• kelimenin tam anlamıyla ahlaksızlıktır.

    https://twitter.com/…nesi/status/426394867841777665

    edit: tanımı biraz kısa tutarak ahlaklı galatasaraylıların henüz tükenmediğini göstermelerini istemiştim fakat nasıl olmuşsa yine beşiktaşlılar, fenerliler olayın içine girerek türk futbolunun yüz karası haline gelmişler.

    adamların olaya bakış açısı şu: alan razı satan razı, şike bunun neresinde? ya kardeşim sizin başkanlarınız şike kültürünü çok iyi özümsemiş olacaklar ki, şikede karşı tarafın taleplerini karşılamayı çok iyi anlamışlar zaten. yani maç satmada, yere yatmada, terse atlamada ya da kısaca "şikede" zaten karşı tarafı ikna etmeme gibi bir şansın yok.

    bak kardeşim, bu şey kurallarla sınırlandırılmamış olmasa dahi senin bunu yapmaman gerek. bugün buna göz yumarsan, bu şey yarın aklına gelmeyecek üçkağıtlara dahi senin belli bir "mantık" çerçevesinde bakmanı sağlar. aynı ligde bulunan 2 takımın tamamen çıkara dayalı ilişkisi diğer takımlara direkt olarak bir dezavantaj sağlıyorsa* bunun ahlaki mi, etik mi olduğunu sorgulamak için o kadar kasmaya gerek yoktur. aynı mantıkla süper lig'de şampiyonluk maçına çıkan ve iddiası olmayan takımların aralarında yapacakları çıkar ilişkisine dayalı anlaşmalar da gayet mantıklı değil midir ve gayet de üzeri örtülü, legal yollarla yapılamaz mı bu? peki bugün bu olayı "mantıklı" bulanlar, o gün mağdur pozisyonunda olurlarsa hangi yüzle tepki koyabilecekler?
  • skandaldır, açık ve net. türk futbolundaki pisliğin su üzerine çıkmış hali ve ispatıdır..

    *bruma sakat ve uzunca bir süre top oynayamayacak. galatasaray'da yabancı kontenjanı problemi olduğu için sakat bruma'nın takımda kalması tam anlamıyla yer işgali.
    *paşalar da çözüm olarak kendisini yarım sezon kiralamayı uygun görmüşler. bu sayede kontenjan açılacak, belki transfer dahi yapabilecekler.
    *peki bu futbolcu transfer olurken sağlık kontrolünden geçmeyecek mi? bile bile aylarca oynamayacak futbolcu transfer etmek ne kadar etik?
    *gaziantepspor yaptığı bu kıyak karşılığında galatasaray'dan kapalı kapılar ardında ne alacaktır?
    *transfer usulsüzlüğünün kitabını yazan galatasaray'da hiçbir aklıselim bu kiralamanın etik olmayacağını söylemedi mi? bu kadar mı başarı için her yolun mübah olduğu bir takımsınız?

    edit: ya bu kadar mı gözünüz karardı, bu kadar mı göremiyor gözleriniz? bu transferi etik açıdan nasıl sıkıntılı bulmaz bu sözlükteki insanlar?

    bak arkadaşım; gaziantepspor ve galatasaray aynı ligde top oynayan takımlar. gaziantepspor, galatasaray'ın b takımı falan değil. sırf galatasaray'ın üstesinden gelemediği bir "sözleşmeli yabancı futbolcunun kontratını askıya alamama, donduramama" problemi var diye alenen sakat futbolcunu yarım sezonluğuna "bedelsiz" olarak kiralaması gayri ahlakidir. çünkü transfer ettiğin futbolcuyu oynatmak için alırsın. bir futbolcuyla kontrat yaparsan o adamın sende top oynaması içindir bu. sen sadece aynı ligde top oynadığın, hatta ligin ilk maçında birkaç gün sonra karşılaşacağın rakibin yeni bir yabancı futbolcu transfer edebilsin diye oynatmayacağın futbolcuyu transfer edemezsin.

    ha edersin, çünkü bunun önünde talimatsal anlamda bir engel yok. sağlık raporu da istemezsin bunun da önü kapalı devre arasında. ama kalkıp da bana bunun etik olarak hiçbir yanlış tarafı olmadığını anlatamazsın. futbolun rekabet unsuruna aykırı.

    fenerbahçe'nin alenen şike yapması ve küme düşürülmemesi ayrı bir konu. ergence yazılar yazmayın. şu olaya mantıklı olarak bakan bir adam buradaki hatayı görür. federasyon müsade etmiyor, öyle göte böyle yarak diye bir mazeret olmaz. bu yabancı kuralını da ayrı ayrı tartışırım ama hepsi başka konuların öznesi.

    yiğit gökoğlan'ı transfer edebilmek için gaziantepspor'un böyle bir kiralamayı kabul etmesi hatadır, etik dışıdır ama galatasaray'a yakışmıştır. karşılaşacağı anadolu kulübünün futbolcusunu transfer teklifi ile ayartmak, maçtan birkaç hafta önce bu transferi kağıt olarak bitirmek tam galatasaray karakteridir, bunu geçtiğimiz senelerden biliyoruz. o yüzden bu olaya da şaşırmadık.

    (bkz: necati ateş amrabat yiğit ali turan culio)
  • melis'leri aglatmis.
    halen aglayacak yuzunuz var ya pes diyorum.
  • bir besiktas taraftari ve galatasaraydan nefret eden bir sporsever olarak bence mantiksiz bir tarafinin bulunmadigi transferdir. bence mantiksiz olan bu adamin sozlesmesinin dondurulmasina izin verilmemesi idi.
  • fenerbahce uzerinden savunulmasi daha buyuk skandal.

    işe bak ulan. biri şike yapar oburu her turlu hülleyi yapar. bahaneleri ise sen de yaptindan öteye gecmez.

    maclarda hakemler siker atar ligi. bahaneleri sen de hakemle kazanmistin ne vardan öteye gecmez. futbolculari adam biçer, pislik yapar ama ceza almaz. bahaneleri emre de öyle engin de böyleden öteye geçmez.

    el birligi ile 2 kulup siktiniz futbolu be. ezeli rekabetinize de catismaniza da atışmaniza da sizin...

    şu adamin bedelsiz olarak baska kulube sirf yabanci hakkini bosaltmak icin yollanmasi bi nebze anlasilabilir. cunku goruntude kuraldisi bir durum kesinlikle yok. lakin ayni ligte mucadele eden 2 kulubun arasinda boyle bi çikar ortakligi kurulmasi muazzam bi skandadir.

    su transfer atiyorum bucaspora olsa anlarim. cunku farkli ligler soz konusu.

    ayni ligte 2 takim ortak hülle yapiyorsa orda her turlu bokluk aranir.
  • böyle skandal olmaz, şerefimizle hakkımızla 12. oluruz gerekirse. galatasaraylılığımı askıya almama neden olmuştur. honolululu olurum daha iyi. yalnız ülkede herkes sözlük okumadığı için çok fazla etkisi olmaz. benim gibi saf galatasaraylıları bulabilirlerse gs'yi bitirebilir suserler. (bkz: sözlükte yaza yaza gs'yi bitirmek)
  • şaşırtmayan durumdur. galatasaray böyle şeyleri iyi bilir.
    bruma'nın bedelsiz gaziantep'e gitmesi için onunla birlikte bedelsiz verilecek olan yiğit gökoğlan da 2 sene önce zaten bir manisa maçı öncesi en formda zamanında ne hikmetse transfer edileceği tutmuştur. tıpkı antalya maçı oynayacak cimbom'un necati ateş'i, ordu maçından önce culio'yu istemesi gibi. bunlar hep tesadüftür zaten. kötü niyetli olan hep başkasıdır. her zamanki gibi rezilsin galatasaray.
  • delil uydurup işte şike denilen bir ülkede, alenen açık açık yapılan, ama yapanın fenerbahçe olmadığı için çok gündemde kalmayacağı bir olaydır. tıpkı burak yılmaz'ın play-off'ta canı istemediği için oynamadığı, ümit karan'ın bu takıma karşı oynarken içinden gelmediği için topu auta attığı gibi.

    bunu eleştirenleri de "şike yapanların şike eleştirmesi, gülüyorum" tarzında eleştirmeleri ve ardından argüman üretemeleri de ancak bu ülkede olur. dikkat edilirse girilen entrylerde sadece federasyonun şike sürecinde yaptıkları ve geçmiş dönemde yapılanlardan bahsedilip, bu olayın da kabullenilmesi gerektiği yönünde. şaka gibi.
  • sözlükteki zekayı ben fazla gözümde büyütmüşüm sanki. ciddi ciddi bunu eleştirenler var. biraz zeka olsa hele de şike yaptığı her taraftan tescillenmiş kuşlar gelip ötmezlerdi. sanki gaziantep yabancı hakkını doya doya kullanacak da adamın hakkını gasp etmişiz. yahu kendi takımları futbolcu kiralarken bizim maçta oynayamaz maddesi koyuyor utanmadan ve bunu eleştirmiyor kuşlar. diğer takımlara karşı kullanılan biri kendi takımına karşı kullanılamıyor bunu eleştirmiyor da hiçbir takıma karşı oynayamayacak olan biri için yapılan anlaşmayı eleştiriyor. ne biçim bi kafa var yahu bunlarda. hakkaten kuş kadar aklıyla deyiminin gerçeklik payı varmış. yahu adam resmen tescilli şikeyi savunuyor da hiçbir takıma karşı oynamayacak olan transferi eleştiriyor. sanki bütün maçlarımızı anteple oynayacağız ha. bunların tek amacı var, anteple olan ilk maçta (her trabzon maçı öncesi yaptıkları gibi) rakibi gaza getirmek.

    edit: tanım, tanım devamı degil diye ispiyonlanmış. kuş aklı sanırım. tanım devamıydı aslında ama bir daha yapalım ki anlasınlar. kuşları üzen olay.
hesabın var mı? giriş yap