• caremenin tekniklerini kitaba dokup fransiz mutfagini kutsallastiran adam
  • fransız mutfağını değiştirip, kendi tariflerini uyguladığı, dünyadaki ilk yemek kitabını yazan adam.genelde tabağında süsleme amaçlı birçok şey bulunur fakat hepsi yenilemeyecek türdendir (plastik,aliminyum sos, ahşap vs.).
  • 1846 da doğup 1935 yılında monaco'da ölen efsanevi fransız aşçı.
    pêche melba'nın mucidi ve legion of honor'la onurlandırılan ilk aşçıdır.
    karısı öldükten bir kaç sonra ölerek de gözlerimizi yaşartmıştır.
    ömründe hiç lahmacun yememiş, çiğköftenin nasıl yapıldığını öğrenememiştir.
  • mutfak dünyasının tanrısı olarak görülen, yazdığı teknik kavram içeren ilk yemek kitabına da kutsal kitap gözüyle bakılan, zat-ı muhterem.
  • fransiz mutfagini streamline etmis mahlukat.

    bes (5) tur sos varmis bu chef'e gore

    besamel sos
    ispanyol sosu
    veloute sosu
    hollanda sosu
    domates sosu

    ama bu soslarin hepsi fransiz, yoksa bizim ali nazik icin yaptigimiz soslar, mantar'in ustune akittigimiz o acilili zeytin yagi sosu bir besamel'e bir veloute'e bes basar. bana gore.
  • https://www.hurriyet.com.tr/…sil-seciyorum-41932337

    https://www.hurriyet.com.tr/…urun-ziyafete-41562619

    klasik mutfak ekolü denince akla gelen isim escoffier.
    careme'in 4 ana sosunu 5 ana sos olarak güncellemiştir.
    escoffier de tıpkı careme gibi "aşçıların kralı, kralların aşçısı" olarak anılır. yüksek mutfak ekolünü klasik mutfak ekolüne taşımıştır. kariyeri boyunca iyi otellerde çalışmıştır. klasik mutfak ekolü küçük porsiyonlarda sunulan ve bir kaç sıralamadan oluşan yemeklerin, geniş şarap mahzenlerinin, profesyonel servislerinin oluşmasını sağladı. careme ziyafetlerde yaptığı yemeklerin sunumlarının sayısını azaltmıs ve sadeleştirmiş olsa da hala çok fazla yemek sunuluyordu. escoffier daha da sadeleştirmeye gitti. ana yemek ve garnitürlerin ayrı ayrı sunulduğu eski sistemi değiştirerek bir kaç garnitürü ana yemeğin etrafında birleştirerek yeni bir sistem kurdu. yemeklerin ve garnitürlerin ayrı ayrı sunulması sebebiyle soğumaları bu sayede engellenmiş oldu. escoffier rusya'dan esinlendiği yeni bir servis sistemini de fransız mutfağına kazandırmış oldu. rus servisi sipariş verilmedikçe yeni tabakların hazırlanıp masaya götürülmesinden oluşuyordu. mutfak içerisinde yeni bir organizasyonrl sistem kuran escoffier, mutfak içerisindeki çalışmalara hiyerarşik bir yapı getirdi. bu sistem profesyonel mutfaklarda devrim olmuştur. aşçıların hazırlayacağı yemekler, özelliklerine göre kurulan istasyonlarda hazırlanmaya başlandı. soslar, etler, sebzeler, ızgaralar artık uyum içinde çalışan istasyonlarda hazırlanıyordu. bu yöntem önceki yöntemlere göre daha iyi olmasıyla birlikte daha iyi kalitedeki yemeklerin daha fazla insana servisini de etkin hale getirdi.

    mutfak hiyerarşisisini oluşturan, aşçılığın bir meslek olarak tanınmasını sağlayan, mutfak istasyonlarını kuran,sipariş üzerine hizmeti fransız mutfağına kazandıran kişi olmuştur escoffier.
    torunu " dedem aynı zamanda insanların calısırken mutlu olmasını isterdi. bir sey olduğunda veya sinirlendiğinde mutfaktan cıkıp siniri geçince de geri gelip neye sinirlendiğini söylerdi" demiş.
    13 yaşında escoffier sanatsal ilgisi ve kabiliyetine rağmen babası tarafından okuldan alınarak amcasının yanına mutfakta çalışması için çırak olarak verilmiş. amcasının yanında zorbalığa uğrayarak, ezilerek çalıştırılmış, küçük boyu onu daha da fazla hedef haline getirmiş.fırın kapılarını güvenli bir şekilde açamayacak kadar kısaydı. sonunda, yerleşik topuklu botlar giydi. [3]escoffier, yemek pişirme ve mutfak yönetimi konusunda o kadar yetenekli olduğunu gösterdi ki, kısa bir süre sonra yakındaki hôtel bellevue tarafından işe alındı, burada şık bir paris restoranının sahibi le petit moulin rouge, 1865'te ona komiser-rôtisseur (rosto aşçısı çırağı) pozisyonunu teklif etti. ancak, paris'e geldikten sadece aylar sonra escoffier aktif askeri göreve çağrıldı ve kendisine ordu şefi pozisyonu verildi.escoffier orduda yaklaşık yedi yıl geçirdi - ilk başta fransa'nın çeşitli kışlalarında (tesadüf eseri nice'deki eski evinden üç mil uzakta olmayan villefranche-sur-mer'de beş ay dahil) ve daha sonra metz'de yemek şefi olarak bulundu. 1870'de fransa-prusya savaşı'nın patlak vermesinden sonra ren ordusu . ordu deneyimleri onu konserve gıda tekniğini incelemeye yöneltti.

    1878'den bir süre önce cannes'da kendi restoranı le faisan d'or'u (altın sülün) açtı .
    escofier'in ismi çalıştığı yeri dolandırdığı şeklindeki haberlere de karışmıştır.
hesabın var mı? giriş yap