• sinema, dizi ya da belgesel filmlerin televizyon için çoğaltılan kopyalarında, repliklerin olduğu ses kanalının dışında, müziklerin ve efektlerin bulunduğu kanala verilen isimdir. ancak bugün, trt ve bazı seslendirme stüdyoları dışında kullanılmayan bir teknik terimdir.

    "seslendirilecek filmin enter bant'ı var" demek, dublaj yapıldıktan sonra "mevcut müzik ve efektler miksli olmadığı için aynen kullanılabilir" demektir. enter bant'ı olmayan bir film ya da dizi kopyası, tekrardan efektlerin ve müziklerin uzun uzun ses montajına girerek seslendirilmiş yayın bandına aktarılması işlemini gerektirir ki bu durum, 'ölme eşşeğim ölme' bir durumdur.

    zira bu konu, trt kökenli olmayan ve seslendirme trafiğine yabancı türk dizi sektörünün, yurtdışına açılmaya başladığı aylarda başını epey ağrıtmış bir meseledir. çünkü yabancı yayıncı kuruluşa gönderilen tüm yayın bantları miksli kurgulandığından, elin yapımcı ve yöneticileri de "e bunun enter bant'ı yok, böyle biz uğraşamayız efektle, müzikle.. bize ayırın sesleri öyle gönderin.." demişler, ve bir grup gariban da bu işin hamallığını üstlenmişlerdir...

    mesela trt çalışanları enter bant'ı olmayan filmin yapımcı ve yönetmenine zamanında çok sövmüşlerdir. çünkü sırf bu işi yapan elemanlar günler boyu süren titizlikle aslını aratmayacak bir işleme imza atmaya çalışmaktadırlar. sövülen yönetmenler arasında spielberg de vardır, godard da, kieslowski de..

    gerçi burada yönetmeni eleştirmek de haksız bir tavırdır bana göre... adam sanatını icra ederken dublajı mı düşünecekti o yıllarda?.. ayrıca koskoca godard'ın "çocuklar sesleri ayırdınız mı, seslendirme yönetmenlerini zor durumda bırakmayalım, aman!" demesi mümkün müdür? değildir..

    ama şimdi trendler değişti, tercihler altüst oldu.. piyasa, kendi kurallarını taviz vermeden koyuyor.. dikkat etmek lazım...
hesabın var mı? giriş yap