dolu
-
boşun zıttı.
-
karın buz olanı
-
bir keresinde ağustosta eskişehirde dolu yağmıştı ve abartısız erik büyüklüğünde filandı, düşünce yerde kırılıyorlardı, o zaman farkettim ki dolu dediğimiz nesnenin oluşumu katman katman olm akta, tıpkı dünyanın yapısı gibi ortada bir çekirdek ve etrafını saran katmanlardan oluşur dolu.evet.
-
-
-
gecenin bi vakti yağarken çat çut cama çarpıp insanı uykusundan zıplatan, bazen misket büyüklüğünde ve hatta daha da büyük olabilen yağış şekli...
-
iki gün iki gecedir izmire ikide bir yağmakta olan şey.
-
(bkz: dolunun darbuka calmasi)
-
dolu yağarkene, pencereyi hafif aralarsınız. dışarıdaki atmosferi daha bir gerçekçe gözle gözlemlemek istiyorsunuzdur. fakat dolu taneleri, içeri içeri dolar. belki de bu yüzden dolu demişlerdir bu işe.
kafadelen diye de adlandırılabilmeli bu hadise. dolu yağarken dışarıda yürümeye çalışmak meselesi, kafayı deldirir netekim. -
yabancı uyruklu bir hanım sayesinde tersinin dosuz(nota olan do gibi okunmalı yani "doosuz") olduğunu anladığım kelime.
-o taksi dolu mu dosuz mu buradan göremiyorum.
-hönk
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap