• yeşil renkte, keskin, mis kokulu defne sabunu. en güzeli harbiye'de yapılır; malum harbiye'nin eski adıdır zaten defne. daphne'nin apollon'dan kaçarken toprak ana'ya yakarıp ağaca dönüştüğü, gözyaşlarından doğan şelalelerin bugün bile serin serin aktığı yerdir.
  • defne yaprağı ve zeytinyağından antakya bölgesinde yapılan, doğal olduğu için çok yararlı olan, rengi sarı sabun.
  • saç yıkamak içinde kullanılabilir ancak ilk yıkamalarda saçlarda istenilen hacim sağlanamayabilir, iyi durulanmamış hissi ile banyodan çıkılır. saç bu sabuna alıştıktan sonra daha bakımlı, sağlıklı ve hacimli görünür. saçtaki yağlanma ve kepeğide bu sabunu kullanarak azaltabiliriz. ayrıca dolapların içine kalıp kalıp koyup kıyafetlerimizin güzel kokmasını sağlayabiliriz. yıllanmış ve kapalı yerde saklanmış gar sabunları zamanla öz salgılamaya başlar, böylesi daha kullanışlıdır.
  • artık zeytinyağlı garlı şampuan da satılıyor yeşil marketlerde. gayet başarılı, gayet uygun fiyatlı. (yani...eskiden sabunu kiloyla satın alanlar için değil ama, büyük şehirlerde yaşayıp başka türlü ona ulaşamayacak olanlar için)
  • ğar sabunu'dur aslı.
  • defne sabununun arapçasıdır gar sabunu. hatayda gündelik dile ve özellikle ticaret/alışveriş diline çok sirayet etmiştir arapça, dolayısıyla hatayın yerlisi kolay kolay defne sabunu demez, ilk ağızda çıkan gar sabunu olur. defne sabunu söz konusu sabunun turizm ürünü olarak tanıtım ismi diyebiliriz yani. sadece saça değil, cilde de çok iyi gelir. sedef hastalığından tutun akneye, deri hastalıklarından* iltihaplı yaralara kadar her şeye hep iyi geldiğini gördüm ben. harika bir dezenfektan. ayrıca beyaz çamaşırlar için de daha gar sabunundan etkilisini görmedim. kosla mosla yalan.
  • elime tesadüfen geçen bir kalıbını kullanmamla beraber saçlarımdaki kepeklenme ve kulaklarımın arkasındaki kuruluğu yok eden doğal mucize.

    zaten elimde tek kalıp olması ve doğalını bulamamak korkusuyla (büyük firmalar tarafından da yapılan ve doğal olduğu iddia edilen ellibin tane çeşidi var) araştırıp aklıma en çok yatan mehmet aydın marka defne sabunundan tam 9 kalıp birden aldım. stoklanası bişeymiş bu
  • 75 yıllık kepeğimi ve deri üzerindeki seboreik dermatiti yok edip, saçımı daha gürleştiren hatta galiba yeni saçlar çıkaran sabun. ama 1-2 püf noktası var.

    dikkat: verdiğim öneriler ev yapımı hakiki gar sabunları içindir. gar görünümlü üzeri şirket armalı endüstriyel sabunlar için değil. hakiki gar sabununun kokusu kendini 100 metreden belli edecektir zira kokusu taklit edilemez ve kokusu içinizi ferahlatır.

    -sabununuzun iyi kurutulmuş olmasına dikkat edin. iyi kurutulmuş garın görüntüsü de kuru ve sert olup, rengi açık sarıdır. kolay kolay erimez, uzun süre dayanır. yeşil renkli hala yaş olup kolay eridiği anlamına gelir. (bazı ibne üreticiler sarı rengi boyayla veriyor. dikkat! hemen burnunuza dayayın sabunu!)

    -kepek sorununuz varsa buz gibi soğuk suyla saç derisine masaj yaparak yıkayın saçınızı. ılık da değil, soğuk. yazın keyifli olan bu eylem kışın zor olacaktır. öneri: ben vücudumu sıcak suyla yıkarken, başımı soğuk suyla yıkıyorum.

    -saçınıza fön vurmayın. bu çükütayları üzebilir ama saçınızı kısa keserseniz şekil verme derdi kalmaz. güzelliğine önem veren fön yapmazsa ölecek hastalığına yakalanmış kadınlar için maşayı önerebilirim. uzaması durmuş kadın saçı için maşayı da pek önermem.

    -ilk 1 ay saçınız keçe gibi olacaktır. telaşlanmayın zira saçınızdaki kimyasallardır saçınızı keçeye çeviren. bende kepek sorunu olduğu için kısa kestirdim ve keçeleşmesine aldırmadım. kimyasallardan arındıktan sonra saçınız pambuk gibi olacaktır. yıllardır her türlü kimyasalı denememe rağmen sorunun kimyasalın kendisi olduğunu anlayamadım. kepek varken tarayamazdım, zor kullanıp tarasam bile şekil almaz, dipleri acırdı. özellikle saçı uzamayan kadınlar için ideal.

    -birinci ayda gözle görülür bir şekilde saçlarınız güçlenecek, sayısı artacak, yıkanırken ele gelen onlarca tel artık yok, kolay şekle girecek, teller kalınlaşacaktır.

    -vücudunuzu da garla yıkarsanız cildinizde gözle görülür parlaklaşma göreceksiniz ve mantar, seboreik dermatit gibi cilt sorunlarının yavaş yavaş azaldığını fark edeceksiniz.

    -kepek sorunu olanlar iyi bilir, ne yaparsanız yapın kepek gene gelir. sürekli garla yıkamalısınız ve kimyasal kullanmamalısınız. 1 kg gar yaklaşık 5 kalıptır ve yaklaşık 6 ay rahat rahat yeter.

    -hatay ve çevre illerde yaşamıyorsanız orijinal gar bulmanız çok düşük ihtimaldir. hatay'da yaşayan biriyle kontağa geçmeniz daha hayırlı olacaktır zira bir hataylı orijinal garı anlayabilir.

    keşke saçımın before after halini gösterseydim o zaman anlardınız.

    sor ve önerileriniz için: 0850 gar sabunu. şaka şaka. yeşillendirin.

    edit: yaklaşık 254 tane 'bana da alsanaaa' mesajı aldım. bir akrabaya söyleyip toptan yaptırmak en iyisi sanki. benim de ihtiyacım var. şöyle 2 kg yaptırsam 1 sene kafa rahat. bekledikçe de güzelleşir şarap gibi.
    edit 2: gar sabununun neyden yapıldığını soranlar var. bildiğiniz defne yaprağının meyvesi. siyah renkli küçük meyvelerin özü kullanılıyor. yaprağından yapan da var fakat aynı koku ve esansiyel özellikleri barındırmaz. gene doğaldır ama çakmadır yani.. pek önermem.
  • aslında har sabununun yeşil olanı tam olmamış değildir. yeşil olanları zeytinyağı, sarı olanları defne içerir.

    yazın yaptırdığım detaylı kan prick testi sonucunda, eski bir kimyacı olarak sabun dahil pek çok kimyasala alerjim olduğunu öğrenince, bu her derde deva mis kokulu sabunla yıkanmaya başladım. her sabah duş, roll-on, parfüm-güzel koku, bilimum krem takıntılarım için de karbonatlı hindistan cevizi yağı gibi kendim evde doğal ürettiğim şeyleri kullanıyorum. zaten günde ortalama 15 km yürüyor ve 4 litre kadar su içiyorum. ailem sağolsun yemeklerim de sağlıkla pişirilip önüme konuyor.

    ne terleme, ne cilt sorunu ne de yağlanma vs. her şey olması gerektiği haldeymiş gibi. hatayla irtibat kurabilen herkese öneririm.

    sanki hayatımdan şekeri, paketli gıdaları ve interneti de tamamen çıkarırsam bir iki on yıl öncesine geri döneceğim.
  • neredeyse bir yıl sonra tekrar kavuştuğum, dünya üzerindeki sayılı güzelliklerden biri. saçıma uzun zaman sonra değdiğindeki tanıdık his, su ile buluşunca çıkan köpük, kokusu, dalga kabarması... anlayamazsınız.
hesabın var mı? giriş yap