• az önce yaptığım eylem. aşağıda yavru kediler var. dışarda buz gibi bir hava var. kediler için tahtadan kedi evi koyup içine mont koymuştum kırıp çöpe atmışlar, başka kedi evi koydum onu da aldılar tekrar kedi evi ve mont koydum o da yok.(bkz: sokaktaki kedi evlerini atan insan) ben de artık dayanamadım ve kedileri apartmana aldım. dışarı çıktığımda yağan yağmur ve esen rüzgardan ben bile on dakikada dondum ellerimi hissetmemeye başladım. kediler de sırılsıklam olmuşlar. eğer evde başka bir kedi gördüğü anda deliye dönen bize saldıran sonra da depresyona girip bir kaç gün mama yemeyen bir kedim olmasa eve alırdım. eğer apartmanda olmasından rahatsız olan varsa da hiç kusura bakmasınlar bana değil kedi evlerini atanlara kızacaklar. bugün bir kaç kez daha inip bakıcam dışarı atarlarsa yine binaya alıcam kedileri

    son durum editi: kedileri dışarı atmışlar. en son çıktığımda yağmur vardı dışarı bir çıktım her yer bembeyaz. kedileri aldım çok üşümüşler. mama verdim bir adam çıkarın kedileri dedi. ben de mama yesinler çıkarıcam dedim. adam çıkarın kediyi olmaz böyle falan dedi sesini yükselterek. ben de bağırarak kedi kutusununu atana kızcaksınız bana değil. havanın farkında mısınız. mamalarını yesinler iki dakika ısınsınlar çıkarıcam dedim. ben bağırınca adam geriledi ve gitti. binanın bodrum katındalar şu an umarım kimse görmez.

    edit 2: sabah baktım yoklardı. dışarda deli gibi aradım yoklar. ya birisi evine aldı ama çok düşük bir ihtimal, ya da dışarı attılar. dışarda deli bir fırtına var duvar diplerinde bir metreden fazla kar var kedilerin girebileceği hiç bir yer yok. ağlamak üzereyim. şu an kedilerin hayatta olması için tek şans birinin eve alması ya da bir arabanın motoruna girmiş olmaları. ama çok düşük bir ihtimal
  • her kış, karlı gecelerde yaptığım eylem. yapalım, yaptıralım.
  • apartmanca benim yaptığımı anlamaları hiç zor olmayan eylem :d dolayısıyla gizli yapmak için artık kasmıyorum.
    siz bana bakmayın tabii çokta şeyetmemek lazım yine. seven var sevmeyen var. dost var düşman var..
  • bizim apartmanda olan durum, ara sıra dışarı çıkıp giriyor, binaya pislemediği sürece kimse şikayet etmiyor.
  • buz gibi apartman boşluğuna değil de eve almanın daha doğru olacağı eylem.
    hem eve aldığınızda, diğer apartman sahiplerine bok yemek düşer, ses çıkaramazlar.
  • oturduğumuz apartmanın yöneticisiyim.

    apartmanın önünde sol arka bacağı olmayan minnoş isminde bir kedi var. mahalleli ara sıra kediye, mama, salam vs bazı yiyecekler alırlar. yazın minnoş için yaşam gayet kolay ve eğlenceli oluyor. hatta minnoş hiç bir zaman apartman kapısının önünde de içeri girmek için beklemiyor. her zaman dışarıda yaşıyor.

    kış gelip havalar soğuduğunda, minnoş bizim apartman kapısının önünde, içeri girmek için bekliyor. apartman içerisinde kalıp bazen (çok nadir olsa da) işediği için, apartmana genelde kimse almıyor.

    son iki haftadır, havaların çok soğuk olmasından dolayı her akşam iş dönüşü minnoşu apatmana alıyorum, kendi daireme kadar benimle çıkartıp, evde ki kendi kedimin mamasından bir tabak daire kapısının önüne koyuyorum.

    apartmanda bazen başka dairelerden insanlar ile karşılaşıyorum ve az çok şu dialoglar geçiyor.

    (ben minnoşu apartmana almış ve minnoş arkamda yürürken, yukarıdan inen bir apartman sakini)

    b : yahu yine kim aldı bu kediyi içeriye ?
    a.s : vallahi ben de bilmiyorum ozi bey. hergün içerde kedi bıktım vallahi.
    b : neyse ben dışarı atarım, size iyi akşamlar.
    a.s : sağolun valla, sizde olmasanız apartmanla ilgilenen yok.

    veya başka bir apartman sakini ile ;

    b : bilmem ne hanım , siz mi alıyorsunuz bu kediyi içeriye ?
    a.s : yok vallahi ozi bey, ben almadım ama biri alıyor her gün.
    b: hava soğuk ya ondan alıyorlardır.
    a.s : ya ben görüyorum içeride de kıyamıyorum çıkarmaya.
    b : neyse kalsın o zaman bugünlük.

    yani her zaman ben alıyorum ama çaktırmamak da lazım. *
  • buraya taşınalı iki hafta oldu, çevrede de çok fazla kedi görmedim. ama önceki apartmanda yapardım ara sıra. hatta işi azıtıp evimi gasp ederdi kediler.

    bikeresinde hiç unutmam, apartmanın bahçesinde sevdiğim bir kedi, benimle eve kadar gelmiş, babasının evi gibi eve girmiş, benim evdeki kedilerin kumunu ve mamasını babasının malı gibi kullanmış, iki üç gün sonra da kimseye sormadan balkon kapısından çıkıp gitmişti. evdeki kimse de sen kimsin nerden çıktın falan diye sormadı. kimseden kastım, evdeki benim kediler işte.

    neyse, önceki apartmanda apartmana kedi sokmak yasaktı çünkü apartmanın içine işiyorlardı. ama soğukta hem ben hem karşı komşum kapıyı açar alırdık. sağa sola işerlerse kimse görmeden silerdik. zaten tüm apartman ve mahalleli kedi bakardı. apartmanımızın önü kedi evi, kedilere bırakılan mamalar, su kapları, tavuk ciğer vs gibi et sakatat türü şeylerle doluydu.

    eski evim ve mahallem hakkında en çok özleyeceğim şey kediler. esenyurtta çok fazla kedi yok sokakta. geldim geleli sadece iki tane gördüm.
  • sanırım bu yüzden tüm apartmanın kararı ile kovulacağım. vicdansız piçler ölsün mü hayvanlar
  • alınız, laf söyleyenle, dışarı atanla da tartışınız. gerekiyorsa kaba kuvvet gösteriniz.

    sike sike öğrenecekler insanlığı.

    bizde de vardı böyle bir tip. hatta sitede dışarıda gezen kedileri alıp site dışına atıyordu. bir gün gördüm bu dallamayı. kedilere tekme atarak dışarı itekliyor. napıyorsun dedim. daslşdas bişiler dedi. al lan o hayvanları hemen site içine dedim. sana mı sorcam falan deyince herife daldım. markette çalışanlar zar zor ayırdı.

    o gün bugündür kedilere dokunmuyor. arada görüyorum kafasını çeviriyor.
  • bu ara sıkça yaptığım eylem.

    yan komşumun da kapıya mama ve su bıraktığını görünce iyice cesaretlendim, eve gelip giderken denk gelen her kediyi içeri almaya gayret ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap