• son olarak 2004 atina olimpiyatlarında da görüldüğü üzere garip adamlardır. sporcuları podyuma çıktıklarında arkalarından bağırır, "hadi oğlum, yersin sen o 170'i" diye gaz verirler. bir başantrenörün yanında ikinci bir antrenör, masör ya da bir yalaka mutlaka bulunur.

    bunların ortak özelliği sporcuları kaç kiloda yarışırsa yarışssın; kendilerinin en az 120 kilo olduğudur. özellikle balkan ülkeleri ve rusyanın antrenörleri sporcular antrenmanda kaldır indir yaparken, kenara attıkları bir masada paso demlenen tiplere benzerler. halterci antrenmanda 170 kilonun altına girerken bunların votkanın gözüne verirler.

    naklen yayın rejilerinin vazgeçilmez görüntü kaynaklarıdır. halterci ağırlığı kaldırdığı anda resim seçici bu adama getirir ekrana. boyunlarında bir havlu, yandaki yalakaya sarılır, sevinç çığlıkları atar, podyumdan inen halterciyi "demedim mi lan ben sana hırbo kaldıracaksın diye" sıcaklığında kucaklar ve eldeki havluyu, haltercinin omuzuna örterler. önde badik badik yürüyen, ağırlıktan imanı gevremiş halterci; arkada onun ensesine tokat atan antrenör bir sonraki haltercinin podyuma çıkmadan önce ekrandaki son görüntülerdir.

    halterci, ağırlığın altında yamulduğu anlarda, antrenör kenarda trip yapar, kendini yerden yere atar. morali bozuk halterci podyumdan indiğinde, ona götünü dönüp giden antrenörler olduğu gibi, "canın sağolsun lan" havası yaratıp teselli edenleri de vardır..
  • en onemli gorevleri kaldırışı yapmak uzere podyuma yönelen haltercinin ensesine şaplak atmaktır. o şaplağı yanlış yere atarsa adam çıkar sıfır çeker, onca emek heba olur. doğru noktaya şaplak atmak halterin en önemli noktasıdır.
hesabın var mı? giriş yap