• en temeli; çocukken yeterince sevilmemiş ve yahut ilgilenilmemiş olmaları - takdir edilmemeleri, çocuğun kendini yetersiz hissetmesi ve mükemmele zorlanması sonucu özgüveninin yerle bir edilmiş olmasıdır zannımca.

    ödipal çatışmasını başarılı bir şekilde atlatamamış bu bireyler sevgi nesnesi olan annesi tarafından yeterince sevilmemiş ya da taktir edilmemişlerdir. babanın da tutumu çocuğu yatıştırmaya, anlamaya ve açıklayıcı olmaya yakın değilse, kendi kendini ötekileştirmeye başlar ve tüm kişiliği de buna göre şekillenir.
    bağlanma sorunu yaşamaları ve ömürleri boyunca ''mükemmel kadını'' aramaları da bir tesadüf değildir. aşık olmaya en yakın hissettikleri anlarda bile incir çekirdeğini doldurmayacak kusurları büyütüp uzaklaşırlar.
    onlar için mükemmel kadın yoktur.
    bu sadece hayata devam edebilmeleri için uydurdukları bir mittir. asla ulaşamayacakları bir hayaldir fakat devam edebilmeleri, daha normal hissedebilmeleri için buna inandırırlar kendilerini.
    şöyle açıklayayım:
    işsizsiniz ve bir gün işe girip hayal ettiğiniz arabayı almak istiyorsunuz. günün birinde işe girdiniz ve kredi çekip arabayı almaya karar verdiniz. bankaya gidiyorsunuz ve birden vazgeçiyorsunuz. krediyi ödeyemezsem, ya işten çıkarsam diye endişeleniyorsunuz fakat arabayı almamış olmak sizi hiç rahatsız etmiyor.
    burada asıl olan arabayı almak değil, arabayı alabilecek duruma gelebileceğinizi kendinize ispat etmiş olmanız.
    faydacı yaklaşımları kadınları irite eder böyle adamların. canları istediklerinde ararlar, görüşürler. görüşme sürecinde gerçekten değer görüyormuş gibi hissederler fakat bu adamların yanlarından ayrılır ayrılmaz gerçeğin soğuk yüzü ile karşılaşırlar.

    cinsel yaşamları da çok normal değildir.
    sadist davranışlar gösterirler, boşalmayı geciktirmek için ellerinden geleni yaparlar. seks sırasında bile güçlü, kontrollü görünmek isterler.

    bazıları partneriyle sevişmek yerine mastürbasyon yapan ya da pornografi izleyen erkeklerin çoğunluğu, partnerinin kendinden uzaklaşacağını düşünüp gerçek arzularını saklayan ve porno yoluyla bu fantezilerini gerçekleştiren adamlardır. bu adamlar arzularını sapıkça buldukları için, yakın ilişki kuracakları partnerleriyle arzularını gerçekleştirmek yerine mastürbasyon ya da paralı ilişki yolunu tercih ederler.

    bazıları içinse durum tamamen farklıdır;
    bastırılmış eşcinsel arzularını kendinden de gizlemek için sık sevgili değiştiren, çapkın erkek kimliğine bürünürler. bu durum sürekli ilişki kurmasını engellediği gibi cinsel isteksizlik yaşamasına sebep olacaktır. partnerinden eski cinsel deneyimlerini anlatmasını isteyen, partnerini başka erkeklerle birlikte olmaya zorlayan erkeklerin tutumu da bu yüzdendir. yine lezbiyen ilişki seyretmeyi seven adamlarda da tek kadının yetmemesi ve bir ''süper uyarıcı'' arayışı içinde olmaları bir tesadüf değildir. lezbiyenliğin eşcinselliği normalleştirmeye yardımcı olması da cabası.

    buraya bir not iliştireyim: fantazilerin sapkınlık diye adlandırılmasına karşıyım. herkesin cinsel eğilimine ya da hayallerine kimse karışamaz.
    (bkz: herkesin şeyine kimse karışamaz)

    sözlük kadınlarına atfen;
    psikoloji bölümünde yan dal yaptığım için sözlük hanımlarının çoğunun yakındığı ''dengesiz adam'' profiline açıklık getirerek yardımcı olmak istedim. bilmeniz gereken en önemli şey; bu süreksizlikte hiçliği görmeniz gerektiği.
    yoruluyor, yıpranıyor, acı çekiyorsunuz.
    onun yaralarını iyileştirmek için kendinizde onarılması imkansız yaralar açıyorsunuz.
    onun çaresizliğine ortak olmak istiyor ve ömrünüzün geri kalanını çoğu zaman yalnız geçirmeyi kabul ediyorsanız devam edin.
    aksi taktirde hiç düşünmeden gidin.
    böyle bir adamla, ancak siz doğurmuşcasına, evladınız gibi seviyorsanız yaşamınızı sürdürebilirsiniz. koşulsuz, şartsız ve beklentisiz bir aşk olmalı.
    buna değer mi derseniz; gerçek aşksa değer!
    çünkü onlar gerçekten küçük oğlan çocukları...
    sevilmeye, korunmaya muhtaçlar. yalnızca anlaşılmak istiyorlar, ötekileştirilmeden, utandırılmadan sevilmeye muhtaçlar.
    tıpkı çocuk büyütür gibi; severek, öğreterek ilişki kurmalı, gerektiği zaman disipline etmeli, gerektiği zaman ceza vermeli fakat bu cezanın sebebini detaylıca açıklamalısınız. yanlışın neden yanlış olduğunu bilmeli.
    bunu yapmayı becerdiğiniz vakit göreceksiniz ki kendi hatasının farkına varacak, güven oluşturdukça yavaş adımlarla da olsa yaklaşacak size. gerçek benliği, çocuk kalbi ve imkansız hayalleriyle başınızı döndürecek...
    ama bu çok uzun ve çetrefilli bir yol.
    sevgili kalbi ile değil anne kalbi ile devam edilebilecek bir yol.
  • "cocukken sevgisiz buyuduklerinden dolayi " tezi buyuk oran da yanlistir. ortak ozelliklere gelince, kesin esrar iciyorlar, hayatlarinin bir doneminde hayvan sahibi oluyorlar, cok iyi kazansalar bile hepsini harcayabilirler, aksine ailelerine duskun ama ailesinin evine gittiklerinde sut dokmus kedi gibi duruyorlar, anneleri onlari ahh oglumcum suzulmussun bak en sevdigin yemegi yaptim diyorlar. bu bunalim 20-35 yada 40 yas arasi suruyor. genellikle muhalif oluyorlar ama herseye muhalif, sisteme muhalif, evlilige, birliktelikteki bagliliga herseye muhalifler.

    sayili arkadaslari olur bu tiplerin, yaninda gorduklerinizin cogunu surekli bozma cabasinda olduklarindan bir sure sonra ayni tipleri yaninda goremezsiniz. ask acisi cekmeye bayilirlar, kiz da bundan bir bok olmayacak diye birakip gittigi icin yillarca yas tutarlar cunku hayat durmustur artik, sonra o sayili arkadaslar da evlenmeye, yerlesik duzene gecmeye baslayinca farkederler ki hepten yalniz kalmadan mantikli bir evlilik yapmalidirlar. 37-38 yaslarinda muhtemelen yillardir arkadasi olan, arkadas olarak onu taniyan biriyle e ikimizi de nasilsa kimse almiyor gel gelirlerimizi birlestirelim, evcilik oynayalim arada diye evlenirler. bu 1 sene devam eder sonrasinda eskiden onu seven, begenen kizlara ufak ufak tekrar yaklasmaya, kendilerini iyilik melegi gibi gostermeye calisirlar, cunku onlar da herkes gibi ayri bir hayat kurmustur ama herkes gibi olmadigini, evlenince kendini dis dunyaya kapamayacagini gostermek isterler surekli.

    facebookta muhalif muhalif takilirken, twitter da bakarsiniz ki ekmek yapma makinesi ureticisiyle servisinden dolayi kavga etmektedir. neden ? cunku issiz adamlar yemek yapmayi severler.ve o ekmek yapma makinesi onemli.
  • yalnızlığa mahkum olmayan,yalnızlığı tercih etmiş ve bu tercihiyle, o an için huzur bulan insandır.
  • ıssız olmaları
  • farkında olmadıklarının farkında olmamaları.
  • poz kesmeleri.
    ıssızmış gibi davranınca kitabını hırkasını alan kızların onlara koşa koşa geleceklerini düşünmeleri.

    kadınların kezbanına ne kadar uyuz isem, erkeğin de poz kesenine o kadar uyuzum. hepsi birer chuck norris, memati gibi dolanıyorlar ortada.

    ıssız adamdan sonra hele bunların sayısı o kadar çok arttı ki prim yaptık sanıyorlar. bizim erkekler kendileri olamaz nerede futbolcu, gönül verdiği ünlü var mesela onun giyimini taklit eder.

    adam ol da ıssızlığın kalsın.
  • ot kullaniyorum, hayvan besliyorum, uzun saatler oyun oynuyorum insanlarin samimiyetsizliklerinden, arkadan konusmalarindan bikmislik var uzerimde evet issiz adamim ama cok mutuluyum lan.
  • valla uzun uzadiya yazmadan, bence "yarro gibi adamlardir." ortamlarda "ben seni uzerim pelin" ile kolayca secebilirsiniz bunlari. pelin de demez ki, "ulan sen kimsin de beni uzecen, ates olsan curmun kadar yer yakarsin" diye. cunku neden? cunku pekin 21 yassinda, cunku neden, cunku pelin daha "erkek" "kadin" kavraminin ayirdinda degil, oyun arkadasi ariyor erkek yerine.

    o yuzden bu issiz adamlarin oyun mecrasi, 18-23 yas arasidir. 25 yasindan sonra bir kadina "ben issiz adamim" dan yuruyemiyorsunuz cok sukur. allah'tan kadinlar bizden zeki de, hala farkinda olmasalar da, dogal seleksiyon, secilim mekanizmalarini cayir cayir isletiyorlar.

    bu acaip bir durum, bir suru bahane bulunabilinir. erkegin, "ne yani simdi iliskideyim ve butun kadinlara veda ediyorum. lan?" korkusu uzerine kitap yazilabilir, ki inaniyorum, kadinlarda da vardir bu hissiyat. bu anlasilabilir his, yine de, bu his ile yuzlesmeden, sucu "issiz adam" triplerine atmak, sakil bir durum. cozulmemis seyler, baska yerlerden patlak veriyor.

    simdi bu issiz adamciklarin, oyun alanlari, insanlik temel ihtiyac sorunlarini cozdugu icin, cok sofistike yerler haline geldi. adamin iq 50 ama bir kadindan, onun butun bu psikolojik hezeyanlarini cozmesini isteyecek kadar da yuzsuz. kadinlarda da ayni sorun var ama dedigim gibi onlarin elindeki dogal gucler, onlari biraz da izole edebiliyor.

    eh, "canim piyasada adam yok adam" geyikleri de bosuna cikmiyor. 100 sene onceki erkeklerle karsilastirdiginizda, elimizdeki mevcut erkek populasyonun erkeksel yetisi, hello kitty seviyesinde kalir.

    uzun lafin kisasi, bir erkek olarak, erkegin psikolojik sorunlarinin bu kadar derinlesmesini, daha dogrusu, duygusal devinimden kaynaklanan psikolojik sorunlarinin bu kadar cetrefillesmesini, modern dunyanin bir hatasi olarak goruyorum. cunku erkegin kumasinda yok boylesi bir devinim, lan en basitinden, "malum gunlerimiz" yok. neyin kafasini yasiyor issiz adamciklar anlamak guc.

    ben seni uzerim pelin.

    yav hee hee, bir kere sevissen piril piril oluyorsun ne psikolojik gam kaliyor ne kasvet, hala ben seni uzerim pelin.
  • sap olmaları
hesabın var mı? giriş yap