• kimi zaman bir haber, kimi zaman bir uyarı, kimi zaman da tatsız bir olay sonucu, bir noktaya maksimum düzeyde odaklanmak, dünya yansa gözü o an başka bir şey görmemek.

    misal;

    sabaha karşı saat 3 suları. uykusuzluktan bitmiş vaziyette, çaresizce beklemektesiniz. ayaklarınız şişmiş ve saatlerdir dikilmekten dolayı ağrımakta. ağzınızın içi peşpeşe içilen sigaralardan dolayı çamur gibi. tek istediğiniz, bir haber alabilmek, durumu hakkında menfi ya da müspet bir bilgi kırıntısı edinebilmek. yoğun bakım önünde eliniz kolunuz bağlı, naçar vaziyette beklemektesiniz. sevdiğiniz bir insan* kalp krizi geçirmiş, kendinizi apar topar acil'e atmışsınız.

    uzun bir bekleyişten sonra otomatik kapı fısssss sesi eşliğinde açılır. bu kapı sanki başka bir zaman boyutuna açılan kozmik bir geçiş gibidir o esnada. sanki içeriden bir el uzanacak ve sizi bambaşka bir dünyaya götürecektir. içeriden çıkan doktor önce size hastanın yakını olup olmadığınızı, ne dereceden yakını olduğunuzu sorar. tanıtırsınız kendinizi* o saatte dilinizin döndüğünce, kafanızı toparlayabildiğinizce. nihayet doktor hasta hakında bir açıklama yapar. o esnada ne uyku kalmıştır gözünüzde ne de aklınızda bir pus. o kadar dikkatle dinlersiniz ki, neredeyse ezberlersiniz doktorun söylediği şeyleri.

    doktor, hastanın kalp krizi geçirdiğini ancak telaşlanacak bir durum olmadığını, geceyi yoğun bakımda geçirmesi gerektiğini, anjiyo sonucunda bir damarın % 95 oranında daralmış olduğunu, stent takılması gerektiğini, neyseki damardaki sirkülasyonun hala devam ettiğini, hayati bir tehlike bulunmadığını söylediğinde ise orgazmdan daha zevkli anlar ile başbaşa kalırsınız.

    (bkz: ben bugün bunu gördüm)
  • hiçbir uyarıcının odaklanmayı bozamaması durumu, full konsantrasyon ve motivasyon
hesabın var mı? giriş yap