• aslı "üniversitelerde cami fakültelerin bulunması kadar önemli" olan bekir bozdağ açıklaması. başlık uzunluğu nedeniyle anlamı bozmadan yazdım.

    ne diyeceğimi bilemedim? her yerde ibadet edilebilir diyen bir dinin, ibadet yerinin illa cami olarak dayatılması, onu geçtim üniversite içinde cami olması.

    ilkokula da koyak mı hacı?

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21123808.asp
  • harvard, oxford, cambridge veya stanford gibi dunyanın en iyi üniversitelerinin bulundukları yere, kampüslerindeki kiliseler sayesinde geldiğini zanneden birisinin açıklamalarıdır.
  • eskişehir osmangazi üniversitesi'nde bu durum vücut bulmuştur. resmi olarak da ilahiyat fakültesi uygulama cami olarak kayıtlara geçmiştir. mühendislerin laboratuvarı varsa ilahiyatçıların da camiisi olmalıdır(!)
  • şimdi olaya bir de şu açıdan bakalım bekir amca;

    ben eskişehir osmangazi üniversitesi'nde okuyorum. iibf binasının tam karşısına yapıldı "elzem" buyurduğunuz cami. benim en önemli derslerimde, sınavlarımda bu caminin inşaatından çekiç sesleri geldi. bu cami 5 ayda bitirilirken, benim fakültemin ek binası yıllardan beri inşaat halden kurtulup yeni hizmete açıldı. kıç kadar kütüphanemiz varken, kütüphane binası kadar cami sahibi olduk.

    şimdi sorarım değerli "büyük" beyefendiciğim, okulumun onlarca eksiği varken, kütüphanemdeki kitap sayısı 15bini geçmezken, eğitim kalitem belliyken çok mu elzemdi bu cami? halihazırda yönettiğiniz hükümet ufacık bir bütçe ayırmışken okuluma, bu cami çok mu elzemdi?

    evet camiler harika yerlerdir, bir müslüman olarak kesin görüşüm budur. ancak üniversiteler de harika yerlerdir; o yerlerdeki kütüphaneler de sınıflar da harika yerlerdir. "ilim" diyorsak eğer, cami dikilmemelidir "ilim" yuvasına. ha madem eğitim amaçlı yaptın, o zaman bir kilise bir de sinagog yaptırmak durumundasın o caminin yanına. senin de bildiğin gibi sayın büyüğüm, "ilahiyat" = islam değildir. ve sayın büyüğüm, o camiye 5 dakika uzakta bir başka cami bulunmakta zaten.

    sonuç olarak; götümüzde don yokken, büyük şeyler peşinde koştuğumuzun resmi olan beyanattır.
  • gerici saldırının boyutları hakkında "laikliği savunmak bizim işimiz değil" diyen kimi solculara ders olmasını umduğum. laiklik sizin işiniz değil tabi, bekleyin az kaldı sırada şunlar var:

    (bkz: hastanede imamın olması doktor kadar önemli)
    (bkz: kitapçıda kuran olması roman kadar önemli)
    (bkz: markette müezzin olması kasiyer kadar önemli)
    (bkz: dolmuşta gassal olması şöför kadar önemli)
    (bkz: banyoda misvak olması diş fırçası kadar önemli)
    (bkz: götümüze minare dikilmesi don giymek kadar önemli)
  • laf soylemekten biktiran demec. insani salak yerine koymaktan bi bitmediniz hobi olarak. -al yandi devreler.
  • son zamanlarda akp kurmaylarının ağzından çıkan en fütursuz laflardan biri. bir de üzerine “birini öbürüne tercih etmek doğru bir yaklaşım değildir” demiş bozdağ.

    infial çıkması lazım ulan! sıçarım böyle işin içine.
  • dersin ortasında yükselen ezan sesi sayesinde zihinlerin açılacağını öngören açıklamadır. açıklayan da öngörülüdür. bu ülkenin okuldan çok camiye, öğretmenden çok imama ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul ettiğimiz gün bu açıklamaları da kucaklayarak karşılayacak, geleceğe artık umutla bakabileceğiz.. mesele bunları sindirmekte, yersen.
  • yanlış bir karşılaştırmadır. yalnız, mecliste insanın olması meclisin varlığından çok daha önemlidir bak.
  • geleceği göremeyen kafa mantığıdır. aslında yapılması gereken camiileri üniversiteleştirmektir. öyle daha iyi olur. mesela sultanahmet camii üniversitesi falan. bilimle, sanatla ne işi var gençlerin. hiç birine gerek yok. dinci faşizmle yönetilmeye aday ülke olarak daha ileri seviyede düşünmek lazımdır bu konuları. dolayısıyla yaratıcılığı eksik kalmıştır.
hesabın var mı? giriş yap