• galatasaray camiasının başka kulüp başkanlarının diktatörvari yönetimlerine öykünen dursun özbek'ten kurtulması için son fırsattır.

    başkanlığı süresince aldığı skandal kararlar; camiaya pek çok konuda söylediği yalanlar; riva ve florya'da kulübü milyarlarca lira zarara uğratması; yönetici ve profesyoneller konusunda yanlış tercihleri dursun özbek'in galatasaray spor kulübüne başkanlık yapamayacağını ve galatasaray spor kulübüne hizmet etme kabiliyetinin olmadığını açık bir şekilde ortaya koymuştur.

    özbek yönetiminin gerek başkan gerek yönetim kurulu üyeleri olarak temsilde gösterdiği zafiyetle galatasaray'ın kurumsal kimliğine verdiği zarar telafi edilemez bir noktaya gelmiştir. galatasaray'ın yüzlerce yılda aydınlanmacı felsefeyle inşa ettiği ve mustafa kemal atatürk'e dahi ışık olmuş ideallerinin ve maddi manevi tüm değerlerinin böylesi erozyona uğratıldığı bir dönem kulüp tarihinde yaşanmamıştır.

    tarihi süreçte galatasaray camiasının en büyük kazanımlarından biri olan eleştiri kültürünü camianın birlik ve beraberliği önünde en büyük engel olarak gören bir anlayış, galatasaray’ın yüz yılları aşan aydınlanmacı felsefesinden bir yudum dahi nasiplenememiş demektir.

    taraftara sövecek kadar şirazesini kaybetmiş yöneticilere sahipken kendisini eleştiren üyeleri divan kurulunda barkovizyon gösterimleri ile disiplin kurulan sevk ettirecek kadar izandan ve galatasaray kimliğinden uzak bir başkanın galatasaray’ı temsil kabiliyeti yoktur.

    galatasaray camiası ve genel kurulu, 20 ocak'ta yapılacak bu seçimle, galatasaray gibi köklü bir kulübü tarihinden ve değerlerinden koparıp çıkar ilişkileri ile yönetmeye kalkan bu karanlık zihniyeti tasfiye etmek için önemli bir fırsat yakalamıştır. böyle bir fırsat karşısında hiç bir başkan adayının ve genel kurul üyesinin baskın seçim vs. gibi söylemlerle sorumluluktan kaçma ve camiayı karanlığa mahkum etme hakkı yoktur. bu tarihi dönemeçte camianın önde gelen isimleri adaylık konusunda; genel kurul üyeleri de bu adayların yönetim kurulu listelerine yönelik talepleri karşısında üzerine düşeni yapmalıdır.

    bu seçim, galatasaray’ın başkanına karar vermekten ziyade genel kurulun bir dayatmaya boyun eğip eğmeyeceğine dair bir sınava dönüşmüştür. artık genel kurul süreci ile ilgili merak edilen, kimin başkan seçileceğinden öte, bu süreçte ve genel kurulda galatasaray’ın tarihine, kimliğine ve değerlerine sahip çıkılıp çıkılmacağıdır.

    adaylıkta adı geçen isimler mayıs 2018’de yeniden seçime gideceklerini açıklarken dursun özbek’in mayıs’ta tekrar seçime gitmeyeceğini açıklaması bile başlı başına ne türden bir anlayışın kulübü yönettiğini ortaya koymaktadır. galatasaray'ın genel kurulun ferasetine güvenerek cesaret ve samimiyetle değil, kulüp içinde ve dışında kurduğu menfaat ilişkileri ve türlü oyunlarla seçime gidebilen bir başkanı var.

    tüm bunların dışında bu seçim, küçük bir azınlık dışında artık tüm camianın hem fikir olduğu kulüpteki köhnemiş düzenin tasfiyesi ve yeni bir tüzükle çağdaş bir düzenin tesisi adına da tarihi ve büyük bir fırsat. bu bilinç ve sorumlulukla her genel kurul üyesi o gün o salonda olmalıdır.

    galatasaray genel kurulu bu pervasız kimliksiz dayatmaya boyun eğmez ve üzerine düşeni yaparsa, bu dönem, kişisel menfaatlerini galatasaray’ın önünde tutanlarla galatasaray’ı menfaatsiz sevenlerin ayrıştığı, galatasaray için bir arınma dönemi olarak tarihteki yerini alacaktır.

    galatasaray camiası ve genel kurulu her türlü özveriyi göstererek dursun özbek yönetimini tasfiye etmeli ve mayıs ayında galatasaray’ın tarihine ve değerlerine yakışacak demokratik bir seçimle de kulübün önünü açmalıdır.

    bu seçim sadece bir başkanlık seçimi değildir; tevfik fikret’in ışığına, ali sami yen’in ideallerine; baba gündüz’ün acıda ve sevinçte birlikteliğine; metin oktay’ın aidiyetine sahip çıkma meselesidir. bu kritik dönemde gerek aday olarak, gerek adayların listelerinde yer alarak gerekse oy kullanarak sorumluluk ve fedakârlıktan kaçmayan her üye her daim şükran ve minnetle anılacaktır.

    nihai olarak dile getirmek gerekirse; bugüne kadarki eylem ve söylemleri ışığında dursun özbek ve yönetiminin galatasaray'a hizmet ve galatasaray'ı temsil kabiliyeti yoktur. galatasaray genel kurulu mevcut kimliği ile varlığını idame ettirmek istiyorsa hiçbir bahaneye sığınmadan üzerine düşeni yapmalıdır.

    bu anlamda adaylığını açıklayan sayın mustafa cengiz'i ve listesinde yer alacak her ismi bir taraftar olarak her yerde her zaman minnetle anacağımı da belirtmek isterim.
  • kulübün kayyuma götürülüp götürülmeyeceği oylanacaktır.
    sadece dursun özbek değil can topsakal oylanacaktır, mehmet özbek oylanacaktır.

    kazanan burak elmas ve abdurrahim albayrak'ı yanına alan mustafa cengiz olacaktır
  • genel kurul üyelerinin doğru seçimi yapması için riva'da yaşananlara bakması kafi.

    https://twitter.com/…vren/status/953389645177479168

    bu seçim, galatasaray’ın başkanına karar vermekten ziyade genel kurulun bir dayatmaya boyun eğip eğmeyeceğine dair bir sınava dönüşmüştür. üyeler sorumlulukla hareket edip galatasaray’ın tarihine, kimliğine, değerlerine, en önemlisi de demokrasi kültürüne sahip çıkmalıdır.

    https://twitter.com/…vren/status/946754159960879104
  • dursun özbeği seçerseniz, ben bırakırım(gidene kadar).
    not : 1(bir) taraftar
  • galatasaray'ı dursun özbek ve şürekasının öngörüsüzlüğünden ve bu adamların elinde düştüğü durumdan "kurtaracak mıyız, kurtaramayacak mıyız?" sorusunun cevabını bulacağı seçimin yapılacağı genel kuruldur. bu ülkede amatör sporlar varsa ve başarılara ulaşılmışsa bu sporları türkiye'ye getiren büyük galatasaray'ın futbol hariç diğer branşlarda yerlerde sürünmesine "dur diyecek miyiz, demeyecek miyiz?" sorusunun cevabını bulacağı kongredir.

    dursun özbek gitsin, galatasaray kalsın!
hesabın var mı? giriş yap