• ımdb de 7.4 oy oranına sahip, 2001 g8 zirvesi son günlerinde, polisin eylemcilere uyguladıgı sert sıradişi katı tutumu gözler önüne seriyor.
  • bu kanı temizlemeyin
    "bu olaylar tarihte kendisi için hiçbir şey talep etmeyen ilk kitle hareketidir" gibi yanlış bir savla başlıyor film. gerçekten de 2001 g-8 zirvesi sırasında gerçekleştirilen protestolar sırasında bir jandarma otosuna saldıran grupta olan carlo, arabanın içinde bulunan jandarmaya yangın söndürücü tüpü attığı sırada açılan ateş sonucu ölmüştü. filmde 23 yaşındaki carlo'nun ölümü anlık geçilen bir tv haberi olmaktan öte gidemiyor. uçakla bilmem nereden ithal edilen uluslararası reis olaylara el koyar. ama bunun adı net konmaz.

    operasyonu meşru kılacak olan provakatif polis otosu gezisini tezgahlayan ve uygulayan kadın, gözaltına alınan kadın tutsağa işkence eden doktora eşlik eden polis memuru kadın, operasyonu yapan devlet güçleri adına olaylara ilişkin uydurma basın açıklamasını hazırlayan ve okuyan kadın, hijyenik ped isteyen tutsağa gazete kağıdı fırlatan polis memuru kadın. tüm bunlar tesadüf mü? yoksa yönetmende kadın düşmanlığı mı var sorusunu getiriyor akla.

    filmin hemen başlangıcında bir alman mücadeleyi bırakır. sonlara doğru o alman'ın arkadaşı olan zenci de bırakır mücadeleyi geride sevdiği kadını ve ve iki karasız genç gönüllüyü bırakarak. tamam tuzu kuru ülkelerin hümanist eylemcilerinden belki büyük bir kararlılık beklenmez ama bu kadar da kolay olmamalı. filmin genelinde teslimiyet ve yılgınlık var.

    olay anına geri dönüşler ve kameranın başka yönlerden olayı tekrar tekrar görüntülemesi yeni bir bakış getirmekten çok sanki süreyi uzatmaya yönelik gibi.

    ya vicdan kırıntısının bir tek üst düzey polis şeflerinden birinde rastlanmasının açıklaması ne?!

    evleri, barkları, eşyaları, borçları, çolukları, çocukları, sevgilileri olan, içinde yer aldıkları emekçi sınıfa karşı bu denli acımasız olabilen polis memurları (bıyıklarının bizimkilere benzemesi tesadüf mü ola ki?) nasıl bir eğitimden geçmişlerdir ki bu kadar kraldan fazla kralcı olup bu kadar acımasız olabilmektedirler? sosyolojik olarak üzerinde düşünülmesi, yanıtlanması gereken temel soru bu. birileri hak arama mücadelesi veriyor, diğerleri de kralları adına acımasızca cop sallıyor. emir kulu memur olmakla açıklanabilir mi bu?

    fazlasıyla ajitatif ama ne dediğini pek te bilemeyen bir film olmasına karşın canlandırma anlamında oldukça sahici bir film...
  • gezicilerin mutlaka seyretmesi gereken, bizden de beterleri varmış dediğim süper film.
  • italya'da g8 zirvesi sırasından yaşanmış olaylardan birkaçı. diaz adlı okulda bulunan göstericilere baskın yapılıyor ve çevik kuvvet göstericileri öldüresiye dövüyor, herhangi bir direniş de yok ortada. gaz sıkarak binayı boşaltma teklifine nereden geldiğini tam anlayamadığım takım elbiseli eleman onay vermiyor, polis müdürü personeline hakim olamayacağını söylüyor, tınlamıyor, adamın isteği göstericileri dövmek, öldürmek, işkence vb. gözaltına alınanlar carabinieri yani jandarma tarafından kışla olarak geçen nezarethanede işkence görüyor, insanlık dışı muamaleye uğruyor. bunların çoğu yurt dışından gelmiş gençler, fransa, almanya. bunlara karşı daha sert bir tutum var, kalkmış benim memleketime gelmiş olaylara karışıyorsun gibisinden. göstericiler masum mu, masum ya da değil yapılan baskında gözaltına alma ya da binayı boşaltma amacı yok sadece, büyük bir şiddet uygulanıyor. g8 zirvesine ve bu ülkelerin oluşturduğu dünyadaki icraatlarına karşı olmak, protesto etmek gayet doğal fakat gezi olaylarında olduğu gibi göstericiler polise taş, molotof atıyorlar, arabalara çevreye zarar veriyor, araçları yakıyor, ters çeviriyorlar. göstericilerin hepsi mi hayır elbette, belki de çok azı bunu yapıyor ama italya çok sert bir cevap vermiş. olay anında yakıp yıkan, taş atan, molotof atan, kamu ve özel mal varlığına zarar veren göstericilere sert bir müdahale edilmesi gayet normal, fakat diaz adlı okula yapılan baskında kan gövdeyi götürüyor, burada kalanların bir kısmı oradaki koordinasyon ile ilgileniyor. içlerinde gazeteciler var, hatta kalacak yeri olmayan yaşlı bir amca da orada baskın sırasında, bir geceliğine oraya gidiyor. coplarla dayan yiyenler arasında. her taraf kan oluyor. bu kanı temizlemeyin buradan geliyor filmin isminde.

    italya'da işkence suç değilmiş filmin sonunda yazanlara göre, polisler 300 kişiymiş sanırım, 30 kadarına soruşturma açmışlar, nezarethane olarak kullanılan infaz kurumundaki görevlilere de açmışlar soruşturma, kimse açığa alınmamış, kimse işten atılmamış verilen bilgiye göre. italya'da meclis bu olayın araştırılması için verilen öneriyi iki defa reddetmiş. yani olayı kapatmış, sallamamış, ilgilenmemiş, asarım keserim, otoriteye karşı gelmeyin demiş. 2014'te yani bu sene dava zaman aşımına uğruyormuş. italya'da delvetin otoritesi oldukça güçlü hükümetler gidip gelse de dayanmasa da sistem ayakta duruyor. güvenlik güçleri kodum mu oturturum diyor, görünürde çok kibarlar aslında ama filmi izleyince italya'dayken iyi ki polis ile işim olmamış dedim. bizde polisin yakasına yapışıyorlar, dövüyorlar, bir de üste çıkıyorlar.. orada ya da başka bir avrupa ülkesinde bunlar olunca polis fena yapıyor adamı. amerika'da zaten gözünün üstünde kaşın var diyor vuruyor polis. bizim çevik kuvvete can kurban. filmi izlesin de bizim geziciler, sokaklara dökülen örgütçüler ve sıradan vatandaş faşist ve katil polis nasılmış görsün. bu almanya, ingiltere, amerika'da da böyle olur. amerika'da dünya ekonomik forumu sırasında ve diğer olaylarda yaşanan hadiselerde polis oldukça sert müdahale etmiş, bunla ilgili de bir film var. bu arada italyan emniyeti yalandan kanıtlar buluyor, başka yerden alınan delilleri okuldan çıktı şeklinde gösteriyor, okuldan depo gibi bir yerden aldığı kazma kürekleri de silah olarak kanıtların arasına koyuyor, tam bir düzmece operasyon yapıyorlar. film güzel.
  • 2001' de g8 zirvesini protesto eden gruplara polisin alışıldık saldırısını konu edinen, 2012 yapımı film. 12:16' da "titre oligarşi cephe geliyor" sloganının neden konulduğunu hala merak ediyorum. ekipte bir türk ismi de göremedim. neden ulan neden açıklayın bana.
  • sözlükte aslında kendisinden çokça bahsedilmiş olması gerekirken, yeterli ilgiyi görememiş film.

    filmden sonra aklımda kalanlar;

    *"italyan erkek"lerini çekici bulan türk kadınlarının, o erkeklerin "içindeki" maçoluğu görmeleri, onları değerlendirmeleri açısından yararlı olabilir.

    *italya'da, o dönemde işkence suç değilmiş. şu anda durum nedir bilmiyorum ancak eğer hala öyleyse, kağıt üzerinde bile olsa, biz daha "ileri"yiz italya'dan demek ki.

    *polis her yerde polis. bunlar açısından "devlet" dokunulmaz, eleştirilmez, söz söylenmez bir "yapı". oysa bir anlasalar, polisin "yurttaş" için olduğunu.

    *bu gibi protestoların bu kadar "kanlı" bastırılmasının nedeni sanırım "yılanın başını küçükken ezeceksin" düşüncesi. adamlar neredeyse "katliam" yaptılar ve hiç kimse de çıkıp "siz ne yapıyorsunuz?" dememiş, filmin sonundan anladığımız kadarıyla.

    *basın aracılığıyla insanları "gütmek" dünyanın her yerinde aynı sanırım zira "satılmış" gazeteciler her yerde varmış. tabii "gerçek" peşinde koşup, hayatı zindan olanlar da.

    *hiç bir eylem "bilgisayar" başından atıp tutmaya benzemez. eğer altından kalkamayacaksan, bu tür bir "protesto"ya katılmayacaksın.

    sonuç olarak, yarı belgesel türünde, özellikle bizim gibi "gezi" insanları için, izlenmesi ayrı bir hüzün veren bir film olmuş.

    kapitalist sistemin çöküşü için tüm insanlığın el ele vermesi gerek. bir avuç "çapulcu" ile maalesef olamıyor.
hesabın var mı? giriş yap