• mesnevi'de de bolca geçen ney'in yapımında kullanılan bir kamıştır (genelde çoğu yerde "dinle neyden" diye başlar mevlana). ayrıca yazılı tarihte pek geçmeyen bir bilgiye göre mevlana üzerlik tohumu kullanmakta. üzerliğin etkisi ise serotonini parçalayan monoamin oksidaz enzimini engellemesi. böylelikle serotoninin parçalanması durdurulurken, dmt sentezi (dimetiltriptamin) uyarılıyor ve kişi trans haline geçiyor.

    aklıma takılan nokta zaten burada biraz olsun aydınlanır gibi oluyor. kargı kamışında dimetiltriptamin bulunuyor. ama dimetiltriptamin bağırsaktaki mao (monoamin oksitlenmesi) yüzünden işlevsiz hale geliyor. bunun için bir inhibitör gerekiyor. yani mao'yu durduracak bir şey. işte bu da üzerlik tohumu.

    yani kısaca üzerlik tohumu defans oyuncusu olan mao'yu tutuyor ve bu sayede kargı kamışı golü atıyor ve vücut dimetiltriptamine boğuluyor. ve böylece transa geçilip o mükemmel mesnevi yazılabiliyor.

    sanki aydınlandı biraz....

    bir şey daha var ki, mesnevi'de bir kaç yerde üzerlik tohumu ibaresi geçiyor.

    cilt-2, beyit 127: ateşe üzerlik tohumu serper gibi kurtların başına ateş serp; çünkü o kurtlar, yusuf’un düşmanlarıdır. http://www.islamiforum.info/…i/mesnevi/k2_1.asp.htm

    mesnevi'den hikayeler 2: şeyh dedi ki: “benim kadehimi öyle doldurdular ki içine tek bir üzerlik tohumu bile sığmaz. bir bak hele buraya bir zerre bile sığar mı? http://www.maviekspres.com/…15847.msg43811#msg43811

    yani bir şekilde mevlana'nın üzerlik tohumu ile yakın ilişkisi var sanırım.
  • ülkenin her yerinde görülebiliyor araştırdığım kadarıyla. ki şu adreste görüldüğü yerde fotoğraflanmış bir kaç tanesi :). tanıyabilmek için fotolara biraz bakmak yeterli:

    http://www.ibreliler.com/…o-donax-kargi-kamisi.html

    neredeyse 12 yıl sonra gelen edit: link çoktan göçmüş ama google görseller bitkiyi tanımak için gayet yeterli.
  • ney sazının yapıldığı bu kamış ile bambu kamışı arasındaki fark aşağıda görülmektedir. kargı ve bambu aynı aileden olmakla beraber farklı cinstendirler, ki bambu ismi de cinsinin ismidir (bkz: cins ismi).

    bambu
    alem: plantae (bitkiler)
    bölüm: magnoliophyta (kapalı tohumlular)
    sınıf: liliopsida (tek çenekliler)
    takım: poales (buğdaylar)
    familya: poaceae (buğdaygiller)
    alt familya: bambusoideae
    üst oymak: bambusodae
    oymak: bambuseae

    kargı
    alem: plantae (bitkiler)
    bölüm: magnoliophyta (kapalı tohunlular)
    sınıf: liliopsida (bir çenekliler)
    takım: poales
    familya: poaceae (buğdaygiller)
    alt familya: arundinoideae
    oymak: arundineae
    cins: arundo
    tür: a. donax
  • buğdaygiller familyasından bir bitkidir. ney yapımında kullanılır. kargı kamışından uçurtma iskeleti yapmışlığım çoktur; lakin önemli bir bitki olduğunu düşünmemdeki sebep bunlar değildir. kimyasal analizi sonucu, (bkz: bufotenidin), (bkz: gramin) gibi toksik bileşenler bulunmuştur. bufotenidin nöromüsküler blokaj yapmaktadır. bunlara ilaveten (bkz: rizom)rizomlarında ve çiçeklerinde, çok düşük miktarda (bkz: triptamin) halkası bulunduran (bkz: dmt) ihtiva etmektedir. genç kamışların rizomlarında dmt miktarı maksimuma ulaşır. dmt bir alkaloittir, dolayısıyla hafif bazik karakterlidir. arundo donax’a gelince, üstün kaynak toplama ve hızlı büyüme biyolojisine sahiptir. zor hastalanır ve böcek taşır, bulunduğu çevrenin ekosistemine minimal düzeyde zarar vermektedir. üzerine çalışılması gereken bir bitkidir.
  • daha yaratıcı olmak, halüsinatif etkilere maruz kalmak ve ufkumu genişletmek gayesi ile bu bitkinin tazesinden haziran ayı başında 120 tl ye 5 adet temin ettim.

    bu devasa yeşil çubuk şekildeki bitkilerin yapraklarını yolup ufak parçalara ayırdıktan sonra bir miktar taze öğütülmüş üzeriik tohumu ile çayını yaptım içtim.

    sonuç: bir miktar kulak çınlamasından başka bir işe yaramadı. kalp atışlarım hızlandı.

    çayı 1 ay içerisinde yoğun bitkisel miktarlarda demleyerek, bu şekilde 4 kere içtim. istediğim kafayı yakalayamadım.

    yanlız şöyle çok ilginç bir gelişme yaşadım. haziranın ortasında 9 aylık sevgilimden ayrıldım. 40 yaşında sadece 2. sevgilisinden ayrımlış birisi olarak epey bir yıkılmış vaziyetteydim. ara ara ağlama krizlerindeydim. o vakte kadar 2 çay içmiştim.

    biraz kafayı dumanlamak için bu çayı bir güzel demledim ve içtim.

    sonuç: kafayı dumanlamanın aksine, beynimdeki bütün duygular adeta yok oldu.
    ben cin gibiyim ve tamamen mantığımla baş başa kaldım.

    bu çayın epifizi çalıştırıp farklı algı ve düşünce deneyimlerine götürmesini beklerken, beni duygularımdan tamamen arındırıp adeta mantık diyarına götürdü. ve sanki sevgilimden ayrılalı 2 yıl olmuş gibi bu duygular bir daha yoğun bir şekilde gelmedi.

    4. çayımı da içtim ama o da çok etkili olmadı.

    içtiğim çaylarda hem üzerliğin tadı hem de kargı kamışının tadı yeterince yoğundu. muhtemelen yeterince dmt alamadım. ancak beyindeki serotonin ve dopamin yıkımı sert bir şekilde bloke edildi sanırım. dolayısı ile sadece depresif duygulardan arınabildim tahminimce.

    bu da benim çok taze bir taze maceram işte.
hesabın var mı? giriş yap