f klavye

• su anda cadinin makinasinda oldugum icin kullandigim bi klavye modeli
  
  turkce yazi yazmak icin tuslarin yelesimi cok verimli denir de alisana anca..
  
  beni q paklar
• neden "ef klavye" telaffuz edildigini anlayamadigim klavye.. "ef kiybord" ok de..
• tanrı f klavyeyi müminleri eğitmek için yarattı... /q suresi
• "allahin sopasi yok f klavyesi var" deyi$ini hayatimiza katan, genellikle basin kurulu$larinda (daktiloyla ayni olmasindan dolayi) kullanilan klavye ce$idi.
• birisine misafirliğe gittiniz... kahretsin klavyesi q, fakat siz feci efci f'ci siniz:) her proeblemin bi çözümü var...
  autoexec.bat'ın klavye satırındaki rakam "440" olucek (makinadan kalkarken "179" (ki türkçe q klavye ayarıdır) yapmayı unutmayın
  windows ortamında ise "kbdtuf.dll" dosyası acayip bi şekilde sizi rahatlatacak:) (makinadan kalkarken "kbdtuq.dll"yi faal hale getirmeyi unutmayın)
• f klavye kullanmak sol elle 31 çekmeye benziyo.
• uzun süre q klavye kullandıktan sonra başına geçildiğinde sanki hayatında ilk defa klavye görüyormuş gibi bakılan model.
• devlet bankalarında çalışan insanların nasıl android^* edası ile hakim olduklarını biraz şaşkınlık biraz da gıpta ile seyrettiğim klavye çeşidi...
• daktilo aliskanliklarinin kolay kolay degistirilemeyecegi gerceginden dolayi tum medya kuruluslarina bilgisayar girdiginde tercih edilen klavye,bu aliskanlik bugüne kadar hala degistiril(e)memistir
• // (...)
  
  1956 yiliydi ve o siralarda ankara’da ulus diye bir gazete çikardi. bu gazetede bir gün türkiye f klavyeyi seçti diye bir baslik okudum. gazetedeki bu haberin detayini merak ettigim için gazeteye gittim ve yetkili insanlarla görüstüm.
  
  amerika’dan gelen bir ekip daktilo kurslari verecekti ve iki klavye çesidi için teklif getirmislerdi. bunlardan bir tanesi f klavye, digeri ise q klavye idi. türkiye ise f klavyeyi seçmisti. bunun nedeni vardi; çünkü o zamanin milli egitim bakaninin kullandigi daktilo f klavyeydi. bunu bana virjinya üniversitesi metodoloji ve psikolojik kursu baskani dr. richard söylemisti. ben de bu olayin üzerine kendisine üniversiteye davet ettim. arif payaslioglu ’na da olayi anlattim ve soru cevap seklinde konusmamizi gerçeklestirecegimizi kendilerine söyledim. sayin arif payaslioglu bu fikrim karsisinda çok sasirmisti.
  
  aslinda bu olay dogrudan dogruya kisisel egoizme karismaktaydi. bu anlattigim olay türkiyenin tercih kriterlerinin neler oldugunu göstermektedir. ne yazik ki bugün için de kriterler degismemistir.
  
  (...) //
  
  yilmaz karakoyunlu
  
  ic. "dil bir zihnin, kavrayabilecegi en üstün düsünce noktasidir...", elegans , sayi:41/sonbahar 1998
  
  www.elegans.com.tr/41/yilmaz.html