2019 ekonomik krizi

• yer, izmir'in tire ilcesi, türkiye'nin hatta idda edilir ki dünyanin en büyük halk'a acik pazari bu ilcede kurulur. bereketli topraklar üzerine kurulu bu ilcede, yöre insani kendi yetistirdigi sebze ve meyveleri, kasabanin neredeyse tüm cadelerine yayilmis meshur tire sali pazarinda satisa cikartirlar. yesili ve sebzesi ile öyle bir nam salmistirki ilce, bircok ulusal kanal ay gecmez, bir haber yada belgesel ceker burada.
  issiz abim iki cocuk bir es ile bu ilcede yasar, dün degil ondan önceki gün, hayretten gülerek, hatta sitem ve sinirle karisik harfi hafine su cümeyli kurdu;
  " pazara vardim, bir kilo sivri biber alayimda cocuklarla kahvaltida yiyelim dedim, sivri biber fiyatina baktim, emin olamadim, bir kez daha baktim, tam on yedi tl ( 17 tl. ) yaziyordu etikette, yuh ulan dedim, aklimin basima gelmesi icin az durdum soluklandim, bilincim acildiktan sonra, 5 ( bes ) adet sivri biber alip evin yolunu tuttum. "
  ıste sevgili romalilar, tarim üretiminin kalbinde yasanan manzaralardan minik bir anektod.
  türkiye'de herhangi bir ekonomik kriz olmadigini idda eden primatlar yalnizca düzenin kemik yalayicilaridir, onlar icin serefin, faziletin, erdemin bir kiymeti yoktur. ben küfürlü icerik girmiyorum genel olarak, gerek de yok, kendisine küfrettirmekten ince ince haz alan bu primatlara, hergün düzenli olarak küfreden kiymetli arkadaslarimiz mevcuttur.
  her gecen gün nefes alinacak alanlarin daraldigi, ülkeye asker yetistiren, ogul veren, anadolu insaninin hali icler acisi. medya muazzam bir perdeleme yapsada , bu bohca yama tutmuyor, tutmayacak.
  sahsen benim kederim, henüz gelisme caginda olan cocuklar ve yoklukla kivranan anneleri icindir.
  dünyanin en bereketli en güzel topraklarinda, her gecen gün derinlesen amansiz bir yoksullugun adidir bu kriz.
• yukarıda aklı basında olan biri “2019’da erken seçim görürseniz sasırmayın” demis. bu baslıktaki tek güldügüm cümle budur herhalde. arkadas sanırım hala seçim yapılan parlementer demokrasi ile yönetildigimizi sanıyor. hocam sen artık bir aliyev, esad, saddam, kaddafi rejimi gibi bir sey oldun hocam uyandırayım.
• seçim sonunda patlayacak krizdir
• patlıcan 15 lira
  sarmısak 16 lira
• her şey tamam da, ekonomiyi iyi bilen biri olarak hala devletin boğazımızdan kesecek kadar parayı nasıl batırdığını anlayamıyorum...
• 2018'de gelmiştir. 2019'da ayyuka çıkacaktır.
• 14 lira patlıcan, götlerine soksunlar.
• aksama brokoli yapayim dedim. migros’ta neredeyse 13 tl olmus. alani sevsinler dedim. gecen ay ayni yerde indirimli 5 tl idi. winter is coming to fuck badly.
• hakkında her duyduğunuza inanmamanız gereken kriz.
  
  geçen arkadaşım venezuela'ya gitti. sokaklar insan doluymuş. bildiğin baya baya insan. "paraları var ki çıkabiliyorlar, yoksa evden çıkamazlar" dedi. "doğru" dedim, "bir de kriz var diyorlar". "yok canım" dedi, "ne krizi, bildiğin caddelerde falan her yerde insanlar var. yürüyorlar." "vay ya" dedim. yürümek demek enerji demek. düşünsenize. fazladan kalori harcıyorlar.
• işim gereği ekonomi ve ekonomimizi şekillendiren şirketler ile içli dışlıyım.
  
  likiditesine ve borçluluk rasyosuna önem vermemiş firmalar patır kütür dökülmekte. sanılanın aksine en fazla konkordato ilanı inşaat ya da yapsat değil ticaret ve sanayide.
  
  kredibilitesine ve likiditesine önem veren daha anlaşılır ifadeyle kendini bilen ve ayağını yorganına göre uzatanlar stabil durumda diyebiliriz pek tabi yaptıkları fiyat artışlarıyla
  
  burda sıkıntı yapılan fiyat artışlarına nazaran, çalışan insanların zam oranları bu kadar değil. yani illuzyonist bir biçimde kredi kartlarıyla yaşadığımız sarmal maalesef devam etse de insanlar artık yetmediğini anladı maaşlarının, kartlara vs. rağmen.
  
  velhasıl kelam kriz var efenim. her şey güllük gülistanlık değil. özellikle işten çıkarılma korkusu taşıyanlar, reel enflasyona göre zam alamayıp alım gücü düşenler, ve nakit akışını ayarlayaman firmalar.. bu kriz yavaş yavaş diğer firmalara da sıçrayabilir.