• bayanlar icin gitar calandan esirgememek, onunla munasebete girmek, sevi$mek.
    hikaye genelde $oyledir:
    bara falan gidilir. herzamanki gibi canli muzik yapan grup, kucucuk bir sahneye kendilerini, gitarlari, davulu falan sigdirmi$lardir. bu ortama bir samimilik katar. sahnenin hemen yakininda bir kiz gorulur, kiza hasta olunur, bu durum da o bara sizi getiren arkada$a acilir. yanit alinir:
    "-o gitariste veriyor abi..."
    sahnenin yanindaki o kiza hasta olmak ille de gerekmez, siz o kizin farkina varmasaniz da, o gitariste verir usul usul...
  • kimin neyi verdigine gore farkli yorumlar getirilebilecek olgu.
    -al bu pena senin olsun cunku sen gitar caliyorsun ve buna ihtiyac diyabilirsin
    -ah sen cok iyi bir insansin bana verdin evet bana pena verdin ihtiyaclarimi anliyor ve onlari itina ile karsiliyorsun iste bu yuzden senin bir melek olduguna inaniyorum
  • zamanında frank zappa’nın da pek eğlenceli bir şekilde ele aldığı sorunsaldır. anımsadığım kadarıyla zappa, bir rock grubunda, kızlar pastasından tatmak konusunda, solistin, grubun vitrini olarak, zaten en avantajlı konumda olup doğallıkla aslan payını aldığını, ancak diğer üyelerin de ellerindeki olanaklar ölçüsünde durumu kendi lehlerine dönüştürmek için çabaladıklarını anlatıyordu. gitarist mesela, fallik bir imge olarak elinde tuttuğu gitarın sapıyla türlü atraksiyonlara girerek, olmadı ellerinin, ve hatta abartıp dilinin, ustalığını, kıvraklığını sergileyerek kızlara sinyal gönderebilmekteydi. dahası sololarda kısa süreliğine de olsa başrole çıkıp çılgın atmak fırsatına da sahipti. davulcunun da avantajları yabana atılır cinsten değildi, bagetlerle allah ne verdiyse abanmak suretiyle mesajını çakabiliyordu: “hey kızlar, bakın, nasıl vurduğumu gördünüz mü? çok sert vuruyorum. gerçekten..” zappa bu konuda en dezavantajlı konumda olanların ise klavyeciler olduğunu söylüyordu, zira gariplerim, arkada, ne ellerinin ustalıklarını yeterince sergileyebiliyorlar, ne de rock konsepti gereği öne çıkabiliyorlardı. kaldı ki tuşlara basmak, hızlı, yavaş, yukardan, aşağıdan, ne şekilde olursa olsun, pek etkileyici bir hareket değildi, kızlara cinsellik yüklü bir mesaj gönderemiyordu. sırf o yüzdendir ki, diyordu zappa, bir aralar orgları böyle saplı maplı, gitar gibi tutulabilecek şekle soktular (zappa “kamyon çarpmış akordeon” diye tanımlamaktaydı, hani türkiye’de barış manço’nun da vardı ya bir tane).
  • kim kime neyi veriyorsa hayırlı olsun denilir herkese günaydın
hesabın var mı? giriş yap