• iki çeşittir bunlar.
    birincisi; nerde sabah orda akşam yaşamayı seven, bir insana bağlı kalmak istemeyen, aile kavranımı sevmeyen, baba olma düşüncesinden dahi korkan ya da evliliği gereksiz bulan erkektir.

    ikincisi; hayatını henüz düzene koyamamış, maddi sıkıntıları olan, sorumluluk almaktan korkan erkektir.

    ikinci gruba dahil olanlar eninde sonunda evlenir. ilk gruba dahil olanlar ise şanslıysa huzur evinde hayatını noktalayacaktır.
  • aradığı kriterlere uygun hatunu bulamamış, buldukları ise sırtını dönüp gitmiş, bu nedenle de özgüveni maximum derecede kırılmış erkektir.
  • bu da bir şey mi? evlenmek bana göre değil deyip, 32 yaşına kadar 3 (yazıyla üç) kere evlenenleri biliyorum ben. cidden!
  • bunlar 40 üstü olduklarında cidden acınası hale geliyorlar. 25-35 yaş aralığındaki her kadına evlenecek kadın gözüyle bakmaya başlıyorlar. her gördükleri kadının üstüne atlıyorlar resmen.
    genellikle de avuçlarını yalıyor ya da arızalı kadına kalıyorlar.
    45'i geçtiklerinde ise her şey için çok geç kaldıklarını anlayıp kendilerini işlerine veriyorlar. hele bir de üst düzey yöneticiyse, çalışanlarının canına okumaya başlıyorlar.

    çeşitli sebeplerle tercih ettiği gözde bekarlık artık müzmin bekarlığa dönüşüyor ve yavaş yavaş yalnızlığın soğuk yüzü canlarını acıtmaya başlıyor.
    kimi kardeşlerinin çocuklarıyla kendini avutmaya başlıyor. onları kendi çocukları gibi görmeye başlıyor. onların sevgisi bana yetiyor, evlat eksikliği çekmiyorum diye çevrelerini kandırıyor.
hesabın var mı? giriş yap