*

  • paradise lost gitaristi.
  • 18 mayis 2003 paradise lost istanbul konserinde de gordugum uzere kendileri yaptigi muzik ile bagda$mayan* bir imaja burunmusler ve konser boyunca gitar calmaktan cok saclarini duzeltmekle ugrasmislardir.
  • holmes' un as i die' ı konserde (türkiye' deki konseri kastetmiyorum hani şu pankartlı olan) çalarlarken "as gregory dies" diye taşak geçtigi musicman.
  • şimdiye kadar yazdığı şarkılara bakıldığında müzikal olarak hayran oolunası bir kişilik olduğu aşikar bir insan. paradise lost'un neredeyse tüm şarkılarının müziği kendisine aittir. ritm gitar tarzı albümlerinde giderek daha modern ve daha az palm mute'e doğru ilerlerken müthiş sololarında ise son zamanlar da minimalizmden etkilendiğini düşünmekteyim. * bir ara dolaşan placebo söylentileri de gerçekleşmedi ve kendisi halen paradise lost ile stüdyo da symbol of life'ı takip edecek albüm için uğraşıyor.
  • daha 20'li yaşlarında müzik olayını bitirip son noktayı koymuş insanlardan biri.
  • mayones gitar kullanan solak gitarist.
  • harika bir muzisyen olmasinin disinda cok mutevazi bir insandir. kendisi ile icki icme sansina ermis bir kisi olarak diyebilecegim, greg le icki icerken bayagi iyi vakit gecirisiniz. paradise lost un ilk yillarinda, konserlerden kazandigi parayi corabinin icinde sakladigini bizzat kendisi soylemistir. cool kisidir. candir.
  • kanımca dört dörtlük lead gitarist ve bestecidir.
  • herhangi bir şarkının lead gitarını duyduğunuzda "bunu kesin greg yazmıştır" diyebilecek kadar karakteristik ve başarılı bir besteci ve gitaristtir. özellikle paradise lost, grubun trade mark'ı denebilecek dissonant lead gitarları olmasa asla bu kadar büyük popülariteye kavuşamazlardı. kısa ömürlü yan projesi vallenfyre dahil, lost paradise'dan obsidian'a hep o tanıdık ve sürekli değişken leadlerini dinlemesi aşırı keyifli.
  • kendisi asırı underrated bir muzisyendir malesef. oysa ki ingiltere'nin cıkardıgı en saglam metal gitaristlerinden biridir. soloları ciddi olarak neal schon veya david gilmour seviyesinde melodik ve duygu yogunluguna sahiptir.
    malesef 90lardan sonra paradise lost'u tum insanlara tanıtıp populer hale getirmek icin depeche mode'a benzetmesi ile 20 seneyi cope atmıstır.

    2020'de yaptıgı besteler ve obsidian albumu ile draconian times ve icon'dan sonra kariyerinin en saglam 3uncu isine imza atmıstır. keske bu elektronik muzik isine girmeseydi de barlar yerine 3-4 bin kisilik salonlarda konser veriyor olsaydı demekten kendimi alamıyorum.
hesabın var mı? giriş yap