, durumun belli bırak bedava eğitim alsın, hem müslüman çocuklar bunlar, zarar gelmez pederi bir şekilde ikna etti. başladık bunlardan eğitim almaya. ilk başta şahane, odanın birini sınıf gibi yapmışlar, hakkını yemeyeyim, iyi üniversitelerde okuyan öğrenciler bizlere fen lisesi sınavlarına hazırlık dersleri veriyorlar. yemek arası oluyor, mis gibi yemekler yapıyorlar. ders dışında halısaha aktiviteleri, çağrı filmi izlemeler filan. sonra ufak ufak namazlar başladı. eh, müslüman çocuklarız en nihayetinde namaza hayır diyecek halimiz yok. sonra namaz akabinde sikik sokuk feto kitapları okuyorlar bize. sonra feto vaaz kasetleri. sonra bir akşam evdeyken aradılar gel bir şey konuşmamız lazım. gittim. şakirt bak, askeri lise sınavlarına girmen lazım, ordu askeri vesayet, müslümanları eziyor falan fişmekan. bizler orada olmalıyız ki, müslümanların üzerindeki bu askeri zulüm bitsin... benim de hedefimde yok askeri lise filan. geldim pedere anlattım. peder delirdi, bırak bir daha gitmiyorsun o yavşakların evine. askeriye maskeriye yok fen lisesine gideceksin. abilere anlattım peder izin vermiyor. hacı, bunlar kalktı geldiler eve babamı ikna etmeye. babam bunlara bir s.ktir çekti evden kovdu var ya görmeniz lazım. sonra da bir daha işim olmadı bu ibnelerle.

    ama tabi benim gibi şanslı olmayan bir sürü eleman vardı, çoğu askeriyeye girdi o zamanlar. yani at izi it izine çoktan karışmıştı. bu yavşakların günün birinde bir darbeye kalkışacakları aşikar idi. sadece hiçbirimiz akp gibi onlara hep yakın durmuş bir partinin hükümetine karşı yapabileceklerini tahmin edememiştik. yani koskoca mit nasıl haberi olmaz filan deyip geçmeyin ağalar, hakikaten sürpriz oldu herkese bu. feto, chp'lilerin, gezicilerin filan da destek vereceğini, muhalif tüm unsurların darbeye destek olacaklarını zannettiler, bu yüzden başarılı olacaklarını sandılar. ama belki de ülke tarihinde ilk defa tüm partiler (chp de dahil) darbeye karşı cephe alınca s.k gibi ortada kaldılar. darbe de başarsız oldu.

    ben bu yüzden kılıçdaroğlu'nun sonradan ortaya çıkıp "kontrollü darbe" deyişini, veya bugün kaftancıoğlu gibi tiplerin darbe söylemlerini anlamlandıramıyorum.
hesabın var mı? giriş yap