• davetlinin, bilinçli ama istemeden dugun salonunda kesismek zorunda kaldığı meslek sahibi* insan.
  • istanbul 19 mayıs düğün salonunda oradan geçmekte olan steve mccurry fotoğraf çekmek istemiş ve resident fotografcilar tarafindan tartaklanmış. lunapark gişe memurlarının değişik bir tipidir bunlar...
  • satamadıkları fotoğraflar yüzünden zarar etmezler olsa olsa karlarını azaltırlar o kadar.
  • satamadığı fotoğrafları salonun çıkış kapısı önünde masanın üstüne özene bezene dizerek ortaya çıkarttığı iğrençlikle sizi rezil eden, ahada işte bunlar fotoğraflarını almayanlar demeye getiren zaatlar...
  • düğün salonlarında işletmenin açtığı ihale sonucu salonun fotoğraf işletmesini almış salona kira ödeyen insanlarmış. bunu sonucunda da gidip kendi dijital fotoğraf makinesi ile resim çekenlere kıl oluyorlarmış. hatta kimi zaman tartışmalar çıkartıyorlarmış. onlara iki çift lafım var; yapacak bişey yok, dünya çapında firmalar battı artık fotoğraf filmi kullanılmıyor diye, düğün fotoğrafçılığı da aynı şekilde düşüşte, adam tartaklamakla çözülcek mesele değil.

    çok düğüne gitmedim, sadece kardeşimin sünnetinde, çıkış kapısına masa atmış stand* kurmuşlar, dizmişler parlak parlak resimleri."ne güzel çekmiş adamlar parlak parlak dur alayım 4-5 tane" dediğimde "tanesi 5 milyon" cevabını alınca "yuh" kelimesi ağzımdan dökülmüştü, dayak yememiştim ama adamın nefret dolu bakışlarına maruz kalmıştım. adamın nefret dolu bakışlarına ve faiş fiyata kıl kapan ben; çok akıllıyım ya, illa dayak yemek istiyorum ya; ben de elimdeki dandik** ama 5 megapiksellik makine adamın çektiği resimlerin komple bi resmini çekmiştim. hala durur o resim, herkesin resminin resmini çekmiş oldum, hem de faiş fiyatla resim satıp bi de bana pis pis bakan adama ders vermiş oldum aklımca. hatta siz sevgili sözlükçüler için uğraştım link de yaptım : http://tinylink.com/?i0sjxolfgl . şimdi düşünüyorum, ben dayak yemek için bu kadar uğraşmışken, adam nasıl olmuş da dövmemiş beni. zaten sonra vicdan azabı çekip 3 tane resmi satın almıştım.
  • fotoğrafları tab ettikten sonra dedektif edasıyla düğün salonu içerisinde müşteri avlayan esnaf kişi. bu gece tanıklık edilmiştir ki bu abilerin gözleri insanüstüdür. birkaç saniyede tüm salonu tarayabilir.

    +beyenfendi bu sizsiniz sanırım, dansöze para yapıştıran
    -estauzubillah çarpılırsın benim dansözle ne işim olur.
    +buyrun beyefendi bu sizsiniz bakın görün, dalmışınız direk hatuna
    -hanım görmesin bunu genç ocağım söner
    +photoshopla yerine damadı koyayım abi istersen, ama ücret iki katına çıkar
    -benim bacanağı koy 4 katını vereyim.
    +mavi ekran?
  • yerine göre iyi fotoğrafçılardır. nasıl ki düğünlerin yapıldığı yerlerin kaliteleri var, bu konuda da kalite düğüne dökülen parayla eşdeğerdir. eline fotoğraf makinası geçirmiş, asıl mesleği torna tesviye olan bir düğün salonu sahibi yakını da olabilir bu kişi, bu konuda çalışmayı seçmiş fotoğraf eğitimi almış bir profesyonel de.
  • ve dahi bu fotoğrafçılar (bir kısım işini ciddiye alan fotoğrafçıları tenzih edelim) salonda kendilerininkine denk ya da daha alengirli bir fotoğraf makinası varsa tuhaf biçimde makinaya ve sahibine saygı gösterirler. ne bileyim içlerinden "bu dümbük burada fotoğraf çekemeyeceğini bilmiyor mu" diye geçirseler de ağızlarını açamazlar. zannediyorum, "herif/hatun böyle makina taşıdığına göre işi biliyordur, her an beni göt edebilir" falan diye düşünüyorlar.
  • en asil duygunun ama en sefil hayatın insanıdır; hele sadece bu işi yapıyor ve kıt kanaat geçiniyorsa... ooof of, bir düğün fotoğrafçısı tanıdım, hayatı kaymıştı ama mutluydu be ! şimdi onun filmini yazıyorum, bulursam müsaadesini alacağım...
  • dugun salonu bascisi kadar talihsiz sanat erbabi... simdi her dugun salonuna bir klavye girdi de, bascilar ciftetelli calmaktan kurtuludu. ama fotografcilara yapilan bu zulum sona ermeyecek gibi...
hesabın var mı? giriş yap