• genellikle kadınların erkekler üzerinde uyguladığı yöntemlerdir. kadın ilişkinin belirli bir seviyeye geldiğini ve artık yaşının da geldiğini düşünerek erkeğe evlenmek istediğini, onu çok da ürkütmeden göstermek ister. bunun için en sık kullanılan erkeğin içinde saklı kalmış çocuk sevgisini ortaya çıkarmaktır. büyük marketlerde çocuk eşyalarının olduğu bölüm gezilir, küçük elbiseler biberonlar sevgiliye gösterilip "aşkım bak ne güzel değil mi" denir. veya yakın bir akrabanın çocuğuna bakmak zorunda olduğu söylenerek bulunabilen en tatlı çocuk sevgilinin yanına götürülür ve yakın zamanda teklf gelmesi beklenir.
  • eğer evlenme isteği ebeveynlere belli edilmek isteniyorsa, penisi salonun ortasında çıkarıp sallamak yeterli ve terbiyesizce olacaktır.
  • (bkz: evlenmeden olmaz)
  • pilava kasik saplamak.
  • gören gözle, duyan kulakla muhatap olunması gereken yöntemlerdir. ne demek şimdi bu diyenler için söylüyorum, kadınlar asla bi sözü tam söylemez, zira sözün tamamı deliye söylenir. işbu cümleden hareketli kadınlar erkeklerin deli olmadığını düşünerek hareket ederler(ve pek tabiy yanılırlar).

    efem, belirtmemişiz, bu entry erkeklerin bu tür durumları anlayabilmeleri için yazılmıştır.

    başlayalım:

    1. beni de istemeye geldiler. çocuk doktormuş. askerliğini de yapmış, tus'a hazırlanıyormuş.

    beyler, bu cümleden sonra, ya topuklayıp kaçın, ya da o an evlenme teklif edin. kararsız kalınacak son nokta çünkü. bu noktada en kötü karar, kararsızlıktan yeğ tutulur.

    2. babamın arkadaşı da beni beğenmiş, oğluna alacakmış.:)

    sımiley koydum bak, kız kısmı bunu böyle komik bi şeymiş gibi söyler, şakacıktanmış gibi, masusçuktan gibi. ama değil! "silkin ve kendine gel olm! elden gidiyorum, babamın arkadaşları bile benim gelinleri olmamı istiyorlar, o derece." e mal değilseniz anlarsınız: iki seçenek var; ya sev, ya terk et.(bu cümleyi diyen biri için ben ikinci şıkkı öneririm naçizane.)

    3. annemin gününde şüküfe hanım beni oğluna istemiş. ahahahaha.:) nekomik diii mii aşkım!

    hah, işte tipik 2. durum vak'ası. aynı şeyler uygulanır.

    4. ve en önemlisi: özellikle konuşmanın alakasız bi yerinde burgu yapılır: "... yaaa işte biliyor musun, öğretmen hanımların da ne geniş seçenekleri var değil mi? bi bakıyorum da, herkes çalışan eş deyince, öğretmen eş istiyor. piyasa ne de geniş...(hafif bi iç çekme)"

    işte kilit cümle bu! bak yavrum, öküz değilsen "beni ne doktorlar ne mühendisler, ne avukatlar istedi ama, yine de senin gibib bi öküzle beraberim, edeceksen et artık şu teklifi, etmeyeceksen de dükkanın önünü kapama, kısmetimi kaçırma!" demektir. yani, bu cümlenin alt cümlecikleri de bunlardır.

    erkeklerin de var böyle yöntemleri, üşenmezsem onları da yazıcam.
  • (bkz: evlenmek istemedigini belli etme yontemleri)
  • sevgilinin gözlerinin içine bakıp, bir anda " seninle ya$lanmak istiyorum" diyebilmeyi becermişseniz, kesinlikle belli etmişsinizdir, hayrola.
  • genelde erkek kısmısının dolaysız yaptığı teklifler, bu yöntemlere örnek gösterilebilir.

    1.askerlik sonrası, iyi bir iş de edinilmişse:

    erkek: hayatım, askerden de geldim, böyle zor oluyor, evlensek?
    kadın: ...(içinden: yihhhuuuuuuuuuuuuuuu!)

    2. maddi durum yeterli ve tam da bu sebepten karaciğer artık alkol kaldırmıyor eskisi gibi. mide desen feci:

    erkek: hayatım sen negzel yemek yapıyorsun, istiyorum ki sadece bana yeme yapasın... bizim evimizde, bizim mutfağımızda(bu mutfak şeysi biraz 18+ oldu ama idare edin)
    kadın: aşkııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııım!("ı"lar ne kadar uzunsa o kadar sevinç belirtir.)

    3. baba olmak istediğini aşikar etmek:

    erkek: hayatım bence bu bebek doğmalı. yani, senin için de uygunsa, ben baba olmak istiyorum(iç ses: sennndeeğn çocuuum olsun istiyorummm). yani şöyle diyim, çocuğunun babası olmak istiyorum(böyle de bi gavurca şarkı vardı ama adı hatrıma gelmedi)
    kadın: hayatım! bu bir evlenme teklifi mi?
    erkek: :)

    genelde bu yöntemler kullanılır. ha, daha farklısını yapan yok mu? elbette vardır, ama aşağı yukarı üç ana grupta toplanıyor.

    o değil de, bi köşe yazısında okuduydum, erkeklerin hayattan beklentileri nedir? diye sormuştu başlıkta. uzun uzun açıkladıktan sonra şöyle bitirmişti:

    "aslında erkeklerin hayattan bekledikleri bir dam, bir de bu kelimeyle kafiyeli iki harfli bir kelime."

    ben söyleyenin yalancısıyım!

    not: acemiyazar hatırlattı, şarkı goodbye my lover, james blunt.*
hesabın var mı? giriş yap