• sokaktaki vatandaş için bu ülkede kriz dolara endekslidir. yani dolar çıkmışsa kriz vardır, çıkmamışsa durum ciddi değil demektir. hayır diğer verileri geçtim hani mesela tüm para birimleri üçe katlansa ama dolar aynı kalsa bizim millet yine de çok endişelenmez. hayır ekonomik verilere bakıyorsun sıradan vatandaş için dolardan çok daha endişe verici olması gereken işsizlik rakamı cumhuriyet tarihi rekoru kırmış. ha pardon o kadınların suçuydu evet. evlerinde oturmamışlardı. neyse şöyle bir bakalım: kapasite kullanımı dipte, bütçe açığı; işsizlik zirvede. para kalmadığı için ithalatta talep düşmesi ve emtia fiyatlarının gerilemesi nedeniyle dolar fazla tırmanmıyor ama bu iyi midir? hayır doların görece kabul edilebilir düzeyde seyretmesi işlerin kötü olduğunu gösteriyor aksine. ama yok işte bizde anlayış farklı. ekonomi otoriteleri hep diyor. hayatında misak-ı milli sınırını terk etmemiş, dövizle tek bir alışveriş yapmamış adamın bile derdi dolar.

    hastanın kan basıncı dibe vurmuş, idrarında kan var, titreme nöbetleri geçiriyor, sürekli kusuyor ama bizim tek derdimiz ateşi. "ateşi kaç?" diyoruz.

    "38.3 biraz yüksek gibi."
    ortam sıcak ondandır deyip geçiyor hala vatandaşın bir kısmı.

    semptomlar ortada. hastalık hızla ilerliyor. daha kötüye gideceğini bas bas bağırıyor. doktor olması gerekenler ise hastalığın teğet geçtiğini savunmakta. "sen kendini hasta zannediyorsun. sana hasta diyenler seni böyle moralsizleştirdiği için kendini kötü hissediyorsun" diyerek telkinle tedavide çığır açtılar. işte sırta bardak çekme gibi 1-2 yöntem deniyorlar yeni yeni.

    bir de okuyup üfleseler ekonomiyi tam kendilerine yakışan şifa yöntemini bulmuş olacaklar.

    bunların tıp anlayışı çıkıkçı, şifacıdan öte gitmez. ekonomiye de aynı bakıyorlar.

    yazık ki ateşi çok yok ya. hasta hasta olduğunun tam farkında değil.
  • halkı ne kadar vurursa akp'nin çöküşünü o kadar hızlandıracak kriz.
  • bir takım açılımlar, suni gündemlerle örtbas edilmeye çalışılan gerçek. hayatın gerçeği. sizleri bilmem ama sokaktaki vatandaşın tek açılımı cüzdanının açılımı. onu da açıyorsun, içi boş.

    matrix'e ne gidiyorsunuz olm, matrix türkiye'de yaşanıyor.
  • halkın ummugunu sıkacak kriz.
  • dövizin yükselmesi, dış piyasalardaki olumsuzluk, imkb nin düşmesi derken en büyük sorunumuz olan işsizlik görmezden geliniyor.. başbakan bu tabloya bakmaya korksa da, görmezden gelmeye çalışsa da, işsizlik her yerden kendini gösteriyor.. görmezden geldiği her gün ise uçuruma biraz daha hızlı sürükleniyoruz, tabii ki bir tek rte kurtaramaz bu krizden ülkemizi fakat görmezden gelerek de düzlüğe çıkamayacağımız kesin..
  • ekonomi politik'e odaklanilacak yil olacaktir zannimca. dunyanin tepesine oturan finsans sektorunun yerinden edilme cabalarini izleyecegiz. $imdilik sistemi kurtarma cabalari devam ediyor. o i$ bittiginde sira ensesi kalin suclulari mahkemeye cikartmaya gelmeli.

    (bkz: ekonomi politik/#14695984) (bkz: attac/#3697212)
  • halkı yerden yere vuracak kriz.
  • http://www.thedailyshow.com/…gives-financial-advice
  • yerel seçimler bittiğine göre kaldığı yerden ağza sıçmaya devam edebilir. oturup izlemek düşüyor bize de haliyle..
  • immanuel wallerstein'a göre bu bir kriz değil bir bunalım ve dahası yakın zamanda da sona ermeyecek.

    --------------------------------------
    banu güven
    peki içinde bulunduğumuz durumu tanımlarken, neden“ekonomik kriz” gibi kavramlar yerine “bunalım” demeyi tercih ediyorsunuz?

    immanuel wallerstein
    çünkü “bunalım”, yüksek oranda işsizliğin, düşük üretim seviyesinin, kontrolden çıkmış enflasyonun ve aynı zamanda deflasyonun, geleceğe dair belirsizliklerin, baş aşağı giden bir döngünün oluşturduğu bir yapıdır. her şey giderek iyiye gideceğine, gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. hepimiz bir kısır döngünün içindeyiz. henüz başlamış ve giderek daha da kötüye gidecek olan bir döngünün içindeyiz.
    banu güven
    giderek daha kötüye gideceğini söylüyorsunuz. uluslar arası çalışma örgütü gibi bir takım kuruluşların tüm dünyadaki işsizlik oranına dair yaptığı bazı tahminler oluyor. 2009’un sonunda işsiz insan sayısının 52 milyona ulaşacağına dair bir takım tahminler var. bundan birkaç gün önceyse amerika’dan bir rakam geldi. buna göre işsiz insanların sayısı 600 bin olacak dendi.

    immanuel wallerstein
    daha fazla.

    banu güven
    daha fazla, evet. işsizlik oranının da % 8.1 olduğu söylendi.

    immanuel wallerstein
    işsizliğe dair bu rakamlar daima gerçeğin altında verilir. hatta ekonominin parlak olduğu zamanlarda bile. abd başkan yardımcısı, bundan sadece iki hafta önce, “durum, düşündüğümden çok daha kötüymüş.” dedi. böyle olacağı belliydi ve giderek kötüleşecek. amerika’nın başkan yardımcısı görevinin daha üçüncü haftasında bunu söylüyorsa, durumu gerçekten ciddiye almamız gerekir.

    .......
    --------------------------------------

    devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/24946633/
hesabın var mı? giriş yap