• belirleyen (determining) ve belirlenen (determined) arasında nedensel (deterministic) olabileceği gibi olumsal (contingent) da olabilecek ilişki biçimi. tabi bir de deterministik halay var, unutmamak lazım.
  • "eco'nun 22 yıl önce açık yapıt adlı kitabıyla ortaya koyduğu düşünceyi, kabaca, en uçtaki biçimleriyle, "açık" metinle "kapalı" metni, kısaca, şöyle anlatayım: kapalı metin, belirlenmiş, okurundan beklediği işbirliğiyle, bir anlamda, tek çizgi üzerinde ilerleyen, değişik okuyuşlara götürmek amacını gütmeyen metindir. açık metinse çeşitli okumalara açık, sırasında her adımda okurun seçebileceği yollar açan, belirlenimi az bir metindir." bilge karasu - imbilim ders notları

    (bkz: saptam), determination, bestimmung
  • bir şeyin, bir varlığın ya da kavramın doğasını açık hale getiren, bir şeyi her ne ise o yapan, sınırlarını çizip belirleyen özellik; bir olgu ya da görüngünün ancak diğer bir olgu ya da görüntüyle bağlantılı olarak ortaya çıkması. mantık yönünden bir kavramın somutlaştırılmak üzere, genel niteliklerinin kapsamının daraltılması. ahlak felsefesi bakımından bir davranışın, bir eylemin ya da olayın, çoğunlukla nedensellik bağıyla sınırlanması, saptanması: "istencin belirlenmiş olması".
hesabın var mı? giriş yap