• ''abi notun 24 olmuş.''

    şimdi nereden anlatmaya başlasam bilemiyorum, bu yazıyı söz vermeseydim hayatta da yazmazdım, derslerle ilgili yazı yazdığım zaman işin büyüsü bozulacakmış gibi hissediyorum. fakat şunu belirtmemde fayda var, hukuk fakültesinin 2. sınıfında gördüğünüz bu ders roma hukukunda aldığınız borçlardan biraz daha derin. roma'da iş, oluş fazla irdelenmez, izahı azdır. ancak benim bu dersi aldığım kürsünün [tufan öğüz kürsüsü] kullandığı kitap [oğuzman-barlas] 1-181 arasını yaklaşık 4 kilo ağırlığında bir kitapla incelemiş. kitabı incelemediğim için borçlar özele yönelik bir izah var mı, yok mu bilemiyorum.

    girişi böyle yaptıktan sonra gelelim dersin buraya yazılmasını gerektirecek olaya.
    fazla artistlik yaptım, sadede geliyorum.

    efendim, gün oldu ''borçları seneye bırakıyorum'' dedik, gün oldu ''lan çalışırsam yaparım'' dedik. borçlar hukukunu korkulu kılan birlikte alınan diğer ağır derslerdir. hele kürsünüz bir de mükemmelin bir nüshasını sizin kağıdınızda arıyorsa bu dersten kalırsınız. üstüne üstlük yıllık olarak borçlar hukukunu alıyorsanız sene başında icabı, daveti görüp ''la basit la bu'' dediğiniz dersin sene sonundaki sınavında numaranızı tekrar tekrar okumak zorunda kalırsınız. böyle bu. bakarsan bağ bakmazsan dağ.

    ders yıllık olunca ilk vize ödev oldu. genel işlem şartlarını yeni borçlar kanunu ile birlikte değerlendirin dediler, değerlendirdik.

    kopyala yapıştır yapana 01 veriyoruz dediler 15 aldık. ki biliyorum kimseye de 01 vermediler. kandırdılar resmen bizi. kopyala yapıştır yapmadım ödevi, yapan arkadaşlarım 55-60 alırken ben 15 aldım. itiraz ettim, tabi ki de maddi bir hata bulamadılar. ya sabır dedik. taşak konusu olduk.

    2. vizede sınav yaptılar.
    buraya bir şerh lazım. bu fakültede 2 yıl boyunca tek bir şey öğrendiysem, bir özel hukuk dersinde sorulan bir soruya aleni yanlış cevap veriyorsanız hayatta o dersten gerekli notu göremeyeceğinizdir. 2+2 nasıl 4 ise istanbul hukuk fakültesinde de bu durum böyledir. yanlış verilen cevap böyleyken, tam olmayan cevap ise 10 üzerinden ancak 4 ile ödüllendirilir. istenen kelimelerle yazılmışsa 7 olur, 10 olur. bilemem.

    28 aldım bundan da. şimdi 28 denilip geçilmesin, o sınavın ortalamasında çok daşşaklı nottu. 4 arkadaşımın notu bir 28 etmiyordu. finale kafa yormamın da sebeplerinden biri bu vizeydi.

    finale girdim.

    finalde 2. vizede bahsettiğim durumla karşılaştım. para borcu olan bir soruyu fark etmeyip, genel prensibi yazdım. haliyle 24 aldım. sınav açıklanırken de açıklanmadan önce de kalacağımı biliyordum.

    gelelim bütünlemeye.
    işte her şey burada başladı. yıllık alınan 3 dersin 2'sinden kaldım. [ceza-borçlar] geride 1. sınıftan aldığım aile hukuku ile neden bırakıldığımı hala idrak edemediğim vergi hukuku da vardı. 7 dersin 4'ünden bütünlemeye kaldım haliyle. bu 4 dersin bir tanesini vermem gerekiyordu.

    9 temmuz ceza hukuku, 11 temmuz borçlar hukuku bütünlemesi vardı. yani ceza hukukundan çıktığımda [o günü saymazsak] 1 evet sadece 1 günüm vardı.
    ben de cezaya çalışırken, birazcık borçlar hukuku baktım. tekrara yer kalacak kadar.

    neyse sınava girdim, sınavdan çıktım. cevapları karşılaştırdım. aleni yanlışım yoktu.

    ____
    velasıl girdik sınavlara çıktık, sınavlar bittikten sonra adana'ya geldik. önce ceza hukuku açıklandı, sonra borçlar.
    borçlar hukuku sonucuma baktım, 45. bu geçmem için gereken notun ne eksiği ne fazlası, bizzat kendisi. önce sonuçların açıklandığını söyleyen arkadaşıma bir adet malmuş alacağıma, sonra cb'nin üstü gelen herhangi bir not için bir karton sigara vereceğime söz verdim.
    _________
    ertesi gün tatil için mersine gideceğim. sabah açtım bilgisayarı bir baktım, duyuru. ''otomasyondaki bir hata nedeniyle borçlar hukuku notları akşama kadar yeniden girilecektir.''

    şimdi yukarda yazdıklarımı tekrar okuyun, 1. vize, 2. vize, final, bütünleme. bunları yaşayan, bilen biri kendinden şüphe edebilir. kağıda yazdığını yazmışsındır ancak hangi sayı senin notun olacak bilemezsin. ben de el mecbur bir arkadaşa otomasyon şifremi verdim, ve yola koyuldum. dakikada bir mesaj atıyorum, ''semih abi not sağlam mı?'', ''bir bak canımsın.'', ''abi bir haber var mı ?''

    zehir oldu tren yolculuğu. tam yazlık yolunda tabanvay ilerliyorum bir mesaj, ''abi notlar kayboldu''

    ''lan nasıl kayboldu ?'' demeye kalmadı bir mesaj daha, '' abi notun 24 oldu''. sonrasında bir toplu mesaj ''millet borçlar notları değişti bir kontrol edin.''

    tansiyonum düştü amına kodumun yerinde, elim ayağım tutmuyor amına koyayım. şimdi direkt bir dersten kalsam böyle olmaz, ama geçtiğini düşünüp götü rahata aldıktan sonra ''kaldın, seneye bir daha '' dendiğinde eşekten düşmüş karpuza dönüyor insan.

    ''semih bir daha bak lan ?'' diyorum. ses yok, neyse işte bu moralle vardık yazlığa. boğazımda bir düğüm ama anlatamam, biri ne oldu lan jimmy ? dese ağlayacağım hüngür hüngür, insan insana bunu yapar mı amına koduğumun memleketinde ? anama babama eşe dosta çocuğu koydum demişim, seneye alttan baba ders almıyorum demişim, var mı ötesi. şimdi ''yok yanlış olmuş, kalmışım aslında ben'' dersen olmaz, demesen bir türlü.

    bir yandan da liseli bebeler gibi ''tazminat davası'' düşünüyorum, neyin tazminatı amına koyayım ? kim üniversiteden manevi tazminat almış da sen alasın ?

    neyse okuyucu, küçük bir kız çocuğu gibi titremeye başladım. bu esnada aklımda şöyle bir düşünce yok , ''lan amına koyayım finalim de bütünlemem de aynı not lan, ne iş, acaba bir yanlışlık olmasın ?'' diye düşünemiyorum üzüntüden, bilgisayarı tamirciye gitmiş bebe gibi oldum. sağa dönüyorum yok, sola dönüyorum yok, indim bakkala, doldurdum poşeti birayla. kaçarı yok, bu akşam içecem. ''böyle boktan iş mi olur mna kodumun memleketinde ? '' diyeceğime ''lan belliydi zaten ben geçmeyi haketmedim, 3-5 günle yıllık ders mi geçilir seninkisi de iş'' diyorum. öyle bir an geliyor ki verdiğim tüm dersleri çalışmadan, haketmeden geçmişim gibi geliyor. bir anda tüm özgüven kayboluyor.

    bir vakit sonra ''semih abi bir daha bak şuna nasıl 24 lan ?'' demeyi akıl ediyorum. hayır biriniz de demiyor ki ''nasıl 24?'' nasıl bir soru ? o biçim bir soru. bu bir şaşkınlık ifadesi. şimdi hakikatten 24 olsa semih ne cevap verecek ? bunu kimse bilemez şahsen ben bile bilemem. ''öyle abi'' dese bir dert, ''kardeş sıkma canını'' dese bir dert. resmen iki ucu boklu deynek, yeniden bakmayı akıl edemese, sıçtı. ama ''nasıl 24?'' mantıklı bir soru.

    7 dakika, tam 7 dakika sonra ''abi pardon ya yanlış bakmışım, final notuymuş o'' cevabını alıyorum.

    evet sayın okuyucu, bir insan ~30 dakikalık bir sürede böyle psikolojik olarak hacamat edilir. aldığım cevap neticesinde şahsımdan beklenmeyecek bir naziklikle ''tamam önemli değil 45 olsun da problem yok'' cevabını verdim. sonrasında ise ''semih siktin beni'' diyebildim sadece.

    neyse, sonra notumun sabit kaldığını öğrendim. borçlar hukuku'ndan geçtim yani. fakat hayatımda hiç bu kadar büyük bir daralma yaşamadım, yalan olmasın.

    semih <3
  • duygulandırdı. biz de geçtik o aşamalardan ancak hukuk fakültesinde verilen eğitimle birlikte oldukça zorlandığımızı söyleyebilirim .
  • eğer sınav kâğıdını okuyan akademisyen ufak şeylerden bile puan kırıyorsa geçil(e)meyen ders. hele de geçme notu 50 ve üstü ise. sinirlerim bozuldu.
  • özetleyerek cevaplayayım:

    notunun kaç olduğu sikimizde değil.

    iyi geceler.
  • hukuk fakültesi 2.sınıfın ağır topu. en azından bizim zamanımızda öyleydi.
  • yıllık olduğum için ilk dönem bayağı bir kastigim ancak 2. dönem ilk dönem notun yüksek olduğu için takmadigim sonra ise onun bana taktiği dersin adıdır ilk dönem yüksek alıp gotu dolmuş şoförü gibi yayarsaniz ikinci dönem tabiri caizse yrg yersiniz
  • nomer al özet kitaptır yanına da kanunu aç, miss gibi. her sorunun altından kalkarsın. yargıtay içtihatları da bir tık uzağında.
  • (bkz: kemal oğuzman) ın kitabı tercih edilebilir.

    ikisinden birisi alınacaksa da (bkz: ahmet kılıçoğlu)
  • borcunu ödemeyen arkadaşın göz önünde fıldır fıldır gezmemesi gerekir
  • (bkz: fikret eren) veya (bkz: ahmet kılıçoğlu) 'nun kitaplarıyla biraz da okumayı seviyorsanız çok sevilecek bir ders
hesabın var mı? giriş yap