• son zamanlarda ilgimi çeken durum. arkadaşlarım ile bu konuyu tartışıp detay vereceğim ama önden siz buyrun
  • uzun ve açıklayıcı bir entry girmek isterdim ama şu an tekne partisindeyim misafirlerimi yalnız bırakmayayım boş bir zamanımda editlerim belki.
  • çoğu insan bu konuda rol yapıyor sanırım sosyal medyada özellikle. artık bunu hep söylüyoruz da... biz denilenin hayatlarına şahit olunduğundan mutsuz taraflar da gözlenebiliniyor. yani en yakınımızda ki insanların mutsuzluklarını dertlerini sıkıntılarını biliyoruz paylaşıyoruz. o zaman kişiye göre şu oluşmuş oluyor. biz mutsuzuz. ama dışarıdan bakılınca diğer herkes mutlu herkes eğleniyor. eee hani biz biz niye eğlenmiyoruz. yaptık onların yaptığını halaa eğlenmiyoruz. yok hacı onlarınki gibi olmadı bizim home parti.
    yok abi yok kasma hiç alakası yok spontane yaşa memnuniyet duygunu geliştir yoksa hep mutsuz hissediyorsun gör bi onu. bi de hayıflanmak yerine biraz ayak uydur duruma. yani değiştiremediğin durumlara. yoksa geçmez hayat hep bi memnuniyetsizlik hayıflanma... zaten mutlu olmak gerçekten kişinin kendine bağlı bir olay. eee hükmedebiliyorken az çok neden tüm hormonal mekanizmanı etkileyen stresi tetikleyen hallere kendini bilerek ve isteyerek sokasın ki. sadece elinden gelen imkanlarının yettiği en tatlı en keyif aldığın hale çek hayatını. eğlence gelir ardından... çarkın içinde kendine bi yaşama alanı yarat. yani o siz biz değil içine gir onlarda aynı...
  • yoktur öyle bi şey. dünya üzerinde bir bebeğin veya çocuğun bile canını sıkan bi durum vardır acıkması, altını pisletmesi, oyuncağının kırılması veya bozulması, elma şekerinin, dondurmasının yere düşmesi gibi. sadece deliler mesutturlar alabildiğine, akıldan azad olduklarından.

    (bkz: deliye her gün bayram)
  • sokaktaki herkese piyango vurmuş da bir tek siz başınızın üstündeki damdan dolayı nasiplenemiyormuşsunuz hissin uyandırır. bir de eskilerin tabiri ile efkar-ı mütemadi yakanızdan tutmuş olabilir.
hesabın var mı? giriş yap