bağıra bağıra *
-
cok yuksek sesle... bazen bagirmak suretiyle.
-
(bkz: bagirta bagirta)
-
(bkz: avaz avaz)
-
simitin muğla - aydın tarafındaki adı gevrek veya daha yerel haliyle gevriktir. simitçiler sokakta "gevriiiik var" veya "gebriiiik vaa" diye bağıra bağıra geçerler.
mirasyedi evlat, yiyici-düşman gelin/damat, mal biriktirip miras bırakan yaşlıya, düşman değildir; onun kendine düşmanlığının ve yaşama ihanetinin aynasıdır, bağıra bağıra gelen cezasıdır... toplumsal düzenimizde, kapitalizmin hiçbir işleyişine karışmadan, yalnızca alt kuşağa para ve mal miras bırakmanın önüne geçsek, hayat bir hayli değişir, daha gerçel bir biçim alır.
izmit veya gölcük'te adamın biri o gece bağıra bağıra fırlamış, kıyamet koptu diye bağrınıyormuş. sabah olunca yatışmış: "kıyamet değilmiş, sadece deprem olmuş.." diye. bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi 'nin bir hastası ise haftasonu izmit'e izne evci çıkarılmış. tüm haftasonu boyunca akrabalarını dolaşıp deprem olacak demiş. planlandığı gibi pazar akşamı izni bitip bakırköy'e servisine yatırılmış... (bkz: 17 ağustos 1999/@ibisile)
"'hele gardiyan abdullah'ın bir kardeş kızı zinadan yattı. gece vakti içeriye jandarma onbaşısını aldı da, herkesin ortasında bağıra bağıra çiftleşti. biz bunu böyle duyduk,' derim." kemal tahir - karılar koğuşu
(ilk giri tarihi: 13.8.2017)
(bkz: bağırta bağırta)
(bkz: bağırmak/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap