• soner yalçın'ın 3 nisan 2020 tarihli köşe yazısında vurguladığı durumdur. covid-19 virüsünün tek başına ölüme yol açmadığı, panik yapılmaması gerektiği yazılmış.

    şöyle demiş sözcü gazetesinin duayen yazarı:

    --- spoiler ---

    corona virüsü (cov 19) tek başına ölüm sebebi değil. ölüm, birbiriyle bağlantılı nedenler zinciriyle gerçekleşir.

    o halde…

    dünya çapında corona virüsle ilişkili ölüm istatistikleri hata içeriyor mu? insanların -diğer faktörlerden bağımsız- ölümlerinin sebebi salt
    cov 19 olur mu? hayır…

    cov 19'un gerçekte kaç ölüme neden olduğunu belirlemek için, en azından geçmişe dönük tıbbi kayıt analizlerinin yapılıp yapılmadığını bilmek gerekir. buna dair resmi bilgi yok.

    yani ısrarla cov-19 bulunan ama kalp krizinden ölen kişi “corona virüsünden öldü” diye açıklanıyor!

    mesela… bağışıklık sistemi çökmüş/çökertilmiş kronik hastaların ölümleri enfeksiyon salgın kaybı olarak gösteriliyor. italya'dan örnek vereyim:

    cov 19 ölümleri italya'nın zengin kuzeyinde canlar aldı. bunda bu bölgede son yıllarda artan hava kirliliğinin etkisi yok mu? çok var. ki bu durumun, her yıl farklı virüs kaynaklı ortalama 8-10 bin arası ölüme neden olduğu biliniyor…

    ben “italya” diyeyim sen istanbul anla!

    sadece hava kirliliği değil; endüstriyel beslenmeden ilaç yan etkilerine kadar onlarca sebep vücudu zayıf bırakıyor.

    ve aslında cov 19 bizlere ayna tutuyor:

    bedenler nasıl savunmasız bırakıldı/ (ve aslında) bıraktırıldı?

    hangi tansiyon

    niyetim virüsün tehlikelerini küçümsemek değil. ama corona virüs ailesi uzun süredir dünyada dolaşıyor; ve çoğunuz farkında olmadan iyileşiyorsunuz.

    66 yaşındaki fatih terim evinde hastalığı atlatırken “ne olur ne olmaz” diye hastaneye gitti; karantinada kaldı ve sağlığına kavuştu.

    hemen hemen aynı yaştaki prof. cemil taşçıoğlu ise hayatını kaybetti.

    ikisi arasındaki fark ne?

    ne diyor sağlık bakanı fahrettin koca:

    -“tansiyon hastalarında ölüm oranı yüksek!”

    bu cümleye sorularla katkı sunayım:

    -tansiyon hastaları mı?

    -tansiyon ilacı kullananlar mı?

    bugün tansiyon ilaçları, üzerinde araştırmalar yapılan ve sonuçları hâlâ tartışılan sağlık sorunu… tansiyon ilacının yan etkileri ne? bedeni nasıl tahrip ediyor? üzerinde çok durmamız gereken sorunları bize hiç konuşturmuyorlar…

    bakan koca'ya sormak lazım; hangi tansiyon hastalığı? çünkü:

    neyin “sıkıntılı tansiyon” olduğu tanımı sürekli değiştiriliyor! her geçen yıl “yüksek” tanımı daha küçük sayılara indirildi! bu sebeple yeni hastalık kategorisi bile ortaya çıkarıldı: prehipertansiyon! bu da demektir ki; milyonlarca yeni insan hap kullanmaya başlayacak!

    tabii ki… ciddi risk taşıyan insanlar var; tansiyon önemli… diğer yandan, tanımı oldukça geniş tutarak sağlıklı insanların, “icat edilen hastalık” kategorilerine sokulduğu da gerçek! bunları birbirine karıştıranların oyuncağı olmamak lazım. hastalık çığırtkanlarının dayattığı her hapı yutmak vücudu ne hale getiriyor, ısrarla sorgulamak lazım…

    zaten cov 19 da “sorgula” diyor…

    cov 19 sesini duyuramıyor

    ilaç şirketlerinin son yıllarda en büyük tıbbi keşfi şu oldu:

    risk!

    herkesin, her an, her hastalığa yakalanma riski vardı. o halde… hastalanmamak için ilaç almak şarttı! ve risk alanı her geçen yıl büyütüldü!

    korku tacirliği yapanlara karşı bizlerin eli çok zayıf; güvenmek zorunda bırakılıyoruz. “insanoğlunun ömrü uzadı” gibi yalan yanlış istatistik verilerle oyalandırılıyoruz! hastalıklarla yaşama süreci kaç kat arttı, üzerinde bile durulmuyor. herkes hasta artık. beden hastalıklarla baş edemeyecek kadar güçsüz…

    işte… cov 19 bu farkındalık için hayatımızda. geçenlerde prof. hasan şimşek makalesini gönderdi. cov 19 için “devrimci mikrop” tanımlaması yapıyor. meselenin iktisadi boyutunu ele alıp bu başlığı kullanmıştı; ama umarım bu bakış açısı “modern” diye yutturulan tıp anlayışı için de geçerli olur!

    cov 19 sesini duyurmaya çalışıyor:

    -“sizi ben değil, siz kendinizi öldürüyorsunuz; bağışıklık sisteminizi koruyun!”

    evet hedef, hastalandırmamak olmalı.

    bu nedenle “koruyucu tıp” diyoruz.

    ısrarla “iyi tarım” diyoruz.

    ısrarla “doğal beslenme” diyoruz.

    ısrarla “temiz hava, canlı su” diyoruz.

    endüstriyel gıdaları- ilaçları ve çevresel etkileri sorguluyoruz.

    nüfus kağıdı değil, beden yaşı önemlidir.

    “saklı seçilmişler” ile “kara kutu” bu amaçla yazıldı; gerçek reçetedir, anlamak isteyene…

    --- spoiler ---

    kaynak burada
  • yine dahice bir yazı. bu arada soner bey'in yazdığı kitaptaki bilgiler nasıl tek tek çürütülmüş bir daha hatırlatalım. benim yazdığım bir kitap böyle yerle bir edilse ben bir daha yazı yazmaya utanırım.

    https://evrimagaci.org/…ma-veya-carpitilmistir-8350
  • sigara öldürmez siz onu içmediğiniz sürece minvalinde bir yazı.
  • (bkz: meczup)
  • bunlar da bir bitmedi be kardeşim.

    gidin kapın o zaman. yok kellepaça iç geçer yok bulaşsa da bir şey olmuyor yok öldürmüyor.

    ne mal insanlarsınız ya.
  • gencecik, hiç bir rahatsızlığı olmayan insanlar pat diye gidiyor. bu kadar rahatça bunu söylemek doğru değil. keşke öyle olsaydı ama hiç kimse benim sağlığım çok iyi demesin. bu işin şakası yok. bence son derece anlamsız açıklamalardır.
  • tansiyon hastaları covid'den ölüyor. ölenler %70 tansiyon hastası.

    yazin yuzenler boguluyor.bogulmalarin yüzde %90 i yazın gerçekleşiyor.

    aradaki benzerliği anlayan zaten böyle bir yazının saçmalığını da anlar.

    edit: açıklama isteyen olmuş. ölümler yaşla dolaylı , aktif akciğer kapasitesiyle doğrudan bağlantılı. yeterince uzun yaşarsan da tansiyon hastası olma olasılığın %100. yaşlıların birçoğu tansiyon hastası zaten.

    edit2: covid - ras ilişkisi hipotezi ortaya çıktığından beri entry baştan aşağı çöp olmuştur. hipotez kanitlanirsa entry kendini imha edecektir.
  • bu şey değil mi ya?

    aşı yaptırmayın, ilaç lobisi var diyen intihalci yazar.
  • insanların bağışıklık sisteminin, dengesiz beslenme, organik olmayan ürünler,vs. ile zayıflatılarak basit hastalıklara karşı savunmasız hâle getirildiğini ve buna dur denmesi gerektiğini anlatmak isteyen bir yazı.
    ama elbette kronik rahatsızlığı olanların dilinden anlayan bir yazı olmamış.
  • kendisi hiç merak etmesin, işbilen hükümetimiz zaten bunu yapıyor.
    mesela trafik kazası geçirdin, hastaneye sevkediliyorsun. hastaneye vardın ancak kurtarılamadın. müjde! trafik kazasında ölmüş sayılmıyorsun.
hesabın var mı? giriş yap