çirkin adam

• ayrıca grup hepsi'nin pek hoş şarkılarından biridir.
• yoktur, boş cüzdan vardır.
• ölü jean-paul sartre'ı uğurlayan alkışların uğultusu ses arşivlerinde bulunmaktaymış, ama asıl akılda kalan bu çirkin adamın resimleriymiş.
  
  bir bizden çirkin adam için (bkz: yılmaz güney); ama o çirkin kral.
• sevişip giyinmiştik. prezervatif de kullanmıştık. pek iyi olduğunu söyleyemem. ten uyumumuz yoktu ama her şeye rağmen bi kadının içinde olmak iyi gelmişti. lizbondaki anılarından bahsetmeye başladı. o da rahatlamıştı. mutluydu. zaten genelde hep gülen biriydi. depresyonu melankoliyi pek sevmezdi. kısa, esmer, güzel sayılmayacak bi kadındı. evet bence çirkindi ama 2 bira içtikten sonra çok umursamıyordum. lizbon'da bi barda 40'larında bi akademisyenle tanışmış sohbet ederken barın karşısında yakışıklı bir çocukla kesişiyormuş. aslında o çocuğu gözüne kestirmiş ama kendini akademisyenin evinde bulmuş. sosyal bilimler hocasıymış. bi şarkı duymuş adamın evinde. o duyduğu şarkı biz sohbet ederken youtube da çalan şarkıymış. michael kiwanuka - love & hate. birden kendine gelmiş ve evden çıkmak istediğini söylemiş. adam şaşırmış ama hosteline kadar taksiyle bırakmış. telefon numarasını vermiş. mutlaka ara demiş. tabii ki de aramamış.
  
  gitmesini istiyordum. dinlemiyordum anlattıklarını. nasıl bu kadar detaylı aklımda kaldı bilmiyorum. bi an içimden acaba güzel bi kadın olsaydı bu anlattıkları anlamlı gelir miydi diye düşündüm. evet gelirdi. o an aslında çirkin olanın ben olduğumu anladım. çirkin bi adamdım. istediğini alınca uzamak isteyen çirkin bi adam.
  
  bunu da çözeceğim. bi gün olacak. güzel bi adam olacağım ve güzel bi kadınla yaşayacağım tüm bunları.