• en az beş kez doğum yapmış kadındır. başarıyı, aşkı, mutluluğu, acıyı, hayatı doğurmuş kadındır.
    yolu yarıladım mı, yarıldım mı bilemedim diyen, öyyyyylece yaşamaya çalışan kadındır. kendi için yok olan kadındır.
  • (bkz: o kadar oldu mu ya)
  • su gunlerde dogmussa oglak burcudur sikicidir. ayin 20'sinden sonra dogmussa kova'dir candir.
  • lokum gibidir. hele bir de kendine iyi bakmışsa*** ve/veya minyon yapılıysa filan uff tadından yenmez.
  • tam "kadın" olmustur. 35 yas, bir kadının "o" yılıdır. fiziksel ve ruhsal olgunluğunun tam kıvamında oldugu yıldır. ama en onemlısı sudur ki bu yıla kadar yasadıgı hayatı nasıl yasamıstır? heba mı olmustur 35 yılı yoksa iyi ki yasamıs mıdır? biraz oturup dusunmelıdır hayatı iyi mi gidiyor, mutlu mudur, bu zamana kadar ne hatalar yapmıştır, istediklerini elde edebilmiş midir diye. şayet kar ve zarar oranı onu mutlu etmekteyse yoluna bildiği gibi devam etmeli aksi takdirde hayata bakışı hususunda değişikliğe gitmelidir. iste 35 yaşındaki kadın bu sebeple bir donum noktasındadır.

    tanıyorum oyle birisini 34 yaşında. bir yılı kaldı 35 olmasına. bakıyorum ve geçmişinde oyle hatalar yapmış ki keşke diyorum yapmasaymış. öyle tercihlerde bulunmuş ki "ah be hayatım " diyorum "keşke diğer seçeneği tercih etseymişsin bambaşka bir hayat yaşıyor olabilirdin." ama işte hayatın esprisi de burada. o ana geri dönüp öbür seçeneği işaretleyemiyor insan. kaldığı yerden yoluna devam etmek zoruna kalıyor. yaşanan yıllar, yapılan hatalar da kalıyor öylece. bi bakmışsın 35 ine gelmek üzere olan bir kadınsın. tazeliğin, çıtırlığın yılları gelip geçmiş. en deli çağların geride kalmış. hem de nasıl? üzülmeyle, kırgınlıklarla, mücadelelerle filan dolu. ehhh geri dönmek ne mümkün o yıllara değil mi? ne olacak peki? böyle geldik böyle gidelim mi diyeceksin? hayır.

    e hadi zararın neresinden dönersen kardır. madem bu zamana kadar böyle yaşadın şimdi değiştir bari hayatını, bakış açını, düşüncelerini. zorla biraz kendini. bu zamana kadar üzüldüysen, kırıldıysan şimdi artık geri kalan hayatını güzel geçirmeye bak. kendine değer ver, kendini üzme, kendini mutlu et. üzüyor mu seni kocan? çok mu yıprandı evliliğin? hakettiğin değeri görmüyor ve kırgınlıklarına yeni kırgınlıklar mı ekliyorsun? yeter o zaman. daha ne kadar çekeceksin aynı hayatı? neyi bekliyorsun? ayrılmak için daha ne kadar yıpranman gerekir, üzülme eşiğin nedir ki "tamam artık boşanalım" demek için? ya boşanalım dediğinde mutlu geçirebileceğin uzun bir hayatın kalmazsa geriye ve ya her şey için çok geç olursa? çocuk filan bahane. bazen boşanmalar çocuklar için bile hayırlıdır emin ol. tut hayatın bir ucundan. 35 yaş bunun için bir dönüm noktası işte. tam ortasındayken "kadın" olmanın, mutlu et artık kendini. uzme kendini. değer ver kendi şahsına. unutma bu hayatta "biricik"sin. yok senden bir tane daha.

    diyemiyor işte insan. dese bile bakalım o kadın yapabilecek mi bunları? kolay bekara karı boşamak. bak bakalım o kişi dediklerini bu kadar kolay bi şekilde halledebilecek mi?

    zor.
  • yolun yarısını az biraz geçmiş kadın.
  • (bkz: eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek)
  • kendisini seksi, olgun, hayatının zirvesinde zanneden, güzelliğinin oturmuş kadınlığının şaha kalkmış olduğunu düşünen kadındır...artık görünüşü kurtarmak için daha çok makyaj malzemesine, güzellik kremlerine para harcar...köprüden önce son çıkış olarak gördüğü bu yıllarında bir dolu çılgınlık yapar...güzelsin diyene aşık olur, genç gösteriyorsun diyenin ayaklarına kapanır...anneanne -babaanne olmanın eşiğindedir...alıngan, kırılgan mahluktur...
  • baya bir olgun kadındır. fikri zikri oturmuştur, öyle hemen tufaya gelmez.
  • çekicilik açısından artık bitmiş kadındır. erkeklerin kendilerine karşı ilgisinde ciddi oranda düşüşler başlamıştır. 35'i geçenleri bir yere götürüp değiştirsek falan yok mu öyle kampanyalar?
hesabın var mı? giriş yap